Taraflar arasında görülmekte olan “tenkis” veya “tapu iptali ve tescil” davaları, aidiyet tespiti davası yönünden hukuki yararın mevcut olduğunu göstermez. Bu husus dava şartı olup, resen gözetilmesi gerekir. Somut olaya gelince, taraflar arasında derdest bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunmadığı, dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırma işlemleri de yapılmadığı dikkate alındığında, davacının aidiyet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacı tarafın aidiyet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenler ve kararda gösterilen diğer gerekçelere göre davacılar ..... ve ........’nın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 18.65 TL harcın davacı taraftan alınmasına, 30.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesine ait olduğu gerekçesiyle aidiyet kararı verilmiştir. Anılan daire tarafından da temyiz incelemesinin Dairemizin görevinde olduğu gerekeçesi ile dosyanın aidiyet kararı ile gönderilmiş olduğu anlaşılmakla temyiz incelemesinde görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle mahkemece elektronik ortama aktarılan dava dosyasının kontrolünün yapılarak UYAP'taki evrak kayıt ekranları kullanılarak evrakın türüne uygun olarak (örneğin dava dilekçesinin dava dilekçesi, cevap dilekçesinin cevap dilekçesi, tapu kaydının tapu kaydı, tebligat mazbatalarının tebligat mazbatası, delil listesinin delil listesi olarak) kaydedilerek yeniden Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 30.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Davacı Hazine'nin diğer temyiz itirazlarının reddine; Ancak, dava konusu 66 parselin 788.840 sehim addedilip bundan geriye kalan 8420 payın kim adına tescil edildiğinin hüküm yerinde gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratılmış olması doğru olmadığı gibi, taşınmaza aidiyet keşfen saptanan 1937 tarih 39 tahrir numaralı vergi kaydının güney sınırının hali okuyup 84 parselin mer'a olarak sınırlandırıldığı, bu durumda kaydın kapsamının yüzölçümü ile geçerli olup kayıt miktar fazlasının mer'adan kazanıldığının kabulü ile vergi kaydı miktar fazlası 22600 metrekarelik bölümün güneyden ifrazen mer'a olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılması" gereğine değinilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, aidiyet ve kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı ......
Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Öte yandan, aidiyet davalarının aydınlatılmasında en önemli delillerin başında işyeri özlük dosyası gelmektedir. Zira, sigortalıya ait ve davanın aydınlatılmasında faydası bulunan belgeler bu dosyada yer almaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı ve davalı ... adına sigortalı hizmet bildirimlerinin bulunmadığı, nüfus kaydının Uyap ortamından incelenmesinden davalı ...' ın kızlık soyadının ... olduğu, ... adına ... sigorta sicil numaralı dava dışı ... sicil numaralı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; Hazine'nin taraf olduğu tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Mahkemece verilen hüküm orman araştırmasına yönelik olarak bozulmuş, bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 09.07.2021 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmakta ise de, dosya Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 06.10.2021 tarihli aidiyet kararı ile Dairemize gönderilmiştir. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21....
Hal böyle olunca davacının aidiyet tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'ın temyiz itirazları bunedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı ...'a iadesine, 13.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hazine'sinin araç hasarı nedeniyle kendi çalışanına karşı açmış olduğu tazminat davasına ilişkin bulunmasına, davalı ... şirketinin temyizinin bulunmamasına ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan Dairemizce aidiyet kararı verilerek dosya Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'ne gönderilmiştir. Ne var ki anılan Dairece de aidiyet kararı verilerek dosya sehven tekrar Dairemize gönderilmiş olduğundan Daireler arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE 23.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesine aidiyet kararı verildiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince de 14.01.2014 tarih ve 2013/23853-2014/368 sayılı ilamı ile temyiz inceleme görevinin 16. Hukuk Dairesine ait bulunduğu kabul edilerek aidiyet kararı ile dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, temyiz incelemesinde görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....