WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Ticari şirkete kayyum atanması talebine ilişkin olup, istinafa konu uyuşmazlık ise mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 04/02/2021 tarihli ara karara ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6102 sayılı TTK’nin sermaye şirketlerinde yönetime dışarıdan müdahaleye, yani şirkete mahkemece yönetim kayyumu atanmasına olanak sağlayan açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Sermaye şirketlerinde kayyım atanması ile ilgili olarak, TTK'de bulunan tek madde 617. maddesinin üçüncü fıkrası ile yapılan yollama uyarınca 412. maddedir. Burada; genel kurula çağrının yapılması için kayyım atanabileceği düzenlenmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, birden fazla parsel üzerinde kurulu bulunan sitenin üst yönetiminin görevden azli ile siteye yeni yönetici atanması istemine ilişkindir. Sitede 5711 Sayılı Yasa gereğince toplu yapı yönetimine henüz geçilmemiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ticaret ve Tekstil San AŞ ortaklarının ... ve ... olduğunu, her birinin %50 'şer oranda hisseye sahip olduğunu, Şirketin hali hazırda yönetilemediği ve iki imza ile işlemlerin yapılması nedeniyle ve şirket ortakları arasındaki sorunlardan dolayı şirketin ticari faaliyetinin de devam etmesi durumu dikkate alınarak şirkete ödemeler ve sair işlemleri konusunda görev yapmak üzere yönetici kayyum atanmasına ve tensiple birlikte kayyumun görevlendirilmesine, davalı ve davacı adına %50 şer hisse oranında kayıtlı davalı ...'nin feshin son çare ilke olması nedeniyle ve mahkemece uygun bulunması durumunda davalı ...'nun ortaklıktan TTK ve ilgili maddeler ve 531.madde kapsamında haklı sebeple çıkarılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta sunduğu 18/02/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat etmiştir. SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ihtiyati tedbir olarak davacı ...'nin ...'...

      Bu durumda mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulunda (gerektiğinde talimat ile) şirketin mevcut mali yapısının incelenmesi, projede öngörülen iyileştirmelerin somut dayanaklarının tespiti, şirketin iyiniyetli olup olmadığının irdelenmesini içeren ve denetime elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile düzenlenen ve üyesi daha sonra kayyum olarak atanan bilirkişi kurulu raporu ile kayyum raporlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Vakfı aleyhine 2014/163 esas sayılı dosya ile açılan tazminat davasının ön inceleme, tahkikat, bilirkişi incelemesi aşamalarının davalının kanuni temsilcisinin yokluğunda görüldüğünü ve davanın 17/03/2015 tarihinde aleyhine karara bağlandığını, kararın kesinleşerek icra takibi sonucu vakıf taşınmazlarına haciz konulduğunu, yargılama ve takip aşamalarından vakfın yetkili temsilcisi olan kayyumun bilgisi olmadığını ve tebligat yapılmadığını, ... Hastane ve ... Vakfı yöneticilerinin tamamının ... 1.Asliye hukuk Mahkemesinin 2010/484 esas sayılı dosyasında verilen 23/11/2010 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir yoluyla görevden uzaklaştırıldığını ve ...'in vakfa kayyum olarak atandığını, vakfın yönetiminin kayyuma geçtiğini, vakfın kayyum ... dışında hiçbir yasal temsilcisi ve çalışanı bulunmadığını, davacının vakfı ...'...

          Bununla birlikte; iki ortak arasında husumet bulunduğundan ve diğer ortağın da temsil yetkisi sona erdiğinden, mahkemece; şikayetçi ortağa süre verilerek, şirkete kayyum tayin ettirmesi ve kayyumun da icazeti sağlaması için süre verilerek, atanacak olan kayyumun icazeti sağladıktan sonra davaya devam edilmesi gerekirken, temsilci yetkisi olmayan ortağın başvuruya devam etmesi ile sonuca gelinmesi, doğru değildir. O halde; mahkeme kararının yukarıda belirtilen nedenlerle bozulması gerekir iken; aktif husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından şikayetçinin karar düzeltme isteminin yazılı gerekçe ile kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Şikayetçinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2014/27888 Esas ve 2015/3546 Karar sayılı 23.02.2015 tarihli bozma kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda belirtilen nedenlerle ile İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            GEREKÇE: Talep derdest 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2 maddesine dayalı olarak limited şirket müdürünün haklı nedenle azli davasında; şirket müdürünün şirketi temsil yetkisini kaldırılarak şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir. Davacı vekilince dava dilekçesi ile; ... Ltd.Şti....

              Kayyumun değiştirilmesi talep edilmiş ise de; kayyumun avukatın vekaletini sona erdirmesi dışında somutlaştırılmış ve ispatlanmış bir gerekçenin bulunmadığı; vekaletin sonlandırılması hususunun ise şirketin zararına olduğuna ilişkin bir kanaatin edilmediği anlaşılmıştır. Yönetim kayyumunun denetim kayyumuna dönüştürülmesi talep edilmiş ise de İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/552 Esas sayılı dosyasında verilen nihai kısa karar ve söz konusu dosyada aldırılan imzaya ilişkin bilirkişi raporu dikkate alındığında yönetim kayyumunun şirketin hayatiyeti için daha yerinde olacağı anlaşılmıştır. TTK'da kayyum atanması usulü bulunmadığı, nihai hüküm ile ulaşılabilecek sonuca tedbir ile ulaşıldığı, şirket yöneticisinin azlinin genel kurulun yetkileri arasında olduğu itirazında bulunmuştur. Eldeki davada ise, söz konusu şirkette organ boşluğu bulunmamaktadır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Vasinin Azli-Yeni Vasi Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi.04.03.2010(Prş)...

                  Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, kayyum vekilinin ise aşağıdaki hususlar haricindeki sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki; ...-Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin kayyum yerine yazılı şekilde davalıya ödenmesine karar verilmesi, ...-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesine 6459 sayılı Yasanın .... maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin ........2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı .... Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 24.....2010 tarihinden, karar tarihi olan ....01.2014 tarihine geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi, ......

                    UYAP Entegrasyonu