Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına *ve özellikle bozma kararı, davalı kadın ve yanında bulunan ortak çocuklar yararına, tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin olup, boşanma davası, içindeki Türk Medeni Kanununun 169.ncu maddesine dayalı tedbir talebinin bağımsız bir dava niteliğinde bulunmadığına, bu itibarla davacının bozmadan sonra 10.7.2007 tarihli oturumdaki davayı takip etmeyeceğine ilişkin beyanının hukuki bir değerinin olmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2007...
Somut olaya gelince; davacılar, boşanma protokolü gereğince aralarında yaptıkları anlaşmada davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın yeniden evlenmesi halinde veya başkaca bir taşınmaz alınıp da yeniden evlenmesi halinde müşterek çocuğa devri hususunda anlaşmalarına rağmen taşınmazın davalı tarafından dava dışı kişiye devredildi ileri sürülerek ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiş, Mahkemece, protokolde yer alan taşınmazın belirlenemediği, resmi senetlerin bulunmadığı, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği ve dava konusunu oluşturmayan malvarlığı değerlerine yönelik tedbir kararı verilemeyeceği gerekçeleri ile tedbir talepleri reddedilmiş olup iddianın yargılamayı gerektirmesi de göz önüne alınarak ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine yönelik verilen Mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda...
in annelerinin yanında kaldıkları ve çocuklar yararına tedbir nafakasında ayrı yaşamada haklılık aranmadığı, tarafların güçleri oranında yardımcı olmak zorunda olduğu gerekçesi ile davacı erkeğin boşanma davasının reddine, tarafların ortak çocuklarının geçici velâyetlerinin tedbiren anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı kadın yararına aylık 300,00 TL, ortak çocuklar için ayrı ayrı 300,00'er TL tedbir nafakası takdirine (birleşen dava yönünden takdir edilecek tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür etmeyecek şekilde), birleşen davada davacı kadın için talep edilen tedbir nafakası talebinin reddine, davanın ortak çocuklara yönelik talebinin kısmen kabulüne her biri için ayrı ayrı aylık 300,00 TL olmak üzere toplam, 900,00 TL tedbir nafakasının erkekten tahsili ile davacı kadına verilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Temyize konu davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yıllık tutarı 12.000,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından bağımsız tedbir nafakasına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davacı-davalı erkeğin, bağımsız tedbir nafakası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Temyize konu davalı-davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının yıllık tutarı 5.400,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630,00 TL'yi aşmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kaldığından bağımsız tedbir nafakasına ilişkin karar kesindir. Açıklanan sebeple, davacı-davalı erkeğin, bağımsız tedbir nafakası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; davalı kadının boşanma davası öncesinde açmış olduğu, karara bağlanan ve kadın lehine 363 TL nafaka ödenmesine karar verilen ilgili bağımsız tedbir nafakası dosyasının aslının ya da onaylı bir suretinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.10.04.2017 (Pzt.)...
Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki karşılıklı boşanma davası ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden yerel mahkeme kararının kaldırılmasına,davaların birleştirilerek görülmesi için işlem yapılmasına karar verilmesi gerekmiştir Öte yandan, yerel mahkemece boşanma kararı yanında Çaycuma 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/564 esas, 2016/73 karar sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen aylık 1.000 TL tedbir nafakasının karar kesinleşmesinden itibaren kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmış ise de, bağımsız tedbir nafakası davası sonucunda verilen nafaka alacağının boşanma kararının kesinleşmesiyle kendiliğinden sona ereceği dikkate alındığında, mahkemece bu konuda ayrıca hüküm kurulmasına gerek bulunmadığı görülmekle birlikte, yukarıda açıklandığı üzere boşanma kararının kesinleştiği ve tedbir nafakasının o tarihte sona erdiği, bu kapsamda kadının istinaf...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tedbir nafakası, tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve altın iadesi talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’ilerine, davalı-davacı erkeğin altın iadesi talebi hakkında usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davacı-davalı kadın, kusur belirlemesi, tazminatlar, reddedilen nafaka talepleri; davalı-davacı erkek ise kusur belirlemesi, tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, altın iadesi talebi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalı kadının istinaf talebinin tedbir nafakası yönünden...
evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, kadının, erkeğin bu davranışına vakıa olarak dayandığı, dolayısıyla erkeğin, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kalması kusurunun da erkeğe yüklenmesinin gerektiği, erkeğin davasının terke dayalı boşanma davası olduğu, erkeğin manevi anlamda bağımsız niteliğe haiz olmayan ortak konutta yaşamaya kadını davet ettiği, kadının davet edildiği konutun bağımsız konut olmaması nedeniyle kadının eve dönmemekte haklı olduğu, bu itibarla erkeğin terke dayalı boşanma davasının kabulünün hatalı olduğu, Yargıtay 2....
CEVAP Davalı kadın süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, erkek ve babasının hakaret ettiğini, erkeğin eş ve çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamadığını, düzenli çalışmadığını, ziynetleri alıp iade etmediğini, ailesinin yönlendirmesiyle hareket ettiğini, evden kovduğunu savunarak davanın reddine, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. III....