DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının açmış olduğu bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkeğin kadının tedbir nafakası davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; hükme konu alacak miktarının; 18.06.2018 karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, tedbir nafakasına yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı-davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı- davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakasının reddine ilişkin 24.03.2016 tarihli ilk kararda yer alan hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, bu hususlara yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı- davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a) Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı- davalı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL BEDELİNİN TESPİTİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 342 ada ada 5 sayılı parseldeki 6 nolu bağımsız bölümü oğlu olan dava dışı Pamir'e gelini davalı ile evlenmesi nedeniyle 01.07.2007 tarihinde kiraladığını,ancak oğlunun gelini ile aralarının açılması nedeniyle taşınmazı 19.06.2009 tarihinde terk ettiğini ve aralarındaki kira sözleşmesinin de 01.07.2009 tarihinde karşılıklı olarak feshedildiğini,04.07.2011 keşide tarihli ihtara rağmen davalının taşınmazı boşaltmadığı gibi herhangibir bedel de ödemediğini,davalının oğlu aleyhine boşanma davası açtığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve dava tarihinden kira sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar geriye dönük ecrimisil bedelinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının, taşınmazı, oğlu ile evlenmesi nedeniyle tahsis ettiğini, .......
Davalı reddedilen tedbir nafakası davasında ileri sürdüğü vakıaları, erkeğin boşanma davasına karşı sunduğu cevap dilekçesinde tekrardan ileri sürmüştür. Kadının bağımsız tedbir nafakası davasının açılmasından daha önceki bir tarihte başlamak üzere tarafların ayrı yaşamaya başladığı, nafaka davasının açılmasından sonra da yeni bir olayın meydana gelmediği, aksini kanıtlar nitelikte bir delililinde bulunmadığı görülmektedir. Bu bağlamda, kadının açtığı nafaka davasında, kusurlu hareketleri nedeniyle ayrı yaşamada haklı olmadığı kabul edilerek davası reddedilip kesinleştiğine ve daha sonra da yeni bir olay meydana gelmediğine göre; eldeki davada davacıya bir kusur yüklenmesi doğru değildir. Hal böyleyken, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir....
Açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında da olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu yönün gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma ve ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesinde gösterilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir (HMK m. 389/1). Boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa dava konusu olmayan ve eş üzerine kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz. Bu husus nazara alınmadan davalı-karşı davacı erkeğin malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, tedbir nafakasına hükmedilmemesi, yoksulluk nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin bağımsız konut temin etmediği, eşini baba evine bıraktığı ve geri almadığı, bu süre içinde eşine maddi ve manevi destekte bulunmadığı, eşine şiddet uyguladığı, aşağılayıcı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası, karşı dava ve birleşen dava; evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Davacı-karşı davalı birleşen dosya davacısı tarafından istinaf başvurusu yapılırken boşanma davasının istinaf başvurusu yönünden 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 80,70 TL istinaf karar harcı yatırılmış ise de; reddedilen bağımsız tedbir nafakası davası yönünden yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcının yatırılmadığı anlaşılmaktır. 6100 sayılı HMK'nın 344. maddesine göre; istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, taraflarca hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.6.2020 tarihli ilamı ile yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm eksik inceleme yapıldığından bahisle bozulmuş, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, tedbir ve iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hükümde karşılıklı boşanma davalarının kabulüne, ortak çocukların velayetinin babaya bırakılmasına, çocuklar yararına 50'şer TL tedbir ve 100'er TL iştirak nafakası ile tarafların tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Bu karar davacı-karşı davalı kadın tarafından iştirak nafakası yönünden temyiz edilmiş, Dairemizce "kendisi yoksul olan kişi nafaka ile yükümlü tutulamaz....
Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamıştır. 3-Davalı-davacının, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında maddi tazminat talebi bulunmadığı halde, aleyhinde "kesin hüküm" oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davalı-davacı, boşanma davasıyla birlikte düğünde takılan ziynetlerin eşi tarafından bozdurularak araba alındığı, arabanın da satıldığı ve ziynetlerin kendisine iade edilmediği gerekçesiyle davacı-davalıdan 50.000-TL maddi tazminat talep etmiştir. Davalı- davacı birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir (HMK m.110). Ne var ki, boşanmanın eki niteliğinde olmayan bu bağımsız talepler için nispi karar ve ilam harcının peşin kısmının yatırılmış olması gerekir. Noksan harç tamamlanmadan, bağımsız nitelikteki bu taleplerin esası incelenemez ve esasıyla ilgili karar verilemez....