Hukuk Dairesinin, D: 2018/1819, K:2020/1138, 14/10/2020 tarihli kararı gereği boşanma, nafaka, velayet ve tazminat talepleri yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2- Ziynet eşyaları talebi yönünden 5 adet 20 gramdan toplam 100 gr 22 ayar adana burması bilezik ile 60 gr 22 ayar setin davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının toplam bedeli 20.080,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalıya ödenmesine" karar verilmiştir. Davacı-davalı erkek vekili, ziynet eşyalarının iadesi davasının boşanmanın feri niteliğinde olmaması, huzurdaki davada talep hakkı bulunmamasına rağmen ziynet eşyası alacağı davasının görülmesi ve ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı kadın istinafa cevap vermemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ait bir kısım ziynet eşyalarının müvekkilinden habersiz satıp son model Nissan marka araç aldığını, müvekkiline düğünde 7 adet bilezik, 1 adet set takımı, bir adet kelepçe bilezik, hatırlayamadığı adette çeyrek altın ve para takıldığını, set takımı ve kelepçe bilezik haricindeki bir kısım altınların davalı tarafından satıldığını, bunun dışında set takımı ve kelepçe bileziği de kayınvalidesi tarafından saklandığını ileri sürerek, müvekkiline ait olup davalıda kalan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL bedelin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Islah Dilekçesi: Davacı 08/10/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, 7 adet bileziği bilirkişi raporu doğrultusunda 1 adet 22 ayar CNC bilezik yaklaşık 12.00 gr....
Dava, karşılıklı boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi davası niteliğindedir. Davacı-davalı tarafça, davalı-davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve ziynet alacağına ilişkin hükümlere ve ayrıca davacı-davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların 11/08/2015 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığı, davacı-davalı erkeğin asgari ücret karşılığı çalışmakta olduğu, davalı-davacı kadının ise ev hanımı olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka ve ziynet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadına ait ziynet eşyalarının bozdurularak ev alındığı ve geri verilmediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bunları geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmediğine göre, koca iade etmekle yükümlüdür....
Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanununun 2.kitabında yer almakta olan 226.maddesinde düzenlenmiş olup, davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi icap eder. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, buna göre uyuşmazlığın ''Aile Hukukuna" ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davanın konusu, Aile Hukukundan kaynaklandığına göre, açılan bu davanın 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince, Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve reddedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiştir....
Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur." (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2019/597 Esas 2019/2876 Kararı) "Davalının bunları iade edilmemek üzere davacının rızası ile verdiğini kanıtlayamadığı, buna göre davacı tarafından varlığı ve bozdurularak harcandığı ispatlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur." (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2019/4538 Esas 2019/9313 Karar) Somut olayımızda; ihtilaf konusu edilen husus; evlilik birliği içerisinde bozdurulan ziynetlerin iade edilmemek üzere ve davacının rızasıyla verildiğinin davalı tarafça ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının evden ayrılırken zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır....
Davalı; ziynet eşyalarından bir bölümünü davacının rızası ve iade edilmemek şartıyla araç almak için bozdurduğunu, geriye kalan ziynet eşyalarının ise davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davaya konu ziynet eşyalarının, davacının bilgisi ve rızası dahilinde davalı tarafça bozdurularak bir kısmı ile araba alındığı, bir kısmının da borçların ödenmesi için kullanıldığı, davacı tarafından ziynet eşyalarının bilgisi dışında ve rızası alınmaksızın harcandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kişisel eşya niteliğinde olan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir....
Aile Mahkemesinin 2019/62 Esas-2019/282 Karar sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, tarafların düğününde müvekkiline 1 adet 10 gr ağırlığında 22 ayar bilezik, her biri 15 gr ağırlığında ve 22 ayar 6 adet bilezik, her biri 17 gr ağırlığında ve 22 ayar 4 tane bilezik, 1 adet 30 gr ağırlığında ve 14 ayar üç burma birleşimi tuğralı bileklik, 1 adet 70 gr ağırlığında ve 22 ayar kolye, künye ve küpeden oluşan set, 1 adet 25 gr ağırlığında ve 14 ayar Osmanlı Tuğralı kolye, 1 tane büyük altın, 1 tane yarım altın, 100 tane çeyrek altın takıldığını, davalının düğünden iki gün sonra bu ziynet eşyalarını davacıdan alarak kendi kök ailesine verdiğini, müvekkilinin defalarca söz konusu ziynet eşyalarını davalıdan istemesine rağmen davalının ziynet eşyalarını müvekkiline vermediğini belirterek, bahsi geçen ziynet eşyalarının aynen iadesini, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyalarının değerinin 5.000,00- TL’sinin işleyecek yasal...