Mahkemece davacının davalı sitede kat maliki olmadığı anlaşıldığından davasının aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kat malikleri kurulu toplantısının ve toplantıda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Kat malikleri kurulu kararının, Kat Mülkiyeti Kanunun 33. maddesine göre kat malikleri tarafından iptalinin talep edileceği öngörülmüş olup, davacının kararın alındığı ve davanın açıldığı tarihte kat maliki olduğu dosya kapsamından anlaşıldığından; davacının, kararların iptal edilmesinde hukuki yararı olup olmadığı alınan her karar için ayrı ayrı araştırılarak, yine aynı Kanunun 33. maddesindeki şartlarında oluşmuş olması halinde tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile bu hususlar araştırılmadan,davacının malik olmadığı gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Diğer yandan, aynı Kanunun Ek Madde 1 ile de “Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde davacının maliklerden olduğu, kat maliki olan davalının apartman ortak giderlerini ödemediği iddiasıyla davacı hakkında icra takibi başlattığı, davacının ise borçlu olmadığının tespiti istemli iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Söz konusu uyuşmazlık, niteliği itibariyle Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanmaktadır. Davanın yukarıda belirtilen niteliğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Anataşınmazdaki ortaklığın giderilmesine ilişkin davalarda, taşınmaz üzerinde yapı bulunması ve taraflardan birinin aynen taksimi veya kat mülkiyeti kurularak ortaklığın giderilmesini istediği takdirde, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre kat mülkiyeti kurulması suretiyle ortaklığın giderilmesi yönünde yargılama yapılması gerekmekte olup, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin ve 5235 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin göndermesiyle uygulanmasına devam edilen HUMK’nın 440/III-2 bendinde karar düzeltmesi yoluna gidilemeyecek davalardan Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan davaların hariç tutulduğu düşünülmeksizin davalının karar düzeltme talebinin reddi doğru görülmediğinden davalı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile mahkemenin 01.12.2016 tarih 2015/618 Esas ve 2016/45 sayılı ek kararının kaldırılmasına, karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: Yargıtay ilâmında usûl ve kanuna aykırı yön bulunmamakta olup, davalı ... vekilinin karar düzeltme dilekçesinde...
Açılmış olan bir davada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanabilmesi için; 1- Dava konusu taşınmazın tek parsel üzerinde kurulması ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edilmesi, 2- Dava konusu taşınmaz tek parsel üzerinde olmakla beraber şayet kat irtifakı kurulmuşsa, inşaatın fiilen tamamlanmış ve en az 2/3'ünün fiilen kullanılıyor olması (634 Sayılı Kanun m.17), 3- Birden fazla parsel üzerinde kurulmuş olan sitelerde ise, yukarda belirtilen şartların yanında toplu yapı yönetimine geçilmiş olması, 4- Uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklanması, 5- Davanın taraflarının kat maliki, yönetim ya da kira, sükna v.b. hakkı dayanarak taşınmazı kullananın olması gerekmektedir. Tüm bu hususların birarada bulunması halinde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın Ek Madde 1'e göre sulh hukuk mahkemesi görevli olacaktır....
İncelenen dosya kapsamına göre; bir davada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanabilmesi için dava konusu taşınmazın tek parsel üzerinde kurulmuş ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edilmiş olması gerekmektedir. Bu kuralın yanı sıra; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinin 3. fıkrası; "Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır." hükmünü amir olup, kat irtifakı kurulu ana taşınmazda kat mülkiyeti hukukunun uygulanabilmesi için, bu iki şartın aynı anda oluşması ve ana taşınmazın tek parsel üzerinde kurulmuş olması gerekmektedir....
İncelenen dosya kapsamına göre; bir davada 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanabilmesi için dava konusu taşınmazın tek parsel üzerinde kurulmuş ve üzerinde kat mülkiyeti tesis edilmiş olması gerekmektedir. Bu kuralın yanı sıra; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinin 3. fıkrası; "Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır." hükmünü amir olup, kat irtifakı kurulu ana taşınmazda kat mülkiyeti hukukunun uygulanabilmesi için, bu iki şartın aynı anda oluşması ve ana taşınmazın tek parsel üzerinde kurulmuş olması gerekmektedir....
Mahkemece her ne kadar davanın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 22/2. maddesinden kaynaklanan kanuni ipotek şerhi davası olup sulh hukuk mahkemesinin görevine gireceğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de davacıların talebinin Kat Mülkiyeti Kanunun 22/2 maddesi kapsamında “ortak giderlerin” teminatı olarak değil kendi bağımsız bölümlerinin ve diğer işlerin tamamlanması bedelinin satıcı inşaat şirketinden tahsiline yönelik teminat olarak geçici ipotek istendiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiştir. Ayrıca davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır....
Somut olayda; uyuşmazlık kat irtifak kurulu ana taşınmazda bulunan alanın davalı tarafından başkasına kiraya verilmesi nedeni ile 5.000,00 TL ecrimisilin tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklanmaktadır. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ek 1. maddesinde bu Kanunun uygulanmasından doğan her türlü anlaşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümleneceği hususu düzenlenmiş olup, bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK'nın 21. Ve 22. Maddeleri gereğince Niğde Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davaya konu sitenin, kat mülkiyetine ya da kat irtifakına geçmediği ve 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununa eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümlere göre sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiğinden görev hususu da genel hükümler çerçevesinde belirlenmelidir. Bu nedenle uyuşmazlığın, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Somut olayda, dava, yanlar arasında sözlü sözleşme uyarınca kat mülkiyeti kurulu taşınmazda, davacı tarafından yapılan ve davalı adına olan 2 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya şerh verilmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık sözlü sözleşme hükümlerine aykırılıktan kaynaklanmaktadır. Her ne kadar 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ek 1. madde hükmü bu Kanunun uygulanmasından doğan her türlü anlaşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümleneceğini hüküm altına alınmışsa da, taraflar arasında kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmayıp, davanın sözlsözleşme hükümlerinin uygulanmasından kaynaklandığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın Isparta 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....