"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma" ve "ziynet eşyası alacağı" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kadın tarafından, ziynetler, nafakalar ile tazminatların miktarı, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden; koca tarafından ise, heri iki boşanma davası, ziynet ve para alacağı ile boşanmanın fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...
Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, ziynet eşyalarının müvekkilde bulunmadığını, bu nedenle iadesi de mümkün olmadığını, ziynet eşyaları ve altınlar davacı ve ailesince muhafaza edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın müvekkilin babasına ait olmakla kredi ile satın alındığını, davacının mesnetsiz iddiasının aksine davacıya ait herhangi bir altın ya da ziynet eşyası kullanılmadığını ve kredi kullanılması sebebiyle buna gerek de olmadığını beyan etmekle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece;"Açılan dava; ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava dilekçesinde belirtilen miktarda takının davacıya takılmadığını, davacının boşanmaya sebep olan son olaydan önce müşterek haneyi terk ettiğini ve giderken ziynet eşyalarının tamamını yanında götürdüğünü, tarafların barışmasından sonra söz konusu ziynet eşyalarının davacı yedinde kaldığını, davacının ailesi tarafından silahla tehdit edilen ve davacı ile ailesinin baskılarına dayanamayan müvekkilinin bir tartışma sonucu da evden ayrılmak zorunda kaldığını, dolayısıyla ziynet eşyalarının davacıdan alınmasının söz konusu olamayacağını, ayrıca davacının boşanmayı kabul etmesi halinde ziynet eşyaları vermeyi vaadettiği yönündeki beyanların da gerçek dışı ve asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlık boşanma davasından bağımsız olarak açılan ziynet eşyalarının iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkin olup dosyanın Yargıtay'a 01/02/2013 tarihinden sonra gelmiş olmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yeni yargılama neticesinde; "...Talebin davacı tarafça davalıya saklanması için verilen ziynet eşyalarının iadesi olduğu, davacı tarafça ziynet eşyalarının saklanmak amacıyla davalıya verildiğinin iddia edildiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
Kural olarak evlilik nedeniyle edinilmiş takı ve ziynet eşyalarının kadına ait olduğu kabul edilir. Bu ziynetlerin iade edilmemek üzere kocaya verildiği kanıtlanmış olmadıkça, aynen veya bedelinin iadesi esastır. Davalı koca cevap dilekçesinde düğünde takılan ziynetlerin ortak kasada bulunduğunu, bunların iadesinin gerekmediğini belirtmiştir. Mahkemece görevlendirilen bilirkişi düğün cd ve fotoğraflarını inceleyerek ziynetleri tespit etmiştir. Buna rağmen mahkemece kadının ziynet talebi, subut bulmadığından bahisle reddedilmiştir. Davacının ispat ettiği ziynet talebinin kabulü gerekirken reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada iki talebin havi olduğunu, taleplerden birinin ziynet eşyalarına diğerinin ise mal rejimi tasfiyesine ilişkin olduğunu, işbu dosyadaki düğün takılarının aynen iadesi veya iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi talebinin boşanmanın eki niteliğinde olmayan bağımsız bir talep olduğunu, diğer taraftan ziynet eşyasının rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olduğunu, bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesinin de mümkün olacağını, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerektiğini, dolayısıyla kadının ziynet eşyalarının varlığını ve bunların zorla elinden alındığını veya evde kaldığını ispatlamakla yükümlü olduğunu, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının dosya kapsamında iddiasını ispata yarar belge ve bilgi yer almadığını ve buna ilişkin delil de sunulmadığını belirterek...
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde boşanma davasının açıldığı 19/02/2013 tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunmuşsa da mal rejiminin tasfiyesinde faizin mal rejiminin tasfiyesi tarihinden başlayacağı bu tarihin ise karar tarihi olduğu anlaşılarak mal rejiminin tasfiyesi karar tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ev eşyalarının varlığı ispat edilemediğinden ev eşyaları yönünden mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir alacağın bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının ziynet eşyalarının iadesi talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve geri verilmek suretiyle davalı kocasına verdiğini ispat etmek zorundadır....