Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, karşılıklı olarak kesinleşen orman kadastro sınırları içindeki taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili, 10 yıllık sürede tapu sahibinin açtığı orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman tahdit haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, ... elemanı bilirkişi Salim Yaparel tarafından düzenlenen 08.08.2005 tarihli rapor ve krokide (A) ile gösterilen 14708.41 m2 bölümün kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde bırakıldığı belirlenerek bu bölüme ilişkin davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2) Davacı ......
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli parselin ifraz edildiği 888 sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle açılan davanın, 888 sayılı parselin 7000 m2 yüzölçümündeki bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, 3250 m2 bölüm kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken, 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla tapu sahibi adına orman sınırları dışına çıkarıldığı gerekçesiyle reddine ilişkin, ... Asliye 1. Hukuk Mahkemesinin 02.07.1996 gün ve 1995/72-1996/502 Sayılı kararının, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından onandıktan sonra kesinleştiği, 3250 m2 bölümün 888 sayılı parselden ifraz edilerek 1983 parsel sayısı ile tapuya tescil edildiği, Asliye 1....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakılmış olan taşınmazın tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle tescili, elatmanın önlenmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1945 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu mevcuttur. Daha sonra 1982 yılında yapılıp ilân edilen, ancak; itirazlar incelenmediği için kesinleşmeyen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1988 yılında başlanıp 1990 yılında tamamlanıp, 22.02.1991 - 29.08.1991 tarihlerinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşmiş olan aplikasyon, sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. 1957 yılında da genel arazi kadastrosu yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptali ve tescil davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, müdahalenin men'i yönünden davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davalının tapu iptali ve tescile yönelik karar düzeltme istemleri yönünden, çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ve haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, Mahkemece tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescile karar verilmesinde ve kararın tapu iptali ve tescil yönünden onanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik...
Mahallesi, 6666 ada 5 sayılı parselin tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde iken, yine kesinleşmiş 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı ile değişik 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın KABULÜNE ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Mahallesi, 25711 ada 3 sayılı parselin tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde iken, yine kesinleşmiş 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı ile değişik 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın KABULÜNE ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... Girişen tarafından temyiz edilmiştir....
H.. taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki devlet ormanı olduğu gibi eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendiği, tapu kaydının iptali ve taşınmazın orman niteliğiyle H.. H.. adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, çekişmeli parselin (A) harfi ile gösterilen 599,50 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 104,95 m2 bölümünün kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle, (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerine ilişkin davanın kısmen kabulüne, bu bölümlerin davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve orman niteliğiyle H.. H.. adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetiminin redde konu bölümler yönünden temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/02/2010 gün ve 2009/18800 E. - 2010/1166 K. sayılı ilâmıyla bozulmuştur....
mahallesi 449 ada 22 parselde yolun viraj yaptığıyerin üstünde orman sınırlarına uyulmadığını,ancak eylemli durumda orman niteliğinde olduğunu belirterek orman kadastro sınırları içine alınması ve orman niteliği ile hazine adına tescili talebi ile kadastro mahkemesinde süresi içinde açtığı davada ,kadastro mahkemesi çekişmeli yere ilişkin kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmediği gerekçesi ile görevsizlik kararı vererek dosyayı sulh hukuk mahkemesine göndermiş, bu defa yine sulh hukuk mahkemesinin askı ilan süresi içinde dava açıldığı gerekçesi ile verdiği görevsizlik kararı üzerine olumsuz görev uyuşmazlığının çıkması nedeni ile dosya merci tayininin yapılması için dairemize gönderilmiş ve dairemizin 11.12.2007 tarih 2007/16731-16303 sayılı kararı ile "davacının talebinin yol olarak paftada bırakılan yere ilişkin olduğu, eldeki davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası niteliğinde bulunması nedeni ile 3402 Sayılı Yasanın 4. ve 6831 Sayılı Yasanın 11.maddeleri...
Hukuk Dairesinin onayıyla kesinleştiği anlaşılmaktadır. 1)Davalı tarafın tapu iptali ve tescil kararına ilişkin temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda dava konusu 249 sayılı parselin tamamının kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. 2)Davalı tarafın, el atmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu taşınmaz, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız el atma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde karar verilmiş olması isabetsiz...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen tahdide ve orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Kanuna göre 1990 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 29.09.1993 tarihinde yapılıp 09.06.1994 ila 08.07.1994 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş ve dava konusu taşınmaz 29.06.2010 tarihinde satış suretiyle davalı adına tapu siciline tescil edilmiştir....