Dosyadaki bilgi ve belgelerden özellikle dava dilekçesi ve tanık anlatımlarından ...'ın, ... ve ...'ın çocuğu olduğu ve 04.06.1972 doğumlu olarak 15.06.1972 tarihinde beyan üzerine nüfusa tescil edildiği, aynı çocuğun evlatlık amacıyla fiilen ... ve ...'ya verildiği, adı geçenlerin de mahkeme kararı ve noter sözleşmesi olmaksızın çocuğu kendilerinden olmuş gibi beyan üzerine ... adı ile gerçeğe aykırı şekilde 04.06.1972 doğumlu olarak 28.11.1972 tarihinde nüfusa tescil ettirdikleri, ...'a ait kaydın işlem görmediği, ...'in ise 25.10.1987 tarihinde evlenerek başka haneye gittiği anlaşılmaktadır. Dava, her ne kadar ... ile ...'ın aynı kişiler olduğu iddiasına dayanarak mükerrer kaydın iptali istemine ilişkin ise de ... ve ...'dan olma ... T.C nolu ...'ın usulüne uygun bir evlat edinme işlemi olmaksızın yolsuz olarak nüfusa tescil edildiği anlaşılmakla iş bu kaydının iptal edilerek bu kayıttaki bilgi ve nüfus olaylarının ... T.C. kimlik nolu, ... ve ...'den olma, ...'...
Davacı vekili, davacı T1 annesi Muazzez'in 1995 tarihinde öldüğünü, anne ve babasının Mansur ve Huriye(Huri) olduğunu, nüfusa mükerrer kayıt edildiklerini, Huriye ve Mansur'un Yeşil soyadı ile nüfusa kayıtlı olduklarını ayrıca, farklı TC numarası ile Mansur ve Huri olarak nüfus kayıtlarının bulunduğunu, Mansur ve Huriye'nin (Huri) mükerrer kaydedildiklerini, davacının annesinin kardeşi Yusuf'un da ana adının yanlış yazıldığını beyanla mükerrer kaydın kapatılarak nüfus kaydının birleştirilmesine ve aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek hane 38 ve hane 27'de nüfusa kayıtlı Huriye Yeşil ile Huri'nin ve Mansur Yeşil ile Mansur'un aynı kişi olduklarının tespitine, 27 hanedeki kayıtların iptali ile her iki kayıt arasında bağ kurulmasına karar verildiği görülmüştür....
Öte yandan, kaydın revizyon gördüğü parsellerden 5 ve 77 nolu parsellerle ilgili tapuda tesis nedeni "hükmen" yazılı olarak gösterilmesine karşın, dava dosyaları getirtilip kaydın aidiyeti ile ilgili bilirkişi sözlerinin denetlenmesi yoluna gidilmemiş ve yapılan uygulamada da kaydın revizyon gördüğü 5 ve 77 nolu parseller nazara alınmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Mükerrer Kaydın İptali) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının annesi ...'nin beş çocuğu olduğunu, nüfus kayıtlarında gerçekte olmadığı halde altıncı çocuk olarak ... adında birisinin kaydedildiğini ileri sürerek mükerrer olan 06.07.1963 doğumlu ...'ın nüfus kaydının iptali istenmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı, tarafından temyiz edilmiştir. Dava, nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 7. maddesine göre, resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi KARAR Davacı vekili temyiz dilekçesinde, meni müdahale davasına konu yapılan 105 ada 1 ve 2 sayılı parsellerle ilgili olarak davalılar ... ile ...’a karşı tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu davanın derdest olduğunu bildirdiğinden açılan tapu iptali ve tescil davasının mahkemesi ile birlikte esasının belirlenmesi ve buna ilişkin yazının dosya arasına konulması ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE, 20.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerçekten, kaydın doğusunu mera sınırı oluşturmuştur. 1443 parsel sayılı taşınmaz eylemli olarak da meradır. Ne var ki; mahkemece 4753 sayılı Yasayla dağıtım suretiyle oluşturulan kaydın çapı getirilmemiştir. Türk Medeni Kanunun 719 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükümlerince kayıt ve belgelerin harita, plan ve krokiye dayanmaları halinde kapsamlarının uygulanması olanaklı ise bu harita plan ve krokiye göre belirlenmesi gerekir. O yüzden mahkemece öncelikle kaydın haritası getirtilmeli, uygulama kabiliyeti varsa bilirkişi marifetiyle uygulanarak dava konusu bölümü kısmen veya tamamen kapsayıp kapsamadığı belirlenmelidir. Kaydın haritaya dayanmaması veya haritanın uygulama kabiliyeti bulunmaması durumunda, kayıt kapsamının sınırlarına göre belirlenmesi gerekir. Kuşkusuz kayıt somut olayda olduğu gibi değişebilir ve genişletmeye elverişli sınırları ihtiva etmekte ise bunun kapsamı miktarına göre tayin edilmelidir....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK'nun 278/3-1 ve 280/1 madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu tasarrufun iptali ile kaydın davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.1966 tarih ve 1965/746 E, 1966/10045 K sayılı kararı ile kızı 'in gaipliğine karar verildiği ve 30.11.1981 tarihinde adı geçen adına olan kaydın terkini ile davalı ... adına tescilinin yapıldığı, davacının tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile vakıf adına tescile karar verilmesi için eldeki davayı açtığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacının 20.01.2013 tarihli dilekçesi ile 5737 sayılı Kanuna eklenen geçici 11. maddesi kapsamında Müdürlüğüne yapılan başvuru sonucunda dava konusu taşınmazın 19.09.2012 tarihinde vakıf adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenlemesi, Kal, Ecrimisil, Temliken Tescil, Tapu İptalİ Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece; dosyasında yargılaması yapılan ve mahkememiz dosyası ile birleştirilen Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/467 Esas, 1980/80 Esas sayılı dosyalarda, Hazine tarafından açılan ecrimisil talepli davanın HMK'nin 150 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, meni müdahale ile ilgili talepleriyle ilgili karar verilmesine yer olmadığına, asli müdahil ...'ın müdahalenin meni ve kal talebinin kabulü ile Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesinin 1973/185 Esas, 1979/49 Karar sayılı ilamı ile Hazine adına tescil edilmiş ve daha sonra ihale yolu ile ... adına kayıt edilen Çatalca İlçesi ... Bucağı ......
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil,meni müdahale, şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 147 ada 17 parsel sayılı 801.20 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ... ve kargir ev niteliği ile 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi kapsamında kalan yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı ve 2/B madde uygulamasına konu edilmediği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmıştır....