ın HMK 124 maddesi uyarınca hasım mevkinden çıkarılarak bundan sonra davaya davalının ... olarak devamına karar verildiği anlaşılmakla; davalı ... vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş bu davayı menfi tespit davası olarak açtığını, ancak usulen hatalı olduğunu, davacının borcu olmadığını iddia etmediğini, borçlu olduğunu ancak faiz hesabında hata yapıldığını iddia ettiğini, davanın görevli mahkemede açılmadığını, icra dosyasının faiz hesabına ilişkin yanlışlıkların düzeltilme yeri İcra Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın süresinde açılmadığını ve davanın zamanaşımına uğradığını, her ne kadar dava menfi tespit davası olarak nitelendirilmiş ise de; davanın istirdat davası olarak ikame edilebileceğini, şayet davanın İcra Hukuk Mahkemesi'ne bir şikayet olarak ikame edilecek ise de; burada da 7 günlük şikayet sürelerinin geçirildiğini, esasende iddia edilenin aksine talep edilen faiz türü ve oranlarının da usul ve yasaya uygun olup herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu...
ın HMK 124 maddesi uyarınca hasım mevkinden çıkarılarak bundan sonra davaya davalının ... olarak devamına karar verildiği anlaşılmakla; davalı ... vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş bu davayı menfi tespit davası olarak açtığını, ancak usulen hatalı olduğunu, davacının borcu olmadığını iddia etmediğini, borçlu olduğunu ancak faiz hesabında hata yapıldığını iddia ettiğini, davanın görevli mahkemede açılmadığını, icra dosyasının faiz hesabına ilişkin yanlışlıkların düzeltilme yeri İcra Hukuk Mahkemesi olduğunu, davanın süresinde açılmadığını ve davanın zamanaşımına uğradığını, her ne kadar dava menfi tespit davası olarak nitelendirilmiş ise de; davanın istirdat davası olarak ikame edilebileceğini, şayet davanın İcra Hukuk Mahkemesi'ne bir şikayet olarak ikame edilecek ise de; burada da 7 günlük şikayet sürelerinin geçirildiğini, esasende iddia edilenin aksine talep edilen faiz türü ve oranlarının da usul ve yasaya uygun olup herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu...
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davalı tarafça alacağın 40.000 TL olarak kabulü noktasında herhangi bir delil ortaya konulmadığı, kaldı ki icra dosyası kapak hesabına göre 30.11.2012 tarihinde borcun, 40.110,75 TL olduğu bu durumda nakit ödemenin yapıldığı 6.12.2011 ve çek ödeme tarihi olan 25.1.2012 tarihleri nazara alındığında davalı tarafın savunduğu gibi tarafların 40.000 TL üzerinde mutabık kalmalarının işin, doğasına uygun olmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne davacı icra dosya borcunu anlaşma doğrultusunda harici ödeme ile kapattığından davacının davalıya borçlu, bulunmadığının tesbitine, davalının haciz ihbarnamesi işleminin 3.812,12 TL' lik kısmına yönelik taleplerinde davalı kötüniyetli olduğundan davalının dava konusu miktarın 3.812,12 TL' sinin %20' si oranında kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK' nun 72. maddesi hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlu ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediğini, takip talebinde yer almadığı halde ödeme emrinde kapak hesabına yer verildiğini, ödeme emrinde borcun ödeneceği hesap numarasına yer verilmediğini ve dayanak belgenin ödeme emri ile gönderilmediğini şikayet konusu etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir....
Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçlulara 15/04/2014 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların, 20/04/2015 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettikleri, dosya borcunun ise itiraz tarihinden sonra yapılan kapak hesabına göre, diğer borçlu ... tarafından 03/06/2015 günü itirazi kayıt ile ödendiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (itirazın yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Açıkça davadan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Kaldı ki, somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince duruşma yapılmadan, hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verildiğini, dava dilekçesinde yapılan ödemeler ve buna ilişkin işleyen faizler bakımından icranın geriye bırakılması ve dosya kapak hesabı yapılarak geriye bırakılacak miktar üzerinden SGK emekli aylığı üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu, ancak mahkemece yetersiz ve eksik bilirkişi incelemesine dayanılarak, bilirkişi raporuna karşı itirazları da dikkate alınmayarak, ayrıca faize itirazları ve neticesinde icranın geri bırakılması talebine yönelik inceleme yapılmadan karar verildiğini, davalı alacaklı tarafından icra dosyasına iki yıl sonra bildirim yapıldığını ve bunun kapak hesabına yansımadığını, ayrıca takip öncesi ödemelerin yargılamanın her safhasında ileri sürülmekle dikkate alınması gerektiğini, bu sebeple dosya kapak hesabı yapılarak alacaklı tarafça bildirilen ödemelerin kapak hesabında gösterilerek ayrıntılı kapak hesabı yapılmış...
4-a maddesine göre hesaplanması gerekirken, ana para tutaranın TL'ye çevrilerek ödeme tarihine kadar TL üzerinden avans faizi hesaplanmasının hatalı olduğunu belirterek kapak hesabına ilişkin işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, alınan raporlar doğrultusunda şikayetin kabulüne karar verildiği, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun taraflar yönünden esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, bonoya dayalı olarak yapılan iflas takibine karşı davalının itirazda bulunmadığını belirterek, iflasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, iflas takibinin itirazsız olarak kesinleştiği icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabına göre çıkarılan depo emrine rağmen borcun ödenmediği belirtilerek davalının iflasına karar verilmiş, hüküm müdahil Ing Bank vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Sayılı dosyası üzerinden verilen karar ile borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verildiğini; takip talepnamesinde alacaklının faiz talebi ve talep edilen alacağın tahsil tarihindeki kur üzerinden talebinin olmadığını; alacaklının takibin açıldığı tarihte 544.340,73 TL üzerinden kapak hesabı yapılmasını talep ettiğini; icra tahsil harcının ilk önce %4,55 oranı üzerinden hesaplandığını ancak daha sonra yaptığı hesaplamada tahsil harcını %9,10 oranı üzerinden yaptığını; sonraki hesaplamanın hatalı olduğunu; böylece iki farklı kapak hesabının ortaya çıktığını; 17/12/2018 tarihinde yapılan kapak hesabına göre alacaklının yedi bankaya 1.haciz ihbarnamesi tebliğini talep ettiğini; davacı müvekkilinin harcın yüksek hesaplanmasından dolayı 36.764,00 TL zararının olduğunu; icra müdürlüğünün 17/12/2018 tarihinde yapmış olduğu kapak hesabından dönerek 46.461,54 TL faiz hesapladığını; alacaklının faiz talebi olmadığını; alacaklının TBK'nun 99.Maddesi gereğince USD cinsinden alacağını aynen veya...
Bununla birlikte takibin kesinleşmiş olması nedeni ile takip talebinde belirtilen işlemiş faize yönelik herhangi bir incelemeye girilmesi olanaklı bulunmamakla birlikte, işleyecek faiz yönünden yapılan şikayetin yargılamanın her aşamasında şikayet yolu ile dile getirilebileceği gözetilerek İİK. 16- 18 maddesi gereğince davacı tarafın icra müdürlüğü işlemlerine karşı şikayetlerini icra mahkemesinde dile getirebileceği bu nedenle bu davayı açmakta hukuki menfatinin bulunduğu, bu bakımdan icra müdürlüğünün şikayet konusu işleminin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın iddialarına yönelik olarak dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu kapsamda Mali Müşavir Bilirkişi Osman Balcı tarafından düzenlenen 13.01.2020 tarihli raporda 13.04.2017 tarihi itibariyle davacı borçlunun 5.004,70 USD karşılığı 18.396,77 TL fazla ödeme yaptığı tespit edilmiş olup raporda yer verilen hesaplamaya Mahkememizce de itibar edilerek asıl dava yönünden davanın kabulüne, İstanbul 25....