"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki yöneticilerin azli ve tasfiye memuru atanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatife üye olduğunu, 1995 yılında kooperatifin amacını yerine getirmesi nedeniyle tasfiye kararı alınmış olmasına rağmen tasfiyenin tamamlanamadığını, yönetimin, kooperatifin varlığını bir gelir kaynağı olarak gördüğünü, kooperatifin malvarlığı bulunmadığı gibi herhangi bir hizmet de yerine getirmediğini ileri sürerek, tasfiye kurulu olarak görev yapan yönetim kurulunun azli ile tasfiye sürecinin tamamlanması için yeni tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Somut olayda dava dilekçesinde kayyım atanması talebi 6102 sayılı ...’nın 235. maddesine dayandırılmış ve yargılama aşamasında başka bir deyişle geçici olarak davanın devamı sırasında kayyım atanması talep edilmiş olup hükümden sonra kayyım atanmasına ilişkin bir talep bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davacı vekilinin ./.. tedbiren kayyım atanmasına ilişkin talebi yanılgılı değerlendirilmek suretiyle kararın kesinleşmesinden sonraki dönem için kayyım atanması doğru olmadığı gibi hükümde gösterilen kayyım atama yöntemi dahi doğru olmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın buna yönelik kısmının davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
ye ulaşılamadığından İzmir Defterdarının kayyum olarak tayin edilmesi nedeniyle (tapu maliki adına) kayyum aleyhine açılmıştır. Yargılama sırasında İzmir 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/197-885 sayılı kararı ile tapu maliki ...'nin mirasçıları belirlenmiş olduğundan mahkemenin kayyum atanması kararının kaldırıldığı ve dosyaya ibraz edilen tapu örneğine göre de tapuda mirasçılar adına intikal işleminin yapıldığı anlaşıldığından belirlenen tapu malikleri usulünce davaya dahil edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kayyımın Azli Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm derneğe atanan kayyımın azli ve yenisinin atanması istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/b maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.25.10.2010(Pzt)...
Aliye Ticaret Mahkemesi'nin ...Esas sayılı dosyasının uyap üzerinden celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı ...Ş. aleyhine açılmış genel kurul karar iptali talebine ilişkin olduğu, Mahkemece tensip tutanağı ile davacıya, davalı ... davada temsil etmek üzere kayyım atanması talebiyle dava açmak üzere süre verildiği ve iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin ticaret sicil kaydının incelenmesi ile;...Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün...sicilinde kayıtlı ve yönetim kurulu üyelerini..., ...,..., ... ve davacı ... olduğu, davacı, davalı ... münferiden temsile yetkili olmakla beraber yönetim kurulu üyeleri ... ile ...'...
'nun istifa ettiklerini, aynı zamanda denetim kurlu asil ve yedek üyeleri ile yönetim kurulu yedek üyelerinin de farklı tarihlerde noter aracılığı ile istifalarını bildirdiklerini, boşalan yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin yerine yeni atama yapılamadığını, bu hususunun ... ne 13/08/2020 tarihli yazı ile bildirildiğini, yazıya istinaden ......
nin davalı şirkete kayyum olarak tayinine, Olağan genel kurul toplantısında; -Açılış,toplantı başkanlığının oluşturulması, divan heyetinin seçimi, -Şirkete müdür seçimi, -Şirketin adresinin değiştirilmesi, -Şirketin mali konularının müzakere edilmesi, -Dilekler ve kapanış, Gündem maddeleri ile yapılmasına, 2-Kayyum için 2.000,00-TL ücret takdirine, ücretin davalı şirketten alınmak üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına,Kayyum ücreti yatırıldığında kayyumun göreve başlamasına, 3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan 179,90-TL yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın ve yatırıldığı takdirde 2.000 kayyum ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 5-Davacı yararına ölçümlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından kalan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi kurulu raporları hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında '...Mirasçıları', '...Mirasçıları', '...Mirasçıları', '...' ve '...' olarak kayıtlı olan paydaşların kimler oldukları usulünce araştırılıp, kimliklerinin tespit edilerek davaya dahil edilmeleri, kimliklerinin tespit edilememesi halinde ise bu kişilere kayyum tayini için davacı idareye süre verilmesi ve atanacak kayyumun huzuru ile davaya devam edilmesi gerekirken dava taraf teşkili sağlanmadan adı geçenlerin payları yönünden de tespit ve tescile karar verilmesi, 2- Karar başlığında dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen '...Mirasçıları', '...Mirasçıları' ve '......
Böylece, davalı kooperatifte ortaklık kaydı tespit edilemeyen davacının kooperatif yönetim ve denetim kurulunun azli ile kayyum atanmasını talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddi gerekmektedir. Yanı sıra biran için davacının ortaklık sıfatını kazandığının kabulü halinde dahi yönetim ve denetim kurulunun azli ile kayyım atanması şartlarının dava konusu olayda gerçekleşmediği belirlenmiştir. Şöyle ki; Kooperatifin en yetkili organı olan genel kurulun, yönetim ve denetim kurulu üyelerini usule uymak kaydiyla her zaman azledip yerlerine yenilerini seçme hakkı devir ve terk edemeyecegi yetkileri arasındadır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kayyum tayin edilen Av...'...