Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu edilen taşınmazın ve aracın edinim tarihi ile işbu dava tarihi arasında geçen zamanda değerlerinin arttığı ve değer artış payı alacağı isteminin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde kadının katılma alacağının bulunduğu, ziynet eşyalarına ilişkin istemin ispatlandığı, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, çeyiz alacağı isteminin kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Mahkemenin, “davacının sadece edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi nedeniyle katılma alacağı talep edebileceği, davaya konu edinilen aracın ise bu niteliğinin bulunmadığına ilişkin ret gerekçesi yerinde değildir. Açıklandığı gibi, davacının genel tasfiye talebi içinde “katkı payı alacağı” talebi de mevcuttur. Katkı payı alacağı yönünden mahkemece herhangi bir inceleme yapılmamıştır....
Dava konusu 34 SZB 02 plakalı otomobil, 18.07.2005 tarihinde, asıl dava ve karşılık davaya konu taşınmazlar, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce satın alınarak taraflar adına tescil edilmiş, karşı davaya konu 1082 ada 14 parsel üzerindeki 3 nolu dükkan ise, 1996 yılındaki kooperatif üyeliğine dayalı olarak 05.05.2006 tarihinde tahsis yoluyla davacı-karşı davalı ... ... adına tescil edilmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamından, davanın mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlar yönünden, 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı, 1082 ada 14 parsel üzerindeki 3 nolu dükkan ile otomobil yönünden 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
ve paralı gerdanlığının kullanıldığını ifade ettikleri, yine davalı vekili tarafından 23/10/2014 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacı kadın tarafından iki adet bileziğinin ve paralı gerdanlığının katkı amacıyla davalıya verildiği olgusunun kabul edildiği, bu durumda davacının katkısının 2. katın yapımına olduğunun kabul edilmesinin gerekeceği, ikinci katın edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde yapıldığı göz önününe alındığında davacı kadının davalıdan değer artış payı ve katılma alacağının bulunacağı, yine Yargıtay uygulamalarına göre değer artış payı ve katılma alacaklarına tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği, HMK 282/3....
; ayrıca sağ kalan eşin katılma alacağı veya değer artış payı alacağı bulunmayıp, miras payından kaynaklı bir alacak olması halinde TMK 240. maddeden yararlanamayıp TMK 652. madde hükmünden yararlanabileceği, dolayısıyla davacının katılma alacağı ve değer artış payı alacağının belirlenmesi için eda davası açma imkanı varken yukarıda da belirtildiği üzere tespit davası açmasında hukuki yararını gösteren üç şartında dosya kapsamında gerçekleşmediği..."...
Davacının talebi değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olup az yukarıda yazılı olduğu üzere mahkemece değer artış payı ve araçla ilgili olarak red kararı verilmiş ise de bu bölüm taraflarca temyiz edilmemiştir. Temyiz isteği, kooperatif üyelikleri ile ilgili kabul edilen katılma alacağına ilişkindir....
Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine onların kişisel malı olarak geçeceği kabul edilmektedir. Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı,743 sayılı TKM,Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı, Değer Artış Payı Alacağı Ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair kararın davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 25.09.2018 tarihli ve 2016/5837 Esas, 2018/16160 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı, Değer Artış Payı Alacağı Ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 10.04.2018 tarihli ve 2016/17181 Esas, 2018/11027 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: ..K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ... ile ... aralarındaki katılma alacağı, katkı payı alacağı ve değer artış payı davasının reddine dair... 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 29.06.2011 gün ve 254/197 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....