Ancak; Mahkemece verilen kararda davacı taraf lehine hükmolunan vekalet ücretinden davaya fazladan dahil edilmiş dahili davalılar maliye hazinesi ve kayyumun da sorumlu tutulması doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 7. bendinin ikinci satırında "dahili" kelimesinden önce gelmek üzere "Hazine ve kayyum hariç diğer" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 15.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Belli günde davalı .... vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketin idaresinin mahkeme kararı ile kayyum heyetine verilmesi üzerine kayyum heyeti ile yapılan anlaşma gereğince, 1.3.2009 ile 20.7.2009 tarihleri arasında avukatlığını yaptığını, 1.6.2009 tarihinde kayyum heyeti değiştirilince yeni kayyum tarafından 20.7.2009 tarihinde haksız olarak azledildiğini ileri sürerek, takip ettiği 2008/719esas, 2008/723 esas ve 2008/77 esas sayılı dosyalar için hakettiği 105.183 TL.nin azil tarihinden reoskont faizi ile ödetilmesini istemiştir....
yapıldığı kanıtlanamamakla İİK.nun 67/3.maddesi gereği davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükümü davacı vekili ile davalı şirketin kayyum heyeti tarafından temyiz edilmiştir....
Esasa ilişkin beyanlarında ise; kayyım atanması geçici hukuki koruma talebi olduğunu, kayyım atanması yolu ile şirketin ayakta tutulmasının mümkün olmadığını, davacının sadece organ boşluğu gerekçesi ile şirket yönetiminin kayyıma devredilmesine dair iddiasının hukuki dayanağının mevcut olmadığını, davacı tarafın HMK 119.maddesi uyarınca bu dayanaklarını belirtmesi gerekirken yükümlülüğünü yerine getirmediğini....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Ticari şirkete kayyum atanması talebine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 04/02/2021 tarihli ara karara ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6102 sayılı TTK’nin sermaye şirketlerinde yönetime dışarıdan müdahaleye, yani şirkete mahkemece yönetim kayyumu atanmasına olanak sağlayan açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Sermaye şirketlerinde kayyım atanması ile ilgili olarak, TTK'de bulunan tek madde 617. maddesinin üçüncü fıkrası ile yapılan yollama uyarınca 412. maddedir. Burada; genel kurula çağrının yapılması için kayyım atanabileceği düzenlenmiştir....
Davacı yan davalı tasfiye memurunun TTK'nun 536/4. maddesinde yer alan koşulları taşımadığını, şirket tasfiye memurluğundan azledilerek şirkete yeni bir tasfiye memuru atanması gerektiğini iddia etmiş, davalı yan ise tasfiye memurunun adresinin yargılama aşamasında değiştirildiğini, davanın konusuz kaldığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı ... hakkında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tasfiye memurunun yasanın aradığı koşulları taşıyıp taşımadığı, azli ile şirkete yeni bir tasfiye memuru atanması gerekip gerekmediği hususlarından kaynaklanmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2022 NUMARASI : 2021/645 ESAS 2022/218 KARAR DAVA KONUSU : Tasfiye Memurunun Azli - Yeni Tasfiye Memuru Atanması KARAR : Taraflar arasındaki tasfiye memurunun azli - yeni tasfiye memuru atanması istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı T3 hakkındaki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/892 E. sayılı dosyası ile kayyum atandığı, buna rağmen sanığın katılan ile 07/11/2009 tarihinde yapılan kira sözleşmesi ile halen kulübün kullanımında ve işletmesinde olan lokalin işletme hakkının devredildiği, bu durumdan haberdar olan kayyumun sözleşmeye icazet vermediği, katılana ecrimisil ihbarnamesi gönderdiği, bunun üzerine katılanın kayyum ile tekrardan kira kontratı düzenleyerek, sanığa ödemiş olduğu geçmişe yönelik kira paralarını da ödemek zorunda kaldığı, sanığın buna rağmen kiraların kendisine ödenmesini istediği, ödenmeyince katılan hakkında tahliye ve kira alacağı davası açtığı, sanığın devlete ait olduğunu bildiği taşınmazı kiralamak suretiyle haksız menfaat temin ettiği iddia olunan somut olayda, Sanık savunması, katılan beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın kiralanan yerin Göztepe Hilal Spor Kulübüne ait olduğunu kabul ederek hareket ettiği, katılanın da kira sözleşmesini Hilal Spor Kulübü ile yapmış olması, katılanın kiralanan yerin...
Yukarıda açıklanan ilamlardaki görüşlere Mahkememizce de iştirak olunarak; işbu davayı açan kayyumun, -----esas sayılı dosya ile sınırlı olarak atanan temsil kayyumu olduğu, eldeki dava tarihi itibariyle işbu dava için ayrıca verilmiş bir kayyum kararı bulunmadığı, bu nedenle kayyum ...--- davacıları temsilen dava açmasının mümkün olmadığı, bu hususun aktif dava ehliyetine ilişkin eksiklik teşkil ettiği, resen gözetilmesi gerektiği kanaatiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
(TTK m. 617/1 ve TTK m. 617/3f atfı ile TTK m. 410/1f) Bu nedenle davacının genel kurul toplantısı yapmayı talep etme hakkının bulunduğu, tespit edilmekle Yönetim kurulunun toplanamaması nedeniyle TTK m. 410/2 gereğince şirket genel kurulunun kayyum vasıtasıyla toplanması mahkemeden isteme hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle; davacının talep ettiği toplantının yapılması TTK m. 624/1’e göre birden fazla müdür bulunması halinde müdürler kurulu başkanı atanması gündemi ile toplantıya çağrı yapılması talebi yerinde görülmekle; TTK m. 412 gereğince bu işlemi yerine getirmek üzere kayyum ...’in (TC Kimlik numaralı ...) atanarak, genel kurulun yasal sürede dikkate alınarak toplanması için kayyuma görev ve yetki verilmesine karar verilmiştir. G.D.: Gerekçeli kararda açıklanacağı üzere; Davacının davasının KABULÜ ile, TTK m. 411 ve 412’ye göre dava konusu ... Otomotiv San. Ve Tic. Ltd....