Davacı Sendika vekilinin 25.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini arttırması üzerine davalı Belediye vekili 30.04.2015 tarihli duruşmada 6100 sayılı HMK'nun 317/2 ve 319. maddeler uyarınca iki haftalık süre içinde usul ve süresinde zaman aşımı definde bulunduğu halde bu savunmanın değerlendirilmemesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davalı tarafından süresinde ileri sürdüğü zaman aşımı savunması ile ilgili ek hesap raporu almak ve sonucuna göre alacak hakkında karar vermek olmalıdır. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, davalının yatırdığı temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
Yerel Mahkemece; hükmedilen fazla çalışma ücreti belirlenirken bozma ilamında belirtilen tarih ve sonrasının hesaplamaya esas alınmadığı, 2005 yılı Ocak ayından önceki dönemde fazla çalışma yapıldığının kabul edildiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, kabul edilen delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı vekilinin ıslah ettiği talebine konu ettiği miktarla, mahkemece fazla çalışma yapıldığının kabulü ile fazla çalışma ücretinin hesabına esas alınan dönemin; 10.06.2003-31.01.2005 tarihleri arasındaki dönem olduğunun açık bulunmasına göre usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir....
Davalılar davanın reddini savunmuşlar, mahkemece davacı şirketin defter ve belgelerinin incelenmesine karar verildiği halde bunların davacı tarafından sunulmadığı, alacak davasında ispat yükünün davacıda olduğu, davacının da iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık hasılat kira sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davacı yan 23.12.1994 tarihli protokol 15.10.1995 tarihli kiralama sözleşmesine dayanmaktadır. Bu sözleşme içeriklerine göre kiracılık ilişkisinde ve yıllık kira bedelinin 12.000 USA olduğu hususunda taraflar arasında çekişme yoktur. Taraflar arasındaki çekişmeli husus kira bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen hasılat kirası ilişkisinde, kiracı kirayı sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde ve zamanda ödemekle yükümlüdür (m.281/1)....
İŞÇİLİK ALACAĞI"İçtihat Metni" Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.10.2001-25.11.2005 tarihleri arasında çalıştığının tesbitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi H... A.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
ALACAĞIN GEÇ ÖDENMESİ NEDENİ İLE FAİZ ALACAĞI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 101 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, alacağın geç ödenmesi sebebiyle tahakkuk ettirilen faiz alacağının tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece sözleşmelerinde geç ödeme halinde faiz ödeneceğine dair konulan hükmün kesin vade niteliğinde olmadığı ve davalının ayrıca temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, imzası inkâr edilmeyen ve tarafların kabulünde olan 31.03.2005 tarihli sözleşmenin 7/g maddesinde tamir edilen geminin tesliminden itibaren 30 gün içerisinde iş bedelinin ödeneceği hükmüne yer verilmiştir....
Dava, zorunlu hizmet karşılığı olan kurum alacağının tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 08.07.2006 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 5535 Sayılı "Bazı Kamu Alacaklarının Tahsil ve Terkinine İlişkin Yasa"nın 2. maddesi ve 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Yasasına eklenen Geçici 53. madde hükmü ile 25.02.2011 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6111 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un Geçici 4. maddesi hükümlerinin somut olayda değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : SENDİKA AİDAT ALACAĞI Y A R G I T A Y K A R A R I 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun “Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası” başlıklı .... maddesine göre “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır.” Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin “Meslek ve sanat erbabına tebligat” başlıklı 26. maddesine göre ise “(...) Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. (...) Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. (...)...
Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/(1)-b-1.madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
FUAR KATILIM FORMUSTANDSIZ ALAN KİRA ALACAĞI GÖREV "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, stantsız alan kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
Ülkemizde Ulusal Bayram ve Genel tatiller 17.03.1981 tarihli ve 2429 Sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller hakkında kanunda belirtilmiş, İş Kanununda Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinin neler olduğunu belirtilmemiştir. 2429 Sayılı Kanun'un 1. Maddesine göre tek Ulusal Bayram, Cumhuriyet Bayramıdır ve 28 Ekim günü saat 13:00'den başlayıp 29 Ekim günü bütün gün devam eder. Anılan Kanun'un 2. Maddesi ise; Genel Tatilleri; "Resmi ve dini bayram günleri" ile "yılbaşı günü" olarak belirlemiştir. Yılbaşı günü, her yılın 1 Ocak günüdür. Resmi bayram günleri, 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı ve 30 Ağustos günü kutlanan Zafer Bayramı'dır. Dini bayram günleri ise her yıl arefe günü saat:13:00'ten başlayacak şekilde 3,5 gün Ramazan Bayramı ve 4,5 gün Kurban Bayramıdır. Emek ve dayanışma günü olarak ilan edilen 1 Mayıs'ın da genel tatil günü olarak kabul edilmiştir. İş Kanunu'nun "Genel Tatil Ücreti" başlıklı 47....