Tapulama tespiti 12.10.1952 tarihinde yapılmış, 05.06.1953 tarihinde kesinleşmiştir. Tespit yapıldığı sırada ...'nin taşınmazın başına gelip tespiti doğruladığı yazılıdır. Ancak bu tarih itibariyle davacının murisi ... evli ve ölüdür. Tapu maliki ile aynı kişi olması durumunda tutanağa ölü olduğunun yazılması gerektiği ve baba isimlerinin farklı olduğu hususları üzerinde de durulmamıştır. Bu durumda mahkemece kadastro tutanağında dava konusu taşınmazın iskanen ... ... ve ailesine verildiği yazılı olduğuna göre iskan kayıtları getirtilmeli, ayrıca ... ...'in payı 25.05.1998 tarihli 499 yevmiye numaralı işlemle tapudan devredildiğine göre bu işleme ait akit tablosu istenmeli ve akit tablosundaki satıcı ... ...'in tablodaki kimlik bilgilerinden "... oğlu ... ...'in" nüfus kayıtları veraset ilamına esas teşkil edecek şekilde ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilmelidir. ... kızı ... ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2013/743-2013/634 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun l0.maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın usülden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun l0.maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir....
Taşınmazların kadastro tespiti yada tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin, isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik yada hatalı işlenmesi kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu 2 parsel sayılı taşınmazda 1/3 hisse ... oğlu ...'a aittir. Nüfus müdürlüğü bu isimde bir kaydın bulunmadığını bildirmiş, tanıklar ise dava konusu taşınmazdaki 1/3 hissenin davacıya ait olduğunu beyan etmişlerdir. Cumhuriyet Savcılığınca yapılan araştırmada köyde 1944 ve 1947 doğumlu ... ... isimli kişilerin bulunduğu tespit edilmiştir. 7.11.1991 yılında düzenlenen kadastro tutanağında ve ... oğlu ...'un 1970 yılında öldüğü açıklanmıştır....
Bu nedenle dairemizce inceleme, istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ve mahkemece resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık oluşturan sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nun 382/(2). fıkrasının ç-1) bendi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür....
nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacının miras bırakanı "... oğlu.."'nın çekişme konusu taşınmazın kayıt maliki olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Ne varki; davacının murisi "..."'nın nüfus kayıtlarında soyadının yer almadığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
Kadastro tespiti yada tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı kimlik bilgilerinin kayda eksik yada hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının ayrıca kaynağını oluşturur. Kayyım kararının kaldırılması davası içinde, talep sahibi davacının tapuda kayıt maliki görülen kişinin gerçekten mirasçıları olduğunun tespiti zorunludur. Kayyım kararının kaldırılması davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, talep sahibi davacının, tapuda kayıt malikinin gerçekten mirasçıları olduğunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut olayda dosya, ekleri ve içindeki belgeler incelendiğinde; 1- Davacı vekili kayyım kararının kaldırılması talebi ile birlikte murisin veraset ilamının verilmesini talep ve dava etmiş olup bu davaların dava ve usul niteliği gereği aynı davada görülmesi mümkün olmadığından....
Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin...... adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Bu nedenle dairemizce inceleme, istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ve mahkemece resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık oluşturan sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nun 382/(2). fıkrasının ç-1) bendi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür....
Görüldüğü gibi bunların arasında anne adı, T.C kimlik numarası, medeni hali, cilt ve sıra numarası ile doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Ne var ki; akit tablosu, dayanak tapu kaydı, kadastro tutanağı gibi belgelerde var olan çelişkiler veya hatalı yazımlar nedeniyle, idarece tapu maliklerinin talepleri kabul edilmemektedir. Ancak, tapuda intikal işlemlerinin yaptırılabilmesi için "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince bir tespit hükmü kurulması gerekeceği açıktır. Hâl böyle olunca; tapu kayıt maliki .. anne adının ... olduğunun tespiti şeklinde bir tespit kararı verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. ./.....
Soruşturma aşamasında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından dosyaya gönderilen 20.03.2014 tarihli rapora ekli listede sanığa ait koli içerisinde ele geçirilen 160 adet cep telefonuna ait 160 adet IMEI numarasının yapılan sorgulaması sonucunda, 5 adedinin kaydının bulunmadığı (muhtemelen kaçak yollardan ülkeye giren) diğerlerinin tümünün kayıtlı cihaz olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Sanığın üzerine atılı suçun sübutu için ise, cep telefonlarından en azından bir adedinin IMEI numarasının başka bir (eski ve kullanılmayan) cihazdan kopyalanmak (klonlanmak) suretiyle veya sisteme giriş yapmak için yeni ve gerçek dışı bir IMEI (kimlik) numarası yaratılarak sisteme tanıtmak suretiyle usule aykırı bir şekilde elektronik kimlik bilgisinin değiştirilmiş olması şarttır....