Dava, kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 29/12/2008 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 109 ada 1 sayılı parselin halen eylemli orman olduğu ve kullanım kadastrosuna konu olan yerlerden olmadığı belirlenerek, 2 ve 3 sayılı parsellerin ise, eylemli orman olmadığı, tarla niteliğinde bulunduğu belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 01/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, mahkemece görevsizlik kararı verilmesine ve kullanım kadastro tespitinin kullanıcı belirlemesi yönünden herhangi bir dava olmadığı kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında, görevsizlik kararı dışında, kullanıcı belirlemesine ilişkin bir dava varmış gibi ve özellikle davacı ... ve beyanlar hanesinde lehine kullanıcı şerhi bulunan davalı ... arasında kullanım şerhi yönünden de kesin hüküm oluşturacak şekilde “kullanım kadastrosuna ilişkin davasının reddine” ve tespit gibi tescil şeklinde taraflar arasında kullanıcı şerhi yönünden de kesin hüküm oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının bir ve ikinci bentlerinde yer alan “1) Davacının kullanım kadastrosuna ilişkin davasının reddine, 2) Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ......
KARAR : Davanın reddine Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur. İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Kullanım kadastrosu sırasında, ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 1204 ve 104 ada 1351 parsel ... sırasıyla 1539,00 ve 541,17 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 ... Orman Kanunu'nun (6831 ......
Davada Hazine taraf olarak gösterilmiştir. 07.09.2010 tarihinde kesinleşen kullanım kadastrosuna itiraz niteliği taşıyan ve fiili zilyedliğin tescili talebini de içeren, çekişmesiz yargı işi niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Her ne kadar Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; “Taşınmazın eylemli orman niteliğinde olmaması nedeniyle kullanım kadastrosuna ilişkin talebin reddine karar verilmesinin doğru olduğu, ancak davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken, davacı tarafın 2/B işlemine itirazı varmış gibi değerlendirme yapılarak bu talep hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş ise de, dava, kullanım kadastrosuna ve 2/B işlemine itiraz istemlerine ilişkindir. Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesinin, davacının 2/B işlemlerine itirazı bulunmadığı yönündeki değerlendirmesi doğru değil ise de, yörede yapılan 2/B işlemleri 1987 yılında ilan edilmiş olup, dava tarihi itibariyle, 2/B işlemlerine itiraza ilişkin 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Hal böyle olunca, her iki talep yönünden davanın reddine karar verilmiş olması netice itibariyle doğrudur....
Bakanlığına (...) tahsis ve teslim edildiği, anılan tahsis işlemi sebebiyle 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna tabi tutulmadığı anlaşılmaktadır. Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri ise aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır. 6831 sayılı ... Kanununun 11. maddesi uyarınca askı süresi içinde açılan ... kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır....
Mahkemece davanın reddine ve ... ili, ... ilçesi, ... köyü 276 ada ... parsel sayılı taşınmazın kullanım tespiti gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında yapılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1944 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastro çalışmaları ile 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın eylemli ... niteliğinde bulunmadığı saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca ......
Dava, kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile değişik 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında ... köyü 106 ada 2 parsel sayılı 2/B parsellinin kadastro tutanağının beyanlar hanesine tarla olarak 1995 yılından beri davalılar ... ve arkadaşlarının kullanımında olduğu şerhi verilmiştir. Davacılar, taşınmazın ortak murislerinden kaldığı iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Davacının, orman sınırları içersinde kalan taşınmazın kullanım kadastrosu yapılmak üzere tespit edilerek kendi zilyetliğinde olduğunun gösterilmesi istemi karşısında, dava, taşınmazın orman niteliğine itiraz mahiyetinde olup 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde olmadığından, hükmün temyiz incelemesi görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE. 06.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....