Taraflar arasındaki ihtilaf, yanlar arasında noterde düzenleneme şeklinde yapılan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi nedeniyle davacı yüklenicinin ödemiş olduğu, KDV bedelini davalı arsa sahibinden isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan 16.02.2010 tarihli düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığı ve geçerliliği çekişme konusu değildir. Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türü olup, kural olarak, arsa sahibi bu sözleşme ile yüklenicinin yapacağı inşaat karşılığı arsa veya arsa payı devrini, yüklenici de sözleşmeye göre üstlendiği işi tamamlayıp teslim etmeyi taahhüt eder. Bu haliyle bu sözleşmeler "götürü bedelli" nitelik taşımaktadır....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacılar, davalılar ile aralarında satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, kendilerinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyan ederek tapu devri ve alacak talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; üzerinde toplam ... bağımsız bölüm bulunan taşınmazda davacıların sadece ... bağımsız bölüme malik oldukları, taşınmazla ilgili yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için tüm maliklerle sözleşme yapılmasının gerekli olduğu, maliklerinin tamamı tarafından yapılmayan sözleşmelerin geçersiz olup, geçersiz sözleşmelerin de feshinin istenenemeyeceği, ancak fesih talebinin içinde geçersizliğin tespiti talebinin de bulunduğu gerekçesiyle, sözleşmelerin feshi talebinin reddine; sözleşmelerin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
- KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre, sözleşmeye konu parsellerin sahiplerinin 2/3 çoğunluğu ile 31.03.2013 tarihine kadar sözleşme imzalanmadığını, bu nedenle sözleşmenin feshi ve 7 gün içinde tapu kaydındaki şerhin silinmesi için davacının davalıya ihtar gönderdiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi, şerhin silinmesi ve cezai şartın tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşme konusu olan tüm parsel malikleri ile sözleşme yapılmadığı, paylı mülkiyete tabi taşınmazlarla ilgili arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerli olması için tüm maliklerle sözleşme imzalanması gerektiği gerekçesiyle, sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine ve geçersiz sözleşemedeki cezai şartın hükümleri de geçersiz olduğundan bu talebin de reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliğinden tanzim ve onaylı 11.05.2020 tarih 14516 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi resmi şekilde yapılmakla taraflara ek yükümlülük getiren 29/05/2020 tarihli adi şekilde yapılmış olan kat karşılığı inşaat sözleşmesine ek olarak hazırlanan ek sözleşmeninde resmi şekilde yapılması gerekirken adi şekilde yapılmış olması nedeni ile bu sözleşmenin geçersiz olmasına, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde ve hükmün fer'ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Noterliği'nin 31.07.2009 gün ... yevmiye nolu Düzenlenme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Yapım ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi, yüklenici ... ve ... ile arsa sahipleri . ..., ...,.....arasında imzalanmıştır. Yine aynı parselle ilgili ... 7. Noterliği'nde imzalanan 14.10.2009 gün 33777 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Yapım ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi de, yüklenici ... ve ... ile arsa sahipleri ... ve ... arasında düzenlenmiştir. Eldeki dava da arsa sahiplerinden ..., ..., ... ve ... tarafından açılmıştır. Davalı ... vekili, sözleşmede taraf olan diğer arsa sahiplerinin ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/392 Esas sayılı dava dosyasında aynı sözleşmelerin feshi, tapu iptâli ve tescil istemli dava açtıklarını ve bu dava sonucunun beklendiğini bildirmiştir....
isteğinin reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazın imar uygulaması öncesi paydaşlarından ... ismindeki paydaş dışındaki diğer paydaşlar ile Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi yapılmış, bilâhare dava dışı ... tarafından ...’un hissesi satın alınarak onunla da davalı yüklenici kooperatif arasında Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat ve Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalanarak 4721 sayılı TMK’nın 692. maddesi gereğince sözleşme ilişkisi geçerli hale gelmiştir....
Davacı vekili, arsa sahipleri ... ve...r ile yüklenici... arasında adi yazılı “kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi” düzenlendiğini, 03.04.2002 tarihinde sözleşme başlıklı noter onaylı belge ile ...' ın hak ve borçları ile birlikte ...'...
Ancak müteahhitin, arsa sahibi ile imzalamış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine düşen daireleri, resmi olmayan ancak yazılı bir sözleşme ile üçüncü kişiye satması halinde ise, alacağın temliki söz konusu olduğundan, buna göre yapılan taşınmaz satış sözleşmelerinin de geçerli olduğu, Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmektedir. Dava konusu olayda ise, üzerine bina inşaa edilen taşınmazın tapu kaydının davalı adına olup olmadığı, tapu davalı adına kayıtlı değilse, davalı müteahhitle dava dışı arsa sahibi arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mevcut olup olmadığı anlaşılamamaktadır....
Burada şekle aykırı yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmelerine değer verilip verilmeyeceği üzerinde de durmak gerekecektir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde iki sözleşme içiçe olup; biri hiçbir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi, diğeri ise resmi biçimde yapılması gereken mülkiyeti nakil borcu doğuran sözleşmedir. Bu nedenle kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekmektedir. Buradaki şekil geçerlilik şartıdır. Emredici kural gereği resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler ise geçersizdir. Ancak şekil koşuluna uygun olmadığı için geçersiz olan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin fiilen hayata geçirildiği, tarafların edimlerini ağırlıkla yerine getirdiğinin anlaşıldığı durumlarda bu sözleşmelerin geçersizliğinin ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanımı niteliğindedir....