SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2022 NUMARASI : 2021/2238 E 2022/2577 K DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi (6570 Sayılı Yasadan Kaynaklanan) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Ali Yıldız'ın müvekkiline ait Samsun ili, ilkadım ilçesi istiklal Cad....
Yıl Kız Olgunlaşma Enstitüsünün okul kantinini kiracı olarak işleteceğini, son yenileme sözleşmesinin 01.09.2010 tarihinde imzalandığını, davalı Okul Aile Birliği'ni 23.05.2011 tarihli yazısı ile kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğini, süre sonunda kiralananın tahliye edilmesini bildirdiğini, sözleşmenin 6570 Sayılı Yasaya tabi olduğunu, bu nedenle 6570 Sayılı Yasanın 7.maddesinde yer alan nedenlerden birisine dayanılmadıkça davalının kiralanandan tahliyesini talep edemeyeceğini belirterek, kiracılığın devam ettiğinin tespitine ve muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili kiralananın 2886 sayılı Kanuna göre ihale ile kiraya verildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı M.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Oysa ki davacı, Büyükada’da bulunan, mülkiyeti dava dışı Denizcilik İşletmeleri A.Ş.’ne ait olan taşınmazın kiracısı olup, davalı tarafından taşınmazın kendilerine devredildiğinden bahisle gönderilen tahliye istemli ihtar üzerine, 6570 sayılı yasadan kaynaklanan haklarının bertaraf edilemeyeceği savunması ile, kiracılık sıfatına vaki müdahale ve muarazanın giderilmesi talebiyle eldeki davayı açmıştır. Dava, taşınmazın mülkiyeti ile ilgili bulunmayıp, kiracılık sıfatına vaki muarazanın önlenmesi istemine yönelik olduğundan, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmazın aynından kaynaklanmadığından, davada HUMK’nun 13.maddesinde düzenlenen ve kamu düzeni ile ilgili bulunan, taşınmazın bulunduğu yerde dava açılması gerektiğine ilişkin kesin yetki kurallarının uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6570 Sayılı Yasanın 7/e maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının yerleşik içtihatlar uyarınca kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içerisinde açılması zorunludur. İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracının bir kira yılı içerisinde iki haklı ihtara sebebiyet vermiş olması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez....
Takibe konu kira borcu uzayan döneme ilişkin olduğundan, davalı ... hakkındaki itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliyesi talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Kabule göre de kefil hakkında tahliye kararı verilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalı ... Yılmaz yönünden kararın ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın davalı ... yönünden BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden alınmasına 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık, imar amaçlı esaslı tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının davacı vakfa ait 24-A kapı numaralı dükkanda 1.1.1999 Tarihinden itibaren birer yıllık süre ile yenilenen kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğunu, vakfa ait camii ve altındaki dükkanların eski eser niteliğinde olduğunu ve bakım-onarım restarasyonu için kültür ve tabiat varlıkları koruma bölge kurulunun onayladığı proje doğrultusunda tadilat yapılacağının davalı kiracıya ihtar edildiğini, ancak kiracının taşınmazı boşaltmadığını belirterek 6570 Sayılı Yasanın 7/ç maddesi gereğince imar amaçlı esaslı tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde tadilatın esaslı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
(6570 sayılı kanunun 1.maddesinde öngörülen koşulları taşımaları halinde) 6570 sayılı Yasa kapsamında olacaklarının ve bunlara ilişkin kira sözleşmeleriyle ilgili olarak ancak 7.maddede tahdidi olarak sayılan nedenlerden birine dayanılmak ve tahliyeye yönelik ilam alınmak suretiyle tahliyesinin sağlanabileceğini, bu nedenle de 6570 sayılı yasanın 7.maddesinde düzenlenen tahliye nedenlerinden birine dayanmadan mahkeme kararı ile kiracı tahliye edilmeden kiracının taşınmazdan zorla çıkartılamayacağı ve tahliye edilemeyeceği ileri sürülerek 31.12.2010 tarihine kadar davacının kiracı olduğunun tesbiti ve bu nedenle çıkartılan muarazanın giderilmesi istenilmiştir....
Davalı vekilince; Yerel mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, 6570 sayılı yasa kapsamında düzenlenen kira sözleşmelerinin 6098 sayılı TBK.347. maddesi kapsamında belirlenecek 10 yıllık kira süresinin tespiti yanında, 6100 sayılı HMK.'ya 6217 sayılı kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek, HUMK'nun 428. maddesi uyarınca, yerel mahkeme hükmünün bozulması karara bağlanmış iken, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 21.06.2016 tarih, Es:2015/11678,Ka:2016/4868 sayılı kararında, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ve eski malikle 6570 sayılı yürürlükten kaldırılan kanun kapsamında yapıldığı ve bu kanunda yürürlükten kaldırılmasıyla, kira sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu ve böylece uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK 347/2 maddesinde düzenlenen belirsiz süreli kira sözleşmesinin hükümlerine göre ihtilafın çözümlenmesi gerekeceği yönüyle açıklama getirildiğini bildirerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Mahkemece davacının kirada olduğu işyerindeki kira sözleşmesini yenilediği ve ihtiyaç iddiasının samimi olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 6570 Sayılı Yasanın 7/c maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz....