SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2017/2280 ESAS 2021/78 KARAR DAVA KONUSU : Mirasçılık Belgesi İstemi KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mustafa ve Pembegül oğlu muris Osman ÜSTÜNBAŞ'ın 19.09.1932 tarihinde vefat ettiğini, geriye ölü kardeşi Hacer TÜRK varisleri, ölü kardeşi Fahriye ÜSTÜNBAŞ, ölü kızı Nimet ERSÖZ, ölü oğlu Arif ERSÖZ, ölü Hüdavendigar DOĞAN'ın varisleri sağ kendisinin kaldığını, bu nedenlerle mirasçılık belgesinin tarafına verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, TC kimlik numaralı, muris Osman Üstünbaş'ın 19/09/1932 tarihinde ölümü ile verasetinin düzenlenmesine karar verilmiştir....
Medeni haklardan yararlanma, yani hak ehliyeti tam ve sağ doğum koşuluyla ana rahmine düşme anında başlayıp, kişinin ölümüne kadar devam eder ( TMK m.28 ). Bu sebeple Kanun’da ölü kişiye karşı dava açılması hâlinde nasıl davranılacağı gösterilmemiştir.kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması durumunda davanın mirasçılara yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Esasen dava açarken davacı idarenin davalının bu ehliyet durumunu araştırması beklenir. Ne var ki davacının, davalının ölü olduğunu bilerek iş bu davayı açtığı, bu bağlamda davacı tarafın davalının ölü olduğunu bildiği halde, ölü olan muris hakkında dava açılması kanunun aradığı şartları ihtiva etmemektedir....
nun kızı tarafından atılan imza ile aynı olduğu da gözetilerek- geri çevirme kararında belirtildiği üzere sözü edilen davalının ölü olup olmadığının nüfus müdürlüğünden araştırılıp ölü olduğunun anlaşılması durumunda veraset ilamının ilgilisinden temini ile mahkeme kararının mirasçılarına yöntemince tebliğ edilerek temyiz sürelerinin beklenmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen beraat hükmü katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü; Katılan ile sanığın enişte kayın oldukları, sanığın trafikte katılan adına kayıtlı olduğu söylenen ... plaka sayılı otomobili 21/04/2014 tarihinden 3.5, 4 ay öncesinde 1 günlüğüne emanet olarak kullanmak üzere aldığı halde aracı sahiplenerek iade etmediği iddia olunan olayda; sanığın resmi kayıtlarda katılana ait görünen aracın aslen kendisine ait olduğunu, aracın ödemelerini kendisinin gerçekleştirdiğini beyan etmesi, aracın resmi kayıtlarının getirilmemesi, aracın kimden ne şekilde satın alınıp ödemelerin ne şekilde gerçekleştiğinin araştırılmaması ve konu ile ilgili sanığın kardeşi, katılanın da eşi olan ...’ın dinlenmemiş olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, aracın resmi kayıtlarının getirilmesi,...
Hal böyle olunca; davalı ...' in hayatta olup olmadığı hususunda oluşan çelişkinin giderilebilmesi için Mahkemece, davalının ölü olup olmadığı araştırılarak, ölü olduğunun anlaşılması halinde, nüfus kayıtlarına bu hususun işlenmesi için müzekkere yazılması, ardından verasete esas nüfus kayıtları kapalı kayıt kalmayacak şekilde getirtilerek, tespit edilen mirasçılarına; hayatta olduğunun anlaşılması halinde ise adı geçen davalıya, gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, temyiz süresinin beklenilmesi ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
a göstermek suretiyle kasadaki parayı alıp kaçarak uzaklaştığı olayda; sanığın ve savunmanının beyanlarında; dosyaya delil olarak sundukları sanığa ait fotoğrafta, sanığın sağ elinde dövme olduğunu, dosya içerisindeki güvenlik kamera görüntülerindeki olayı gerçekleştiren şahsın elinde dövme olmadığını, görüntülerdeki kişinin sanık olmadığını belirttikleri, fakat müşteki ... ve tanık ...'...
'ın ölü olduğundan bahisle mirasçıları davaya dahil edilmiş ise de, davacı idare vekilince verilen temyiz dilekçesinde tapu maliki ... 'ın sağ olduğu, isim benzerliği nedeniyle başka bir kişinin davaya dahil edildiği iddia edildiğinden, ilgili Tapu Müdürlüğünden maliklerin TC kimlik numaraları da istenilerek, gerçek tapu maliki tespit edilip, davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle 641, 974,975 ve 1016 sayılı parsellerin tapu kayıtlarında malik olarak görünen "Kadir Akçam" ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişiler olup olmadığı nüfus müdürlüğünden sorulmalı, yapılan araştırma sonunda aynı isimli başka kişiler olduğu bildirildiği takdirde bu kişiler sağ ise kendileri, ölü ise mirasçıları duruşmaya çağrılarak kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen taşınmazlarda herhangi bir hak iddiaları bulunup bulunmadığı konusunda beyanları alınmalıdır. Tüm bu işlemler yerine getirildikten sonra hala tereddütler giderilememiş ise mahkemece taşınmaz başında keşif yapılarak tanıklar ve tespit bilirkişileri dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Ayrıca kadastro tespitleri sırasında yapılan yanlışlıklardan olan doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davanın reddi yerine istemin hüküm altına alınması da doğru olmamıştır....
Nüfus müdürlüğünden gelen kayıtlarda ve kolluk araştırmasına göre ... Köyünde 26.02.1973 doğumlu... kızı ... adlı bir başka şahsın daha kayıtlı ve sağ olduğu anlaşılmaktadır. Mülkiyet nakline neden olmamak için bu şahıs sağ ise kendisi, ölmüş ise mirasçıları duruşmaya çağırılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiası bulunup bulunmadığı sorulmalı, mülkiyet hakkı iddiası var ise davanın kayıt düzeltilmesi yolu ile değil tapu iptali tescil davası ile çözümlenmesi gerektiği dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Türkiye'deki nüfus kayıtlarında ...olarak görünen kişi ile Lübnan kayıtlarında ...Skan (İskan) görünen kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....