WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; tarafların boşanma dava dosyasındaki imzalı beyanlarında ‘...katkı payı alacağı talebim yoktur...’ şeklinde olup ayrı bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenmemiş, gerekçe ve hükümde de katkı payı alacağına yönelik hüküm bulunmaktadır. Diğer yandan, feragatin somutlaştırılmış bir hak ile ilgili kayıtsız ve şartsız, herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek biçimde açık olması gerekir. Bu durumda, boşanma davasındaki duruşmada davacının "..katkı payı alacağı talebim yoktur..." şeklindeki beyanı sadece katkı payı alacağına ilişkin olup artık değere katılma alacağı yönünden de feragat olarak kabul edilmesi mümkün değildir. O halde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. VI....

    Resen kamu düzenini ilgilendiren haller ile tarafların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Mahkemenin 3 nolu hükmü; Tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı, katkı payı ve değer artış payı alacağını aldıklarını, hiçbir isim adı altında alacaklarının bulunmadığı ve ilerde bu konuda anlaşmazlık çıkması konusunda dava açma haklarının saklı olduğunun tespitine şeklinde yazılmıştır. Oysa protokolün 2 nolu hükmü; "Tarafların birbirinden edinilmiş mallara katılma rejiminden ötürü doğmuş/doğacak tüm alacaklardan yani katılma alacağı, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı v.s. ile ilgili TMK hükümleri geçerli olup bu konuda iş bu protokolde bir düzenleme bulunmamaktadır. İlerde bu konuda anlaşmazlık çıkarsa dava açma hakları saklıdır." şeklinde. Davacının istinafı mahkemenin 3 nolu bendinin kaldırılıp protokolün 2 nolu bendi gibi hüküm kurularak kararın düzeltilmesine ilişkindir....

    Davacı vekili 22/02/2021 tarihli dilekçesi ile; dosya kapsamında bilirkişi Semra Canpolat tarafından tanzim edilen kök ve ek raporlarda müvekkilinin davalı taraftan ziynet alacağı, maaş katılma alacağı, 34 XX 436 plakalı araç yönünden katılma alacağı, 34 XX 642 plakalı araç yönünden değer artış payı alacağı ve 34 XX 642 plakalı araç yönünden katılma alacağı, Elazığ’da bulunan taşınmaz yönünden değer artış payı alacağı kalemleri bakımından toplam alacaklarının 219.062,00 TL olarak tespit edildiğini, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.000,00 TL olarak talep edilen katkı payı alacak kalemlerinin, bilirkişi tarafından 62.547,22 TL ziynet alacağı, 34 XX 642 plakalı vasıta yönünden 13.500,00 TL değer artış payı alacağı, Elazığ ilindeki taşınmaz yönünden 71.400,00 TL değer artış payı alacağı toplamda 147.447,00 TL olarak tespit edildiğini, buna göre katkı payı alacak taleplerini 122.447,00 TL arttırdıklarını, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak...

    artış payı alacağı yönünden talepten fazlaya hükmedilmiş olması da doğru değildir....

      Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme (TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 m). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır. Değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m.)....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme (TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 m). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

          Davacı kadın vekili 28.02.209 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin katkı oranının % 40 olduğu kabul edilerek taşınmaz yönünden değer artış payı alacağının 110.336,00 TL, katılma alacağının 182.016,00 TL olduğunu, tasfiye konusu aracın evlilik birliği içinde edinilen başka bir araç nedeniyle sigortanın ödediği para ile alındığını, araç yönünden de 16.906,50 TL müvekkilinin katılma alacağı bulunduğunu belirterek; toplam 309.258,50 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. II....

            Dosya içeriğine, toplanan delillere, tarafların çalışma kayıtlarına, kooperatif üyelik ve ödeme belgelerine göre davacının 743 sayılı TKM döneminde yapılan ödemeler için katkı payı alacağının, 4721 sayılı TMK döneminde yapılan ödemeler için ise değer artış payı ve katılma alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre 1993 ila 1997 yıllarında hemşire olarak çalışan davalının gelir kayıtları dosya arasına getirtilmeli, tarafların evlilik tarihinden TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar ilgili kooperatife yapmış oldukları ödemelerdeki oran belirlenmelidir. Her iki eşin 01.01.2002 tarihine kadar yaptığı ödemelerin bu tarihten sonraki döneme kişisel malı olarak geçeceğinin kabulü ile tarafların değer artış payı ve katılma alacağının bilirkişi marifetiyle belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

              Şöyle ki, bozma ilamında, davacı lehine 1054 ada 14 parselde 12 nolu bağımsız bölüm yönünden sadece değer artış payı alacağına hükmedilmesi gerektiği belirtildiği halde; Mahkemece, hükme esas alınan 14.07.2016 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda bozmaya aykırı şekilde değer artış payı alacağı yanında artık değere katılma alacağına da karar verilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş; uyulan bozma ilamına uygun şekilde 12 nolu bağımsız bölümle ilgili değer artış payı alacağı hesabını içeren 14.07.2016 havale tarihli raporu dikkate alarak, davacı lehine yalnızca değer artış payı alacağı hakkı bulunduğundan raporda hesaplanan değer artış payı alacağı ile ilgili hüküm kurmak olmalıdır....

                Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın edinilmesi sırasında kendi kişisel malları ile katkı sağladığını ileri sürerek katılma alacağı yanında değer artış payı alacağı (Katkı payı alacağı) isteğinde bulunmadığına göre; 19.4.2007 tarihli cevaba cevap dilekçesinde dava konusu mal varlığının edinilmesinde kişisel malları ile katkı sağladığına ilişkin iddiasına değer verilemez. Diğer bir anlatımla mahkeme usulüne uygun bir biçimde açılmış ve harçlandırılmış değer artış payı alacağına ilişkin bir dava ve istek bulunmadan davacının dava konusu taşınmazın edinilmesinde katkısı bulunduğu görüşünden hareketle yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilemez....

                  UYAP Entegrasyonu