Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK'nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, anılan Kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK'nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 300,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak ...'ye irad kaydına ve 60,80 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 14,00 TL’nin karar düzeltme isteyen davacıdan alınmasına, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi -K A R A R- Dava, İİK'nun 33/a maddesine dayalı takibin zamanaşımına uğramadığının tespiti olarak açılmış ve mahkemece de aynı şekilde nitelenerek verilmiş haczin kaldırılması istemine ilişkin olup Dairemizce temyiz inceleme görevinin Yargıtay Yüksek 12.Hukuk Dairesinin görevine girdiğinden bahisle aidiyet kararı verilmiş, 12.Hukuk Dairesince de Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesinin görev alanına girdiğinden bahisle aidiyet kararı verilmiştir....
Ayrıca 5 inci maddede, yasal süresinde kayıt ve tescillerini yaptırmayanların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi izleyen aybaşından itibaren başlayacağı, bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, 6 ncı maddede, bu Kanuna göre sigortalı sayılanların sigortalılıklarının tarımsal faaliyetlerine son verdiklerinde sona ereceği, 7 nci maddede, kişilerin bu Kanuna göre sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç 3 ay içinde Kuruma başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorunda oldukları, 9 uncu maddede, bu zorunluluğa uymayanların tescil işlemlerinin Kurumca kendiliğinden yapılacağı hüküm altına alınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, 30.04.2013 günlü Dairemize ait aidiyet kararı ve 23.Hukuk Dairesinin 19.06.2013 günlü aidiyet kararıyla birlikte değerlendirildiğinde dosyanın oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için, Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkeme, aidiyet ve birleştirme isteminin kabulüne karar vermiş, atiye bırakılan emeklilik talebi yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına hükmetmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile toplanan delillere göre; davacının, ......nüfusuna kayıtlı olduğu, davacının ... sigorta sicil numarası ile 1981 yılında .....’da, .. sigorta sicil numarası ile de ....’da çalıştığını, “ ...” ve “....” isminin kendisine ait olmasına rağmen kurumca kabul edilmediğini bildirdiği, baba hanesine ilişkin nüfus kayıt tablosuna göre davacının .... nüfusuna kayıtlı olup 1983 yılında naklen ....’nın .......
Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir. Dava konusu uyuşmazlıkta, her ne kadar mahkemece mevcut yazılı belgeler üzerinde araştırma yapılmış, taraf beyanları alınmış ve en son tanık dinlemek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan hüküm eksik araştırmaya dayalıdır. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, tanık sözlerinden ayrı olarak işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği bulunmaktadır....
Hukuk Dairesine aidiyet kararı verildiği, 14. Hukuk Dairesince de Dairemize aidiyet kararı verilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi olduğu kabul edilerek aidiyet kararı verildiği, 20. Hukuk Dairesince de Dairemize aidiyet kararı verildiği anlaşılmakla temyiz incelemesinde görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesine aidiyet kararı verildiği, ancak 20. Hukuk Dairesince de Dairemize aidiyet kararı verildiği anlaşılmakla, temyiz incelmemesinde görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
dosyada temyiz konusu Asliye Hukuk Mahkemesinin ilamına ilişkin Dairemizce önceden verilen herhangi bir bozma ilamının bulunmamasına sadece onama ilamının bulunmasına göre temyiz incelenmesi görevi Yargıtay 7.Hukuk Dairesine aittir. 7.Hukuk Dairesince Dairemize aidiyet kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay Başkanlar Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE 26.2.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....