Buna göre şikayetçiye, şirket yetkilisinin iddia edildiği gibi ölü ise kayyum tayin ettirilmesi ve atancak kayyumun icazetinin sağlanması için süre verilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, yönetim planı yapılmak üzere kayyum tayini istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde davalıların, dava konusu anataşınmazda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 5711 sayılı Yasayla değişik maddeleri uyarınca zamanında yönetim planı yapmadıklarını ileri sürerek yönetim planı yapılması için bir kayyumun görevlendirilmesini istemiş, mahkemece davacıya taraf teşkili için verilen kesin süre içerisinde yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
ün vefatı nedeniyle adı geçen şirkete geçici müdür atanması ve mirasçıları 2009 doğumlu ..., 2010 doğumlu ... ve 2013 doğumlu ...'ün şirkette temsilinin sağlanması için adı geçen küçüklere kayyum atanması talebi ile açıldığı, küçüklere kayyum atanmasına yönelik davanın TMK 430. Madde kapsamında iş bu dosyadan tefrikine, adı geçen şirkete geçici müdür atanmasına yönelik davanın şirkete husumet yöneltilmeden açıldığı, adı geçen şirkete husumet yöneltilmeden açılan iş bu davanın dinlenemeyeceği belirlenerek şirkete geçici müdür atanmasına yönelik talep yönünden davanın reddine, küçüklere kayyum atanmasına yönelik talep yönünden davanın iş bu dosyadan tefrikine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir....
ün vefatı nedeniyle adı geçen şirkete geçici müdür atanması ve mirasçıları 2009 doğumlu ..., 2010 doğumlu ... ve 2013 doğumlu ...'ün şirkette temsilinin sağlanması için adı geçen küçüklere kayyum atanması talebi ile açıldığı, küçüklere kayyum atanmasına yönelik davanın TMK 430. Madde kapsamında iş bu dosyadan tefrikine, adı geçen şirkete geçici müdür atanmasına yönelik davanın şirkete husumet yöneltilmeden açıldığı, adı geçen şirkete husumet yöneltilmeden açılan iş bu davanın dinlenemeyeceği belirlenerek şirkete geçici müdür atanmasına yönelik talep yönünden davanın reddine, küçüklere kayyum atanmasına yönelik talep yönünden davanın iş bu dosyadan tefrikine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir....
ün vefatı nedeniyle adı geçen şirkete geçici müdür atanması ve mirasçıları 2009 doğumlu ..., 2010 doğumlu ... ve 2013 doğumlu ...'ün şirkette temsilinin sağlanması için adı geçen küçüklere kayyum atanması talebi ile açıldığı, küçüklere kayyum atanmasına yönelik davanın TMK 430. Madde kapsamında iş bu dosyadan tefrikine, adı geçen şirkete geçici müdür atanmasına yönelik davanın şirkete husumet yöneltilmeden açıldığı, adı geçen şirkete husumet yöneltilmeden açılan iş bu davanın dinlenemeyeceği belirlenerek şirkete geçici müdür atanmasına yönelik talep yönünden davanın reddine, küçüklere kayyum atanmasına yönelik talep yönünden davanın iş bu dosyadan tefrikine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir....
Cumhuriyet Başsavcılığının ... numaralı sayısı ile soruşturma başlatıldığını, Müvekkili hakkında soruşturma başlatılmasıyla birlikte tüm malvarlığına kayyum atandığını, bunun akabinde 674 sayılı KHK ile müvekkilin şirketlerine atanan kayyumların görevi sona ermiş ve şirketler doğrudan ...’ye devredildiğini, müvekkilinin sahibi olduğu .... Şirketi ile.... Karar kesinleştiğinde İadesine ... Şirketi'nin, bu şirketin ortaklık payları ve varlıkları ile her türlü ekonomik kazancının TCK'nun 55/1-1.cümle maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde müsaderesine, karar verildiğini, Sanık Müvekkilinin İlk derece mahkemesince verilen hüküm sonrasında gerek Mahkumiyet kararına karşı, gerekse Müsadere kararına karşı yapmış olduğumuz istinaf başvruu neticesinde..... Tarih .... Sayılı kararı ile ... .. Mahkumiyete ve Müsadereye yönelik ... Sayılı kararını kaldırıldığını, .. yıl ...ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve müvekkilinin sahibi ve ortağı olduğu müsadere kararı verilen .......
Esas sayılı dosyası ile şirket aleyhine dava açtığını, Şirket Müdürü ve ortağı olan ...’ın şirket genel kurulu için davette bulunmayacağını, şirket aleyhine bir takım iş ve işlemlerde bulunduğu İş Mahkemesindeki davadan da açıkça anlaşılacağı üzere müvekkillere Şirket Müdürünün azli, Yeni Şirket Müdürünün atanması gündemi ile toplanabilmesi için Olağan Üstü Genel Kurulu toplantıya çağırmaya için izin verilmesine karar verilmesini istediklerini belirterek, İstanbul Ticaret Siciline ... sicil numarası ile kayıtlı bulunan ... İnşaat Gayrımenkul Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Olağanüstü Genel Kurulunun, Şirket Müdürünün azli, Yeni Şirket Müdürünün atanması, gündemi ile toplanabilmesi için genel kurulu toplantıya davet için müvekkilleri ...’a ... ) ve ...’a ( ... ) izin verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür....
Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, delege seçimlerini etkileyecek bir usulsüzlük bulunmadığı, davacıların bir kısmının davadan feragat ettiği ve kayyum atanmasını gerektiren bir durum olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacılar temyiz etmiştir. Gerekçe: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin 2. fıkrasında, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” denilmiştir. Somut olayda, davacılar vekili tarafından önce delege seçimlerindeki hukuka aykırılıklar olduğu iddiasıyla Elbistan şubesi 9. Olağan Genel Kurula ilişkin delege seçimlerinin iptali ile şubeye kayyum atanması için dava açıldığı, 9. Olağan Genel Kurul’un yapılmasına müteakip de aynı gerekçelerle 9....
Tetkik edilen ----organsız kaldığı, TMK’nun yukarıda anılan 427/4. maddesi gereğince ilgili şirkete yönetim kayyımı atanması gerektiği belirlenmekle, davanın kabulü ile -- kayyım atanmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Kayyum tayinine yönelik istemin, yalnızca davalı şirkete yönetilmesinin yeterli olup diğer davalıların bu davada husumetinin olmadığı gözetilerek davalılar -- davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Eldeki davada; prim borçlarının 2015/10. ay ve 2016/3. aylarına ait olduğu, 2016/101870-109948-109949 sayılı 2015/10-2016/3 dönem borçlarından oluşan ödeme emirlerinin davacıya 24.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 25.11.2016 tarihinde açıldığı, 24.11.2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan 05.11.2015 tarihli karar ile davacının dava dışı borçlu ... A.Ş.'nin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, 11.04.2016 tarihinde dava dışı borçlu şirkete ... 9. Sulh Ceza Hakimliğince kayyum atanmasına karar verildiği 20.04.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan 15.04.2016 tarihli karar ile kayyum heyeti arasından yeni yönetim kurulu üyeleri ve başkanının seçildiği, şirketin ticaret sicil kaydının 670 sayılı KHK ile 24.08.2016 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmaktadır....