Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzenlemelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda, uygulama kadastrosunun, yöntemine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin itirazlar gündeme getirilebilir. Bu nedenlerle, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar gündeme getirilemez ve buna ilişkin itirazlar değerlendirmeye alınamaz. 6100 sayılı HMK'nın 2/1. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Uygulama Kadastrosu Tespitine İtiraz KARAR : Bodrum 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve müşterekleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, davalı adına tapuda kayıtlı dava konusu ... Köyü 644 parsel sayılı 26700 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulacağı ve 3402 Sayılı Yasanın 4/3. maddesi hükmüne göre, bir çalışma alanında orman belirleme işi; ister orman kadastro ekiplerince, isterse arazi kadastro ekiplerince belirlensin, kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemlerini de ikmal edilmiş saymıştır. Orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işlemi kesinleşmekle o taşınmaz kamu malı orman niteliğini kazanır. Yukarıda açıklandığı gibi, 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde ormanlar hakkında özel yasanın uygulanacağı yazılıdır. Kesinleşen orman kadastrosunun nasıl iptal edileceği 3402 Sayılı Yasada değil, 6831 Sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede ise, kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin ancak, tapulu taşınmazlar yönünden, tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebileceği öngörülmüştür. Vergi kaydına, zilyetliğe dayanılarak kesinleşen orman kadastrosunun iptali dava edilemez....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/10/2008 gününde oybirliği ile karar verildi...
Kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerde özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümleri uygulanmaz. 6831 sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve ... bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın (A2) ve (B2) ile işaretlenen kesimlerinin 25.04.2003 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan...
O halde, Orman Yönetiminin taraf olmadığı Kadastro Mahkemesinin 07.04.1983 tarih 1983/2-78 sayılı ilamının ... yönünden kesin hüküm oluşturmadığı, bu dava dosyasında yapılan orman incelemesinin kesinleşen orman sınırı içinde kalan parselin tapu kaydının iptali konusunda açılan bu dava için güçlü delil oluşturmayacağı, kesin hüküm ya da güçlü delilin varlığı halinde bunların hakdüşürücü süre içinde açılacak orman kadastrosuna itiraz davasında ileri sürülebileceği, kesin hüküm ya da güçlü delilin varlığının başlı başına, orman kadastrosunun iptali ya daa geçersizliği sonucunu doğurmayacağı, aslı orman olan yer hakkında oluşturulan tapu kaydının sahibine mülkiyet ... kazandırmayacağı (H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 S.K.) ve kesinleşen orman sınırı içinde kalan ve hukuken orman olan bir yerin kamulaştırılmasının da mümkün olmadığı ve çekişmeli taşınmazın uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada...
Davacı Orman İdaresi, dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile, orman vasfıyla Hazine adına tescilini ve davalıların müdahalesinin men'ini talep etmiş, asli müdahil Hazine, davacı Orman İdaresi'nin talebi gibi karar verilmesini talep etmiş, mahkemece tapu iptali talebi yönünden davanın kabulüne, tapunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, men'i müdahale talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş, davacı Orman İdaresi vekili reddedilen men'i müdahale talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur....
eliyle yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazlar arasındaki sınırlar, özellikle taşınmazlar arasında sabit sınır sayılabilecek yapı, kanal, kanalet gibi bir sınır bulunup bulunmadığı hususunda somut ve maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, harita mühendisi ve orman mühendisi bilirkişilerden; yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılması istenmeli, ayrıca taşınmazların tesis kadastrosu sırasında belirlenen ve kesinleşen sınırlarını ve uygulama kadastrosu sırasında belirlenen sınırlarını, yine kesinleşen orman kadastrosuna ait sınırları bir arada ve farklı renkli kalemlerle gösteren krokili rapor alınmalı, yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda yapılan uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı; aksi halde yani uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu sonucuna varılır ise 3402 sayılı Kanunun 22/2- a maddesine itiraz davası yönünden...
bilirkişi eliyle yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazlar arasındaki sınırlar, özellikle taşınmazlar arasında sabit sınır sayılabilecek yapı, kanal, kanalet gibi bir sınır bulunup bulunmadığı hususunda somut ve maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, harita mühendisi ve orman mühendisi bilirkişilerden; yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılması istenmeli, ayrıca taşınmazların tesis kadastrosu sırasında belirlenen ve kesinleşen sınırlarını ve uygulama kadastrosu sırasında belirlenen sınırlarını, yine kesinleşen orman kadastrosuna ait sınırları bir arada ve farklı renkli kalemlerle gösteren krokili rapor alınmalı, yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda yapılan uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı; aksi halde yani uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu sonucuna varılır ise 3402 sayılı Kanunun 22/2- a maddesine itiraz davası...