CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan dava ile ... Tic Ltd Şti ne kayyum tayini talep ettiğini, dava dilekçesinin müvekkiline 9 Kasım 2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde ifade edildiği gibi, ... ile ...Tic Ltd Şti tarafından %50 şer hisse ile ... Ltd Şti isimli yeni bir şirket kurulduğunu, Müvekkili ...'un, ... Ltd Şti nin ilk olarak ... tarih ve ... sayılı ticaret sicil gazetesi ile tescil ve ilanı ile kuruluşundan itibaren 20 yıl süre ile müşterek imza ile temsile yetkilisi olduğunu, Yetki ve sürenin halen devam ettiğini, Ancak tahminen 2012-2013 yılında davacı ... İnşaat yetkilisi Mahmut Bahadır'ın vefatı nedeniyle bu şirket yönünden boşalan temsil görevine davacı şirket tarafından ...'...
Dava konusu somut olayda yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Davalı şirket müdürünün müdürlük görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle toplantı divanı oluşturularak şirket müdürünün azli ve yeni müdür seçimi, mevcut şirket müdürünün ibrası, 23/12/2020 tarihinden genel kurul toplantı gününe kadar gerçekleşen bütün işleri ve hesapları hakkında şirket müdürü tarafından bilgi verilmesi ve ortak ...'in inceleme yapması ve varsa şirket denetçisinin azli ve yeniden denetçi atanması, özel denetçi atanması, kar payı dağıtılmasına karar verilmesi gündemleri ile genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi talebinin yerinde olduğu, ancak davacı şirket ortağının şirket müdürünün sorumluluğuna ilişkin genel kurul tarafından birtakım kararlar alınması talebinin limited şirket ortağı tarafından TTK 555 vd....
Davacı taraf, kendisinin şirkete kayyum olarak tayin edilmesini talep etmiş ise de, TTK 630. maddesi uyarınca haklı sebeple müdürün azli halinde kayyum tayinine ilişkin bir düzenlemenin olmadığı, kolektif şirketler bakımından TTK 235.maddesinde bu konuda bir düzenlemenin olduğu, şirketin limited şirket olduğu gözetildiğinde TTK 235.maddesinin bu davada uygulama yerinin bulunmadığı, sermaye şirketi niteliğinde bulunan limited şirkette azledilen müdür yerine yeni müdür tayini için şirket genel kurulunun toplanması ve bu konuda karar alması gerektiği, bu aşamada mahkememizce şirkete kayyum tayin edilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmış ve davacının kayyum tayinine ilişkin talebi yerinde görülmemiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. " gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının ... Ltd. Şti.'ndeki müdürlük görevinden azline, davacının şirkete kayyum olarak tayin edilmesi isteminin reddine, karar verilmiştir....
İş sayılı kararı gereğince aralarında Kaynak Holding A.Ş ve holding bünyesindeki firmalara ve iştiraklere söz konusu şirketin FETÖ/PDY kapsamında, bu şirketlerin örgütün kontrolünde yöneltildiği, şirket faaliyetleri çerçevesinde suç işlendiği şüphesiyle ve MASAK tarafından hazırlanan raporlar göz önüne alınarak kayyum ataması yapıldığı, yönetim kurulu kararı ile haklı ve geçerli nedenle iş akdinin sonlandırıldığı davacını nişe personel alma ve çıkarma yetkisi bulunduğu, kayyum ataması ile zaruret göz önüne alındığında iş akdine son verilmesinin olağan ve hukuka uygun olduğu, gizli yürütülen soruşturma sürecininde beklenmesi gerektiğini belirtmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi ......E. sayılı dosyanın 29.09.2022 tarihli duruşmasında şirketin organsız kalmış olması sebebiyle şirkete kayyum atanması için dava açmak üzere yetki ve süre verildiğini belirtmiş , davalı ... Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti.'ye şirket ortaklarından davacı ...'ün kayyum olarak atanmasına, mahkemece talebin kabul edilmemesi halinde resen belirlenecek kişinin kayyum olarak atanmasına karar verilmesinin talep etmiştir. Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı şirketin sicil dosyası celb edilmiş, davalı şirketin ortaklarının ....... ile ... olup, davalı şirket ortaklar kurulunun 02/04/2010 tarih 2010/2 sayılı kararı ile ...'ün 10 yıl süre ile şirket müdürlüğüne seçildiği, söz konusu karardan sonra şirketin temsili ile ilgili başkaca herhangi bir kararın alınmadığı belirlenmiştir. İzmir 2....
İLK KARAR Mahkememizden verilen ------ sayılı kararı ile ; 1-Davalı ----- aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, ---- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile dava dışı ----- ödenmesine, Aşan istemin reddine, 2-Davalı-------aleyhine açılan davanın REDDİNE, karar verilmiştir. YARGITAY BOZMA KARARI : Mahkememizden verilen -----sayılı ilamıyla ; Dava, davacılar ---- adına, ---- sayılı dosyasında, bu dosyaya özgü ve sınırlı kayyum olarak atanan----tarafından açılmıştır. Davayı açan kayyum, genel mahiyette bir yönetim kayyumu olmayıp ---- dosya ile sınırlı temsil kayyumudur....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 14/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; vasiye husumete izin kararı almak üzere başvuruda bulunması için iki haftalık kesin süre verildiğini, ancak vasi görevini yapmayarak süresi içinde başvuruda bulunmadığını; bunun üzerine vasinin görevinden azli ile yeni vasi veya kayyum atanması için Sulh Hukuk Mahkemesinin vasi tayini dosyasına müracaatta bulunduklarını; ortada hakları korunması gereken bir kısıtlı bulunduğundan, dava kamu davası niteliğini aldığından, yeni vasi veya kayyum atanmasının beklenerek atanacak kişiye görev verilmesi gerektiğinden bahisle beklenilmesi gerektiğini savunmuş ve talepte bulunmuş iseler de, Mahkemece bu taleplerinin yerinde görülmeyerek davanın aktif husumet yokluğundan bahisle reddine karar verildiğini; kendi hakkını savunamayacak durumda bulunan bir kısıtlının hakkının re'sen gözetilmesi gerektiğini, sırf vasi görevini yapmadı gerekçesine dayanarak, aktif husumet yokluğuna dayanılarak davanın reddine karar verilmesinin...
Yerel Mahkemece bozma ilamına uyularak, davalı ... aleyhindeki davanın kısmen kabulü ile 104.670.00 TL'nin 25.06.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile adı geçen davalıdan alınarak dava dışı Geta A.Ş’ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı Bosfor Gemi ve Yat İnş. San ve Tic. Ltd. Şti. aleyhindeki davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, davacılar ... ve... adına, Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/703 esas sayılı dosyasında, bu dosyaya özgü ve sınırlı kayyum olarak atanan ... tarafından açılmıştır. Davayı açan kayyum, genel mahiyette bir yönetim kayyumu olmayıp Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/703 esas sayılı dosya ile sınırlı temsil kayyumudur. Görevi Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/703 esas sayılı dosyası ile mahdut olup, eldeki dava tarihi itibariyle bu dava için ayrıca verilmiş bir kayyum kararı bulunmamaktadır....
Atanan kayyuma ilişkin itirazın incelenmesinde ise; kayyum atanan şirketin dosyada taraf olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca gelen sicil kayıtlarına göre de ayrıca organsız olmadığı dikkate alındığında davalıların itirazları bu konuda yerinde görülmüş ve mahkememizce bu konuda konula tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce atanan kayyumun görevine son verilmiş olması nedeni ile davacıların kayyum ücretine ilişkin itirazları konusuz kaldığı dikkate alınarak tüm itirazlar hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle; dava dışı şirket nezdinde davalılara ait hisselerin devrinin engellenmesine yönelik tedbire ilişkin itirazın reddine, dava dışı şirkete denetim kayyımı atanmasına ilişkin tedbir kararına itirazın kabulü ile bu yöndeki tedbirin kaldırılmasına ve kayyımın görevine son verilmesine, karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Hukuk Dairesinin 2011/22209 Esas ve 2012/32028 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, işbu davanın çocuk adına velayeten avukata verilen vekaletname ile açıldığı, dava sırasında çocuğa kayyum tayin edildiği taktirde o andan itibaren çocuğun temsil yetkisinin kayyuma geçeceği, annenin başlangıçta çocuk adına açtığı davaya kayyumun katılımıyla kayyum tarafından devam edileceği, bu nedenle hak düşürücü süre yönünden davanın reddi kararının hatalı olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....