henüz kesinleşmediği, davacı vekili tarafından talep dilekçesinde kayyumun görevden alınması ve müvekkilinin yetkilendirilmesi yahut yeni bir kayyum atanması için talepte bulunmakla birlikte denetim kayyumunun görevini kötüye kullandığına ilişkin iddia yönünden dilekçe ekinde herhangi bir delil ve belge sunulmadığı, yaklaşık ispat ölçüsünde delil olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin kayyım ...'...
görevini kötüye kullandığını ileri sürerek, 01.09.2010 tarihli ve 2010/6 sayılı mevcut olmayan hisse devirlerinin kabulüne ve keyfiyetin pay defterine işlenmesine, davalı gerçek kişinin müdür atanmasına dair ve 13.09.2010 tarihli müdürlük yetkisinin devamına ilişkin ortaklar kurulu kararının yok hükmünde ve geçersiz olduğunun tespitine, olmadığı takdirde müdürlükten azli ile kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, genel kurulda alınacak kararlara karşı yasa yolunun bulunduğu gibi davacı tarafın genel kurula katılıp görüşünü açıklaması ve alınacak kararlara etkide bulunmasının mümkün olduğu, toplantıda nasıl bir karar alınacağının şimdiden belli olmadığı, her ne kadar davalı şirkete kayyum atanması talep edilmiş ise de, yoklukla malul olduğu beyan edilen karar tarihlerine göre bu talebinin delillerin toplanmasından sonra ve cevap süresi dolduktan sonra yeniden değerlendirileceği gerekçesiyle, genel kurul toplantısının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesi ile şirkete kayyum tayini talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbir talep eden vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
yönetildiği döneme denk geldiğini, kayyum tarafından mahkeme dosyasına sunulan raporlarda dahi yer almayan bu senedin sonradan tanzim edildiği hususunun şirket hakkındaki iflas dosyası celp edildiğinde açıkça görüleceğini, Asliye Ticaret Mahkemesince şirkete kayyum atanmış olup ilanın 2 nolu maddesinin c bendinde açıkça "Yetkilerin kullanılması ile alınacak kararlar ile yapılacak faaliyetler ve işlemlerin geçerliliği kayyum onayına bağlı tutulmasına" karar verildiğini, kayyum değişikliğine yönelik sonraki Ticaret Sicil Gazetesindeki ilanların tamamında bu ilana atıf yapılmış olup bu nedenle kayyumun onayına tabi tutulmayan tüm iş ve işlemlerin geçersiz olduğunu, hal böyle iken takibe dayanak senedin arka yüzündeki cironun tanzim tarihinden sonraki bir dönemde yani 24/11/2017 tarihinden sonraki bir dönemde lehtar Eras Grup Yat.A.Ş adına Ticaret Mahkemesi dosyası nezdinde şirkete atanan kayyum tarafından ciro edilmesi gerektiğini, ancak lehtar şirket adına yapılan ciroların bir sonraki ciroda...
Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır. Aslının aynı olduğu tasdik olunur. Katip ... ¸E-imzalıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/188 Esas KARAR NO : 2024/178 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 28/02/2024 KARAR TARİHİ : 01/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesiyle; davacının eşi aleyhine İzmir ... Aile Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile boşanma, İzmir ... Aile Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile mal rejiminin tasfiyesi davası açtığını, evlilik süresinde edinilen malların tamamının davacının eşinin tek hissedarı ve yetkilisi olduğu ......
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kayyum atanması isteminde bulunan müvekkili T1 T5 ile birlikte Değirmen Restaurant adlı işyerini ortak olarak işlettiğini, müvekkili ile adi ortaklığın diğer ortağı T5 arasında ortaklığın yönetimini zorlaştıracak hatta imkansızlaştıracak derecede ciddi bir husumet bulunduğunu, diğer ortak T5'ün oğlu Uğur ADIYAMAN tarafından müvekkiline araçla çarpılarak kasten yaralanmasına sebep olunduğunu ve yine diğer ortak T5'ün torunu Necati ADIYAMAN tarafından müvekkiline karşı kasten yaralama ve tehdit suçu işlenilmdiğini bu eylemler neticesinde müvekkili tarafından adli mercilere suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu olaylar nedeniyle asıl mağdur olanın müvekkili olduğunu, ayrıca davalı taraf her ne kadar taraflar arasında husumetin olmadığını sadece devam eden hukuk davaları olduğunu beyan etmişse de gerek bahsettikleri uzaklaştırma kararı gerekse de dava dilekçesinde beyan ettikleri üzere müvekkili tarafından yapılan suç...
nun 24/07/2019 tarihinden itibaren, münferiden temsile ve imzaya yetkili müdür olarak atandıkları, müdürlük görevini yapan şahısların, yurt dışına çıkış yapıp, uzun süreden bu yana yurda giriş yapmamış olmaları, şirketin organsız kalma sonucunu doğurmadığı, iş bu halde genel kurulun toplanıp yeniden müdür seçimi yapılabileceği gibi, ticaret mahkemesine müracaatla, müdürlerin azli ve yerine yeni müdür atanmasını talep etme hakkı bulunduğu, davacı tarafın ise şirket genel kurulunu toplantıya çağrı ve yapılacak genel kurulda yeni müdür atanması veyahutta görevlerine fiilen ifa etmeyen ve bu nedenle haklı nedenlerle görevden azli gereken müdürler aleyhine azil ve yönetim kayyımı atanmasına ilişkin dava açmak ve bu şekilde şirketin atanan müdür veyahutta görevlendirilen kayyım tarafından , şirket faaliyetlerinin yürütülmesi imkanı bulunmakta ise de, davacının iş bu yollara gitmeden doğrudan doğruya şirketin organsız kaldığı gerekçesi ile, mahkememizde şirkete yönetim kayyımı atanması talebinde...
Hal böyle olunca davacı kayyumun hatalı olduğunu öne sürdüğü yabancı mirasçılık belgesinin ortadan kaldırılmasını sağlama amacıyla yabancı mirasçılık belgesinin tanınması ve tenfizine ilişkin Türk Mahkemesi kararının iptalini istediği gözetilerek davanın mirasçılık belgesinin iptali davası olarak nitelendirilmesi, bu tür davalara bakmanın Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevine girmesi nedeniyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken davadaki amaç gözardı edilerek yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz, davacı kayyumun temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı kayyumun sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kayyum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 29.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda; kayyum atanması istenilen şirketin ticaret sicil kayıtları dosyaya kazandırılmış, kayyum atanması istenilen şirketin Özalp Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil edildiği, eldeki davanın ise bu tarihten sonra 21/11/2022 tarihinde açıldığı, her davanın açıldığı tarihteki şart ve koşullara göre değerlendirme yapılması gerektiği" gerekçesi ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Özalp Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde özetle, şirketin 22/09/2019 tarih ve 2019/1 karar sayılı genel kurul kararı uyarınca uyuşmazlıkların çözümünde Van mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle uyuşmazlığın çözüm yerinin Van olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....