DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE GEREKÇE: Davacılar vekili, murisleri Hakkı Karacan'ın 9626 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan hissesini 27/10/1976 tarihinde 22.000TL ( eski para ile ) davalılara sattığını, satış bedelinin eski para ile 20.000TL sinin ödenmediğini, tesis edilen ipoteğin satım ipoteği olduğundan ipotek bedelinin günün koşulları dahilinde uyarlanması, ipotek tutarına, ipoteğin tesis edildiği 26/10/1976 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, ipotek bedeli ödendikten sonra ipoteğin fek edileceğinin tespite karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme bilirkişiden rapor almış, bilirkişi ipotek bedelinin dava tarihi itibariyle 234,311TL olarak güncellediğini rapor etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Karar gerekçesinde ipoteğin güncel değerinin karşılığının bulunmadığını, kesin olarak karar vermiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen payı nedeniyle davacılar murisi lehine tesis edilen ipotek karşılığının artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen payı nedeniyle davacılar murisi lehine tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir....
nun mahkemeye sunduğu 04.06.2015 alındı tarihli beyan dilekçesi ile temyiz dilekçesinde özetle; ipotek bedelinin gerçek alacak miktarını yansıtmadığını, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemede dava açıldığını, depo bedelinin taraflarınca alınmadığını ileri sürdüğü, takip dosyasında ipotek alacaklısıın depo bedelini almadığı görülmektedir.Bu durumda mahkemece duruşma açılarak, tarafların usulünce duruşmaya daveti ile birlikte tarafların delilleri sorulup, ipotek alacaklısı ...'nun beyanı üzerinde durularak bu hususta gösterilecek deliller değerlendirilmek suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken evrak üzerinden inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir....
Davalılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taşınmaz kaydında 22/09/1978 tarih ve 8800 yevmiye nolu kanuni ipotek dışında müvekkillerinin murisi Fahrettin Temel olan 22/09/1978 tarih ve 8801 yevmiye nolu ikinci bir ipotek olduğunu, bu ipotek alacaklısının Fahrettin Temel ve borçlusunun T1 olup mevcut 34 hissesine ikinci derecede 110.000TL'lik karzen ipotek konulduğunu, davacıların İstanbul Anadolu 13....
Davalılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; taşınmaz kaydında 22/09/1978 tarih ve 8800 yevmiye nolu kanuni ipotek dışında müvekkillerinin murisi Fahrettin Temel olan 22/09/1978 tarih ve 8801 yevmiye nolu ikinci bir ipotek olduğunu, bu ipotek alacaklısının Fahrettin Temel ve borçlusunun T1 olup mevcut 34 hissesine ikinci derecede 110.000TL'lik karzen ipotek konulduğunu, davacıların İstanbul Anadolu 13....
Bu durumda, icra müdürlüğünce, ipoteğin devam edip etmediği ve devam ediyorsa miktarı ipotek alacaklısından sorulup tespit edilmeksizin taşınmazın satışının gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, ipotek alacaklısının, ipotek bedeli altında satışa muvafakat ettiğine dair bir belgeye de dosya içinde rastlanılmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece bahsi geçen taşınmaz yönünden satış tarihinden evvel ipotek alacağının sona erip ermediğinin ipotek alacaklısından sorularak tespit edilmesi, ipotek alacağı devam ediyor ise miktarının belirlenmesi, ayrıca ipotek alacaklısının satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediğinin yöntemince araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ......
Somut olayda; dava konusu daire üzerine davalı lehine 19.06.1972 tarihinde 35.000 TL bedelli, ikinci derecede, faizsiz ve 2 yıl süreli olmak üzere ipotek tesis edilmiştir. Davacı borcun ödendiğini ispatlayamamış ve ipotek bedeli olarak 16.182,43 TL yi depo etmiştir. Mahkemece, bilirkişi vasıtasıyla ipotek bedeli güncelleştirilmiş ve güncellenen ipotek bedelinin davalıya ödenmesi ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlık 19.06.1972 tarihinde konulan ve ödenmeyen 35.000 TL ipotek bedelinin hangi miktarda ödetilmesi gerektiği konusunda toplanmaktadır. Bu durumda mahkemece 35.000 TL ipotek bedelinin herhangi bir güncelleme yapılmadan, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ipotek akit tablosunda ödeme tarihi olarak belirtilen 19.06.1974 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ulaşacağı değerin uzman bilirkişiye hesaplattırılması gerekir....
İpotek lehtarlarının usulüne uygun yapılan araştırmalar sonunda belirlenmesi halinde kayyım kararının kaldırılması için davacı vekiline süre verilmeli, yargılamaya ipotek lehtarlarının huzuru ile davam edilmelidir. Kabule göre de; ipoteğin imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin, alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, Kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
ile taşınmaz üzerindeki davacı lehine konulan 32 m2 karşılığı ipotek bedelinin güne uyarlanarak fazlaya ilşkin haklarının saklı kalması kaydıyla toplam ipotek bedelinin 16.000,00 TL olarak güne uyarlanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin dahi ihtara rağmen ödeme yapmaktan kaçınan davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının ipotek bedelinin ödenmemesinden dolayı tapu iptali ve tescil ile taşınmazın dava tarihindeki bedelini talep edemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından ancak geçmiş günler faizi istenebileceğini, ipotek bedelinin ödenmemesinde müvekkilinin kusurlu olmadığını, davacının ipotek süresi dolduktan sonra alacağını takip etme imkânı bulunduğu hâlde bu hakkını kullanmadan yaklaşık on yedi yıl sonra eldeki davayı açmasından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin 12.11.2010 tarihinde davacıya gönderdiği ihtarname ile ipotek bedelinin ödenmesi için tebliğ tarihinden itibaren üç gün içinde hesap numarası bildirmesini istediğini, ancak ipotek alacaklısı davacının hesap numarası bildirmediği gibi müvekkilinin ihtarına cevap dahi vermediğini, ipotek bedelinin ödenmemesinde kusurlu tarafın davacı olduğunu, müvekkilinin ipotek bedelinin 25.05.1999 tarihindeki karşılığı olan 10.000,00 TL’yi ödemeye hazır olduğunu belirterek...