Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; ziynet eşyalarının müvekkiline verildiğinin ve kasaya konulduğunun ispatlanamadığını, ziynetlerin müvekkiline teslim edilmediğini, davacının mal ayrılığı sözleşmesi ile ziynet hakkından vazgeçtiğini ve ziynetlerin geri isteyemeyeceğini, sözleşme imzalanırken baskı, kandırma olmadığını, davacının kendi iradesi ile avukatının noterde hazırlattığı sözleşmeyi imzaladığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sözleşmenin imzalanmasında iradenin sakatlanıp sakatlanmadığı, ziynet eşyalarının kimde kaldığı ve kime ait olduğu noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejimi sözleşmesinin iptali ve ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, ziynet eşyalarının müvekkilde bulunmadığını, bu nedenle iadesi de mümkün olmadığını, ziynet eşyaları ve altınlar davacı ve ailesince muhafaza edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın müvekkilin babasına ait olmakla kredi ile satın alındığını, davacının mesnetsiz iddiasının aksine davacıya ait herhangi bir altın ya da ziynet eşyası kullanılmadığını ve kredi kullanılması sebebiyle buna gerek de olmadığını beyan etmekle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece;"Açılan dava; ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinde belirtilen miktarda takının davacıya takılmadığını, davacının boşanmaya sebep olan son olaydan önce müşterek haneyi terk ettiğini ve giderken ziynet eşyalarının tamamını yanında götürdüğünü, tarafların barışmasından sonra söz konusu ziynet eşyalarının davacı yedinde kaldığını, davacının ailesi tarafından silahla tehdit edilen ve davacı ile ailesinin baskılarına dayanamayan müvekkilinin bir tartışma sonucu da evden ayrılmak zorunda kaldığını, dolayısıyla ziynet eşyalarının davacıdan alınmasının söz konusu olamayacağını, ayrıca davacının boşanmayı kabul etmesi halinde ziynet eşyaları vermeyi vaadettiği yönündeki beyanların da gerçek dışı ve asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....
ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimine, mümkün olmadığı takdirde değerlerinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Kabule göre de; davacı taraf; davalılar ile arasında saklama sözleşmesi bulunduğunu, ziynet eşyalarının davalılardan T4 kuyumcu dükkanında diğer davalı T3 tarafından teslim alınarak kasaya konulduğunu, bunun karşılığında kartvizit verildiğini, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia ederek işbu alacak davasını açmıştır. Davacı aynı ziynet eşyaları ile ilgili Gaziantep 3. Aile Mahkemesinin 2016/518 Esas sayılı dava dosyası ile davalı eşine karşı ziynet eşyalarının iadesi talebinde bulunmuş olup, anılan davada ziynet eşyalarının eşi Mahir tarafından kendisinden alınarak bozdurulduğunu ve bu paranın eşi olan davalının kendisi adına aldığı ofis alımı için harcandığını beyan etmiş, tüm yargılama süresince bu söylemini devam ettirmiştir. Hatta davacının bildirdiği tanıkların hemen hemen tümü ziynet eşyalarının bozdurulduğunu ve ofis alımı için kullanıldığını beyan etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası ve manevi tazminat miktarları ile ziynet alacağı talebinin reddi yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle erkeğin cep telefonu mesajlarının sadakatsizlik oluşturmayıp, güven sarsıcı boyutta olduğu ve davacı kadın lehine hükmedilen 150 TL nafakanın yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde; düğünde takılan ziynet eşyalarının bankada ortak bir kasaya konulduğunu...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada iki talebin havi olduğunu, taleplerden birinin ziynet eşyalarına diğerinin ise mal rejimi tasfiyesine ilişkin olduğunu, işbu dosyadaki düğün takılarının aynen iadesi veya iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi talebinin boşanmanın eki niteliğinde olmayan bağımsız bir talep olduğunu, diğer taraftan ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olduğunu, bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesinin de mümkün olacağını, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğini, dolayısıyla kadının ziynet eşyalarının varlığını ve bunların zorla elinden alındığını veya evde kaldığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının dosya kapsamında iddiasını ispata yarar belge ve bilgi yer almadığını ve buna ilişkin delil de sunulmadığını belirterek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, tamamı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, nafakalar ve tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde boşanma davasının açıldığı 19/02/2013 tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunmuşsa da mal rejiminin tasfiyesinde faizin mal rejiminin tasfiyesi tarihinden başlayacağı bu tarihin ise karar tarihi olduğu anlaşılarak mal rejiminin tasfiyesi karar tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ev eşyalarının varlığı ispat edilemediğinden ev eşyaları yönünden mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir alacağın bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının ziynet eşyalarının iadesi talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır....