GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılması yasal usule uygun olduğu gibi, davanın niteliği gereği uzlaşmanın dava şartı olmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
alacaklısına ipoteğin kaldırılması için muhtıra tebliğini talep edildiğini, gönderilen muhtıranın tebliğini müteakip ipotek bedelinin teslim alınmadığını ileri sürerek ipoteğin fekki talebinde bulunduğu, mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, icra müdürlüğünce muhafaza edilen ipotek bedelinin nasıl tespit edildiğinin anlaşılamadığı, ipotek lehtarının kimlik ve adres bilgilerinin tam olarak tespiti, ipotek kurulmasına dair tüm belgelerin tapu müdürlüğünden getirtilmesi ve ipotek bedelinin talep tarihine müdürlükçe ya da görevlendireceği bilirkişi tarafından takip tarihine güncellenmesi sonucunda İİK'nun 153. maddesi uyarınca uygulanacak işlemlerin İstanbul yetkili gayrimenkul satış icra dairesi tarafından yapılması gerektiği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği görülmektedir....
Bu durumda, ihale bedeli, satış isteyen alacaklının alacaklarına rüçhanı olan ve şikayete konu taşınmaz ile temin edilen ipotek alacağının altında olup, bu husus İİK.'nun 129/1.maddesi hükmüne aykırıdır. Öte yandan, icra müdürlüğünce, ipoteğin devam edip etmediği ve devam ediyorsa miktarı alacaklılardan sorulup tespit edilmeksizin taşınmazın satışının gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup; ipotek alacaklılarının ipotek bedeli altında satışa muvafakat ettiğine dair bir belgeye de dosya içinde rastlanılmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, satış tarihinden evvel ipotek alacağının sona erip ermediğinin ipotek alacaklılarından sorularak tespit edilmesi, ipotek alacağı devam ediyor ise miktarının belirlenmesi, ayrıca ipotek alacaklılarının satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediğinin yöntemince araştırılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
ipotek bedelinin ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasının usul ve yasaya uygun olduğu, taşınmazın tespit edilen değerinin de uygun olduğu ve yasada bu davalarla ilgili zamanaşımı süresinin ve uzlaşma başvurusunun öngörülmediği anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
hata yapıldığını beyanla, ipotek bedelinin hesaplanmasına ve güncellenmesine dair memur işleminin iptalini istemiştir....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alınarak; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi esas alınarak tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında olduğu, ipotek bedelinin davacıya ödendiğine dair idare tarafından ödeme belgesi sunulmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davalı T5 vekili cevap dilekçesinde; ipotek alacaklısı Salamon Buğaz Kafe'nin yasal mirasçısı olduğunu 19.09.2019 tarihinde bu konudaki mahkeme kararı ile öğrendiğini, Adalar İcra Müdürlüğü 2018/ 993 Esas sayılı dosyasına yatırılan ve ipotek bedeli olduğu iddia edilen bedele ve yapılan işlemlerin tamamına itiraz ettiğini, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiğini, öncelikle davacı tarafın hukuki dayanaktan yoksun talebinin reddine, bunun mümkün olmaması halinde ise ipotekli taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin belirlenmesi sureti ile ipotek bedelinin güncellenmesini, belirlenen bu bedelin ipotek tesis tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte hesaplanarak belirlenecek bedelinin davacı tarafından depo edilmesinden sonra sonuca göre karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini beyan etmiştir....
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir” düzenlemesine yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir....
İmar uygulamasından doğan ipotek bedelinin artırılması davalarında esasa en etkili delil usul ve yasaya uygun olarak alınmış bilirkişi kurulu raporudur. Açıklanan nedenlerle; taraflara emsal bildirmeleri için süre verilmesi ve gerektiğinde resen emsaller getirtilerek, usulüne uygun olarak oluşturulacak bilirkişi kuruluyla yeniden keşif yapılıp, açıklanan doğrultuda bilirkişi raporu alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz rapora göre karar verilmesi, Doğru görülmediğinden, yukarıda açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapılmak üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1- Açıklanan nedenler ile; Büyükçekmece 2....