İLK DERECE MAHKEMESİNİN 18/02/2021 TARİHLİ KARARININ ÖZETİ Davacı-davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasının kısmen kabulü ile; 500.00 TL tedbir nafakasının dava tarihi olan 16/05/2017 tarihi itibariyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı-davalı kadının ve davalı-davacı kocanın boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-davacı koca vekili istinaf dilekçesi ile; tedbir nafakası ve kocanın boşanma davası yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DAİREMİZ 2021/383- 414 E.K SAYILI 27/05/2021 TARİHLİ KARARI Kadının nafaka talebinin TMK. 197. gereğince tedbir nafakası istemine ilişkin iken yanılgılı değerlendirme ile TMK'nın 195 ve 196. maddesi gereğince nafaka davası olduğu değerlendirilmesi ile karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile HMK'nın 353/1- a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiştir....
karar tarihinden iş bu karar kesinleşinceye kadar aylık 700,00 tedbir nafakası, 700,00 iştirak nafakası, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
Davanın taraflarının yargılama boyunca tedbir nafakası talep etmelerinde hukuki bir engel bulunmamaktadır. T.M.K'nun 169. Maddesi uyarınca hakim boşanma veya ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. İlk Derece Mahkemesince kadının tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmemesi doğru bulunmamıştır. Bu bağlamda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına tedbir nafakası talep eden kadının yaşına ve ihtiyaçlarına, hakkaniyet ilkesine göre dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının makul olduğu değerlendirilmiş, kadının tedbir nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktar tedbir nafakası olarak hüküm altına alınmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davacı-davalı kocanın boşanma davasının kabulüne evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, davacı-davalı koca yararına 1.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminata, davalı-davacı kadının boşanma davasının ve birleşen nafaka davasının, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı kadın vekili; kocanın boşanma davasının kabulü, kadının boşanma davası ile birleşen nafaka davasının reddi, kusur tespiti, koca yararına hükmedilen tazminatlar, kadının tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma, birleşen dava ise Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından usul hükümleri, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine (TMK md. 166/4) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile erkeğin tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilerek kadın yararına 500,00 TL tedbir nafakasına ve kadının daha öncesinde açılıp karara bağlanan önlem nafakası davasına ilişkin nafaka artırım talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma (Tedbir) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, müşterek çocukların dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini ve çocuklar ve kendisi için tedbir nafakası talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği (TMK.m.169) kabul edilmiş, davalı bu ara karara itiraz etmiş, mahkemece 8.7.2013 tarihli karar ile itirazı reddedilmiş, davalı bu ara kararı temyiz etmiştir. Ayrılık veya boşanma davası üzerine Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici tedbirlerin (TMK.m.169) alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar, ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi boşanma davası hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı, yoksulluk nafakası, velayet düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma ve ziynet alacağı davasında kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için yasal koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği, kişisel ilişki düzenlemesinin ortak çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, ziynet alacağı davası, sırasında ikinci kez ıslah yoluna başvurulup başvurulmayacağı ve ziynetlerin değerlerinin tespiti noktasında toplanmaktadır. 2....
Öte yandan ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. O halde mahkemece, usulüne uygun birleştirme talebi bulunmadığından; talebin reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davaların birleştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, her iki dava yönünde, davalı-davacı erkek tarafından, tazminat miktarları ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalı kadının mahkemece belirlenen kusurları yanında davalı-davacı erkeğin de sürekli alkol kullandığı, alkol kullandığı zamanlarda eve yabancı erkekleri aldığı, birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-davalı kadının davası yönünden de Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmuş olup davacı-davalı kadın da boşanma davası açmakta haklıdır....