Davacının dava dilekçesindeki açıklamaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde ziynet eşyalarının iadesi veya bedelinin tahsiline ilişkin bir talebinin olmadığı, ziynet eşyalarının bedeli ile davalı adına aracın alımına yaptığı katkı karşılığı değer artış payı TMK. m.227/1) ve katılma alacağı talebinin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nun 225. maddesine görede taraflar arasındaki evlilik birliği sona ermeden mal rejimine ilişkin talepler konusunda karar verilemez. Mahkemece davacının talebi yanlış değerlendirilerek ziynet eşyalarının bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin kararı bu sebeple isabetli olmamıştır. Açıklanan sebelerle davalının ziynet eşyalarının bedelinin tahsiline ilişkin temyiz talebinin kabulü ile hükmün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Mahkemece ziynet eşyalarının bozdurulması sırasında davacı kadının rızasının bulunmadığı hususunun ispat edilmediği gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Düğünde kadına takılan ziynetler bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır. Ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, talep edilen ziynetlerin varlığı sabit olup, ziynet eşyaların erkek tarafından alınarak bozdurulduğu ispatlanmıştır. Davalı erkek bu ziynet eşyalarının kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiğini ise kanıtlayamamıştır. O halde, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar vermek gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece; şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına, ispat edilemeyen ziynet alacağı davasının ise reddine dair verilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 08.07.2013 günlü ve 2013/11494 E. 19341 K. sayılı ilamı ile; (... 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadına düğünde hediye olarak takılan ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra elinden alındığı ve davacı-davalı koca tarafından iade edilmediği toplanan delillerle kanıtlanmıştır. Ziynet eşyalarına yönelik talebin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...) Gerekçesiyle bozulmuştur....
halen davalıda bulunan ev eşyalarının beyaz renk yatak odası takımı, (4000,00 TL) Belis marka çocuk odası( 3500,00 TL) 2 tane (82 ekran Vestel TV, 1200,00 TL ve 102 ekran Sunny marka LCD TV 1500,00 TL, Arıston marka Bulaşık makinesi 1700 TL ve ayakkabılık 700,00 TL olup yine şahsi eşyalarından yine şahsi eşyalarının oluşan çeyizleri de halen davalı tarafta bulunduğunu, davalı ve kayın validesinin eşyalara el koyulduğunu, onları almaya gelme yoksa kavga çıkar deyip kendisini tehdit ettiğini, altın ve eşyaların davacıya iadesine ,iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin davacıya iadesi talebiyle dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; boşanma ile ferisi olan maddi ve manevi tazminat, nafaka ve boşanmanın feri olmayan ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, hüküm; taraflarca boşanma dışındaki diğer istemler yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstinaf Sebepleri Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl boşanma davasının reddi, kadının birleşen boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında erkeğin, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve birlik görevlerini yerine getirmediğinin ispatlandığı, buna karşılık Elazığ 2....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil aleyhine açılan ziynet ve çeyiz eşyası istemli davasının öncelikle usulen davacı adedinin ve miktarını tam olarak bildiği ve kurunu da bildiği ziynetler için belirsiz alacak davası açamayacağını, bu nedenle davanın usulden ve esastan reddinin gerektiğini, kesinleşen Siirt 2....
Belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, dilekçesine ekli listede sunulan ziynet eşyalarının düğünde davacıya takılan takılar ve evlenirken getirilen çeyizler olduğunu, davalının eşya ve ziynetleri iade edeceğini söyleyerek kendisini oyaladığını,ancak bu güne kadar iade etmediğini, eşyalara ve ziynetlere el koyduğunu ileri sürerek eşyaların ve ziynetlerin aynen iadesine,aynen iade mümkün değilse bedellerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL'sinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma, tazminat nafaka ile boşanma ile birlikte açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2019 NUMARASI : 2015/47 ESAS - 2019/973 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Eşyası ve Katılma Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin nasıl ve ne şekilde sona erdiği ve davalı kocanın kusurlu tutum ve davranışları ve müvekilenin evden ne şekilde gönderildiği kesinleşen boşanma dosyasında yer olmadığını, bu evlilik süresi içerisinde davalı koca tarafından evlilik birliği kurulurken düğünde takılan ziynet eşyalarının alındığı ve davacı kadına tüm istem ve taleplerine...