DAVALI-DAVACI : DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, reddedilen her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kocanın boşanma davasının Türk Medeni Kanununun 163. maddesindeki "Haysiyetsiz hayat sürme" nedenine dayalı olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.10.2012(Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca, reddedilen kendi boşanma davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın tek başına boşanmaya sebebiyet veren bir olay olmadığı gibi terk hukuki nedenine dayalı bir boşanma davasının da bulunmadığının anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.01.2016...
Davalı-karşı davacı erkek kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, manevî tazminat talebinin reddi, iştirak nafakası yönünden, davacı-karşı davalı kadın ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf kanun yolu değerlendirmesi, kadının kabul edilen boşanma davası yönünden yapılmamıştır. İlk derece mahkemesi kararı karşılıklı boşanma davalarının kabulüne ilişkin olarak taraflarca istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf edilen kadının kabul edilen boşanma davası ile ilgili olarak istinaf incelemesi yapılmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/1067 Esas 2020/73 Karar sayılı ilamı ile verilen boşanma hükümlerinin 24.03.2020 tarihinde kesinleştiği, erkeğin zina iddialarının ispatlanamadığı gibi bu iddiaların boşanmanın kesinleştiği tarihten sonraki döneme ilişkin olduğu, kadının zinaya dayalı davasında toplanan tüm deliller ve özellikle tanık beyanları ile erkeğin boşanma kararının kesinleştiği tarihten önce gerçekleşen zinasının ispatlandığının sabit olduğu, asıl ve karşı dava yönünden mahkemece yapılan kusur tespitinin de isabetli bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumuna göre yasal koşulları oluşmadığından davalı-davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de yerinde olduğu, ancak düzenli ve sürekli geliri bulunan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi isabetli ise de; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri...
Maddeleri uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş..." gerekçesi ile; "Tarafların karşılıklı davalarının feragat nedeniyle H.M.K.'nun 311. Maddesi uyarınca REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı erkek vekili; feragat beyanından sonra kadının yeni boşanma davası açtığını bu sebeple feragatinden rücu ettiğini beyanla istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı-karşı davacı kadın cevap dilekçesinde feragat beyanından 6 ay sonra yeni boşanma davasını açtığını, yeni açtığı davada feragat sonrası yeni olaylara dayandığını ileri sürerek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı-karşı davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Karşı dava; davalı-karşı davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; erkeğin kusur belirlemesine ilişkin istinaf itirazı kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin karar gerekçesi değiştirilmiş ise de; sonuç olarak erkek eşin yine de tam kusurlu olduğu ve kadın eşin ise kusursuz olduğu kabul edilerek, erkeğin davasının reddine ve kadının davasının kabulü ile boşanma ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, bölge adliye mahkemesinin bu kararı; davalı-karşı davacı erkek tarafından, her iki boşanma davası ve ferilerine yönelik temyiz edilmiştir. Tarafların karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yargılama devam ederken, davalı-karşı davacı erkek 22.04.2019 tarihinde, İncehisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin aile mahkemesi sıfatıyla incelemekte olduğu 2019/93 esas sayılı dosyası ile Türk Medeni Kanunu’nun 161 ve 166/1. maddelerine dayalı olarak boşanma davası açmış ve davasının elde ki dava ile birleştirilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece bozma sonrası kurulan hükmün gerekçesinde davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının davasının kabulüne karar verilmiş ancak hüküm kısmında hangi davanın kabul edildiği hangisinin reddedildiği açıklanmadan sadece boşanma kararı verilmiştir. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK m. 297/2)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı koca tarafından; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Davaya dayanak yapılan ... Aile Mahkemesinin 2009/200 esas, 2010/238 karar sayılı dosyasının karşılıklı boşanma davası olduğu, her iki davanın da ret ile sonuçlandığı, kararın 6.5.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Bunun üzerine davacı kadın Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma talebi ve fer'ilerini içerir dava dilekçesini sunmuş, dava dilekçesi davalı erkek vekiline 02.10.2015 tarihli duruşmada tebliğ edilmiş, davalı erkek vekili 16.10.2015 havale tarihli dilekçesiyle dosyaya cevaplarını bildirmiş, cevap dilekçesi 04.11.2015 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekili de dosyaya cevaba cevap dilekçesi sunmuş, mahkemece davacı tarafın cevaba cevap dilekçesi davalı erkeğe tebliğ edilmeden 04.12.2015 tarihinde ön inceleme duruşması yapılmıştır. Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön incleme aşamasına geçilemez. Açıklanan sebeple cevaba cevap dilekçesinin davalı erkeğe tebliğ ile dilekçelerin karşılıklı verilmesi (HMK m.137) aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme aşamasına geçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....