Mahkemece, yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemi yönünden davanın esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yeni mirasçılık belgesi verilmesi konusunda görevli olmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi de doğru görülmemiş, bu sebeple de hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi...
, Somut olayda “sabit olan sahih alacağın tahsili zımnında sahte resmi evrak tanzimi“ suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olarak yasaklanan haklarının geri verilmesi talebinde bulunan sanığın hukuki durumunun, 5352 sayılı Yasanın 13/A. maddesinde belirtilen şartlar ışığında değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği halde, sanık hakkında yasaklanmış herhangi bir hakkın bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizliği karşısında; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Gaziantep 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar Dairemizin 10/04/2014 gün ve 2014/3598-4785 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahalli mahkemece 03.10.2013 tarih ve 2012/785-758 sayılı ilamı ile kiralananın tahliyesine ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiştir.Dava red edildiğinden ve davalıda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına karar tarihindeki AAÜT’e göre 2.016.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmesi gerekirken hükmün 4.maddesinde “davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına karar tarihindeki ...’e göre 2.016....
Mahkemece, yargılama sonucu ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece uyulan bozma ilamında “Mahkemece, davacının talebi olan menkul, gayrimenkul ve maaş üzerindeki haczin kaldırılması ve maaşta kesinti yapılmışsa ne kadar kesinti yapıldığı tespit edilerek karar verilmesi gerekirken yalnızca hüküm kısmında "davanın kabulü" şeklinde infazında tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalı olup, menkul, gayrımenkul ve maaşlar üzerinde hacizler devam edip etmediği, kesinti yapılmış ise kesinti bedeli de tespit edilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi...” gerektiği belirtilmiştir. ......
Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, faiz alacağına hükmedilirken ödenecek faiz miktarı belirlenerek karar verilmesi gerekirken alacağın tahsilinde tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalıdır. 3-Ayrıca faiz alacağı yönünden, kesintinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından iadenin yapılacağı tarihin başına kadar dönemde faiz hesabı yapılarak karar verilmesi gerekirken infazında tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizce yapılan incelemede davacının haksız olarak ceza evinde kaldığına ilişkin talebi hakkında CMK’nın 141 - 144. maddeleri gereğince değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmü bozulması üzerine, yerel mahkemece duruşma açılarak davacı hakkında TCK’nın 32. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle davacının tazminat isteme koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde; Davacı hakkında 23.05.2013 tarihinde verilen hükmün 25.12.2013 tarihinde kesinleştiği, CMK’nın 142/1. maddesinde 1 yıllık süre geçtikten sonra 07.04.2015 tarihinde dava açıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı hakkında TCK’nın 32. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle tazminat isteme koşullarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan bozma nedeni yapılmamış, tebliğnamedeki davacı lehine tazminata...
nedeniyle verilen düşme kararının sanığa tebliğ edilmesi üzerine hükmü temyiz etmemekle şikayetten vazgeçmeyi kabul etmiş sayılması gerektiği yönündeki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE, Dairemizin 26.09.2011 gün ve 2009/55129, 2011/34401 sayılı bozma kararının, birinci bozma sebebi yönünden KALDIRILMASINA, karar verilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında açılan kamu davalarının düşürülmesine karar verildiği halde, yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken sanıktan tahsiline karar verilmesi nedeniyle o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 Sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiyle düzeltilmesi mümkün bulunmakla; Yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi...
Davalı karşı davacı kadın boşanma, ziynet ve çeyiz eşyası alacağını içeren karşı dava dilekçesinde, ekonomik koşullarının yetersizliği nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddeleri gereğince adli yardım kararı verilmesini talep etmiş, yerel mahkeme tarafından adli yardım talebi hakkında bir karar verilmeden, kadının boşanma davasının reddine, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiş ise de, davalı karşı davacı kadının adli yardım talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi halinde yargılamaya kadının boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası alacağı davaları yönünden harç alınmadan devam edilmesi, talebin reddine karar verilmesi halinde davalı karşı davacı kadına harcın tamamlanması için Harçlar Kanununun 30. maddesine göre süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde yargılamaya devam edilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi...
irtifak tesisine karar verilmesi, 4-Bozma öncesi tespit edilen bedel yönünden ilk karar tarihine, bozma sonrası artan fark bedel yönünden son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, bozma sonrası tespit edilen tüm bedele faiz işletilmesine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı ...'...
Mahkemece Kamulaştırma Kanunu’nun 7. ve 8. maddesinde düzenlenen adres araştırması ve pazarlığa çağrı ile ilgili işlemlerin davacı idare tarafından yapılmadan dava açıldığı, bu hususun dava şartı niteliğinde olduğu kabul edilerek, davanın ön şart yokluğu gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, dava dilekçesinde gösterilen ve tapu kaydında ölü olduğuna ilişkin şerh bulunan ... dışındaki davalılara dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinden ... ve ile ölü ... dışındaki davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-) Davalılardan ... ve yargılama sırasında, işin esasına girilerek karar verilmesi istedikleri gözetildiğinde, bu davalılar yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın ön şart yokluğundan reddine karar verilmesi, -/- 2-Davalılardan ...'...