Bozmaya uyulmakla her iki boşanma davasındaki boşanma talepleri hakkında yeniden hüküm kurularak tarafların karşılıklı davaların kabulüyle tarafların boşanmalarına, boşanmanın ferilerine ve kadının boşanma davasındaki vekalet ücreti ve bozma öncesi yargılama giderleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak; davalı-karşı davacı erkeğin davasındaki boşanma hükmü Dairemizin 25.12.2018 tarihli ilamı öncesinde temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden kadının boşanma davası konusuz hale gelmiştir....
Buna göre, nafaka davaları açıldığı tarih itibariyle hüküm ifade edeceğinden; somut olayda tedbir nafakasının dava tarihi olan 11.04.2011 tarihinden değilde, davalı tarafın davacısı olduğu boşanma dava tarihinden başlatılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, boşanma davasından ayrı ve bağımsız olarak açılan tedbir nafakası ile hükmedilen nafaka kaldırılıncaya kadar devam eder. Bu nedenle, mahkemece; kararın kesinleşeceği tarih ile sınırlı olarak tedbir nafakasına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, tedbir nafakası, boşanma davasının açılmasıyla birlikte hakim tarafından hükmedilen ve gerekli görüldüğü hallerde dava sonucu kesinleşinceye kadar devam edebilen, tarafların boşanma sürecinde yaşam seviyelerinin olumsuz yönde değişmemesi açısından verilen bir nafaka türüdür. Boşanma kesinleştikten sonra ise TMK 175. madde koşulları oluşmuşsa yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Boşanma kesinleştikten sonra tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değildir. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince, taraflarca ikame olunan karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 16.11.2017 tarihli bu karar davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir-yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak istinaf edilmiştir...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından; kendi reddedilen boşanma davası ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece anne yanında kalan müşterek çocuk Selin için dava tarihi olan 9.4.2010 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken 19.7.2011 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7...
MUHALEFET ŞERHİ Davacı-davalı koca 12.4.2005 tarihinde boşanma, davalı-davacı kadın ise 15.4.2005 tarihinde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı ayrı yaşamakta haklılığa dayalı nafaka davası, 2.6.2005 tarihinde boşanma davası açmış, üç dosya birleştirilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen boşanma davaları reddedilmiş,kadın tarafından açılan bağımsız nafaka davası ise "davacı ...'nın müşterek haneyi terk ettiği, haklı sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmakla Türk Medeni Kanununun 197/3. madde gereğince" kısmen kabul edilmiş ve aylık 100.00 YTL. tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Karar davacı-davalı (koca) tarafındankendi boşanma davası ve nafaka davası yönünden temyiz edilmiştir. Her iki boşanma davası da reddedildiğine göre; mahkemenin nafaka verilmesine ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Zira bu gerekçeye göre kadının boşanma davasının kabulü gerekirdi....
GEREKÇE : Dava ve karşılık dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1- 2) ve boşanmanın fer'ilerine, birleşen dava ise bağımsız tedbir nafakasına (TMK m.197) yönelik olup, ilk derece mahkemesince verilen karar davalı-davacı tarafından tüm yönlerden istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, velayet ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı erkeğin dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında kadının ev işlerini yapmadığı ve çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı vakıalarına dayanmadığı, davalı-davacı kadının da erkeğin bağımsız konut temin etmediği vakıasına dayanmadığı bu sebeplerle bu vakıaların taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği ancak yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-davacı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinin hatalı yazılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen hakaret ve küfür vakıasının ispatlanmadığı, ispatlanmayan vakıanın taraflara kusur olarak yüklenilmeyeceğinin, bunun yanında erkeğin bağımsız konut temin etmediğinin, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına, ayrıca mahkemece...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-davacı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Davacı-davalı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince talep edilen tedbir nafakasının kabulüne karar verildiği halde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. b-Davacı-davalı kadının bağımsız açılan nafaka davası kabul edildiği halde davalı-davacı erkek lehine vekalet ücreti...