Bu iki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde yukarıda öngörülen bir yıllık süre içerisinde eşlerin geçmişe etkili olmak üzere sadece yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimini seçebilecekleri açıktır. Diğer bir ifade ile eşler kanunun tanıdığı bir yıl içinde geçmişe etkili bir biçimde edinilmiş mallara katılma rejimi dışında gene kanunun tanıdığı başka bir mal rejimini (mal ortaklığı, mal ayrılığı veya paylaşmalı mal ayrılığı rejimlerinden birini) evlenme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere seçemez ve belirleyemezler. Dolayısı ile varsa bile; böyle bir belirleme de yok hükmündedir ve kamu düzenine ilişkin bu sınırlama sözleşme serbestisi kurallarına dayanılarak aşılamaz. TMK.nun 203. maddesinde "mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar istedikleri mal rejimini, ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırılabilir veya değiştirilebilir." hüküne yer verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: TMK 213. maddesi kanunun dördüncü bölümü olarak düzenlenen ‘Eşler Arasındaki Mal Rejimi’ bölümünde birinci ayırımda ‘Genel Hükümler’ kısmında ‘Alacaklıların korunması’ başlığı altında ‘Mal rejiminin kurulması, değiştirilmesi veya önceki rejimin tasfiyesi, eşlerden birinin veya ortaklığın alacaklılarının, üzerinden haklarını alabilecekleri malları sorumluluk dışında bırakamaz. Kendisine böyle mallar geçmiş olan eş, borçlardan kişisel olarak sorumludur; ancak, söz konusu malların borcu ödemeye yetmediğini ispat ettiği takdirde, bu ölçüde kendisini sorumluluktan kurtarabilir.’ şeklinde düzenlenmiştir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (4721 sayılı TMK md. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM md. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK md. 202/1). Yapılan incelemede; her ne kadar davacı-davalı erkek tarafından açılan davanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, davacı-davalı erkek vekili, birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde; takas mahsup talebinde bulunmuştur....
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine, mal rejimi tasfiyesi talebinin tefrikine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Aile Mahkemesi'nin 2019/1085 Esas sayılı dosyasında boşanma davasında görülen mal rejimi talebinin tefrik kararı verilerek mahkemenin 2020/505 Esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, mahkemenin 2019/1085 Esas sayılı dosyasında taraflar adına Ziraat Bankası Alibeyköy Şubesi’nde kayıtlı TR55 0001 0009 3859 8894 6550 06 hesap numaralı dolar hesabının 1/2 hissesine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, ihtiyati tedbire itirazlarının da mahkemece 13/01/2021 tarihli kararıyla reddedildiğini, Yargıtay'ın yerleşmiş kararları uyarınca mal rejimi tasfiyesi için ayrı bir dava açılması gerekip boşanma davasının mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilmesi için bekletici mesele yapılması gerektiğini, henüz boşanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği belli değil iken taraflar için bir hakka dönüşmemiş olan mal rejiminin tasfiyesi talebinde verilmiş olan tedbirin kaldırılmasını talep ettiklerini, tedbir kararının mevcut durumda bir amaca da hizmet etmediğini, zira tedbir konulan hesabın ortak hesap...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülmekte olan boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi davasında, davalı erkek vekili tarafından 30.03.2016 tarihli tahkikat celsesine mazeret dilekçesi gönderilmiş, davanın esası hakkında beyanda bulunmak üzere süre talep etmiştir. Buna rağmen mahkemece davalı vekilinin duruşmada hazır olmadığı ve mazeret bildirmediği belirtilerek, sözlü yargılama için yeni bir duruşma günü verilmeden davalı tarafın yokluğunda davaların esası hakkında hüküm kurulmuştur. Mahkeme, tahkikatın bitiminden (HMK m. 184) sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder....
Aile Mahkemesi’nin ... sayılı dosyada mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak toplam 28.000,00 TL alacak talebinde bulunmuş olup, 16.10.2015 tarihli harcını yatırarak sundukları dilekçe ile fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 149.952,52 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, tarafların evlilik birliği içinde edindikleri mal varlığının tasfiyesi sonucunda davacı-karşı davalı ...'in katkı payı ve artık değere katılma alacağının toplam 319.095,20 TL, davalı-karşı davacı ...'un ise katkı payı ve artık değere katılma alacağının toplam 149.952,52 TL olduğu, davalı-karşı davacının yargılama sırasında ayın olarak ödeme teklifi ve alacakların karşılıklı olarak mahsubunu talep ettiği ve adına kayıtlı ... plakalı araç ile ... plakalı araçları ayın olarak davalıya .//.....
Davacı ... ile ölen eşi ... 18.10.1996 tarihinde evlenmişler, taraflar arasındaki mal rejimi ...’nın 27.9.2004 tarihinde ölümü ile sona ermiştir. (TMK’nun 225.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Temyize konu 6786 ada 4 parseldeki 9 numaralı mesken taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli iken 12.3.2004 tarihinde satın alınarak ... adına tapuda tescil edilmiştir. Dava; katılma alacağı isteğine ilişkindir. Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır (TMK'nun 231, 236/1.m.)....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının daha önce mal rejimi tasfiyesi davası açtığını ancak bu davadan feragat ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 12.02.2010 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Dava dilekçesinin içeriği ve dosya kapsamına göre davacının talebi, 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir....