Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak dava açılabilmesi için davacıların taşınmazda malik olması veya hak sahibi olduğunu gösteren mülkiyetin tespitine ilişkin bir mahkeme kararı bulunması gerekmektedir. Dava tarihi itibariyle davacılar taşınmazda malik olmadıkları gibi yukarıda açıklandığı üzere 17.madde uyarınca tescil kararı verildiğinden, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7.maddesinde getirilen “Mülga 31/08/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlak Kanununun 16 ve 17 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanunun mülga 16 ve 17 nci maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır....
Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak dava açılabilmesi için davacıların taşınmazda malik olması veya hak sahibi olduğunu gösteren mülkiyetin tespitine ilişkin bir mahkeme kararı bulunması gerekmektedir. Dava tarihi itibariyle davacılar taşınmazda malik olmadıkları gibi yukarıda açıklandığı üzere 17.madde uyarınca tescil kararı verildiğinden, 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22.maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7.maddesinde getirilen “Mülga 31/08/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlak Kanununun 16 ve 17 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanunun mülga 16 ve 17 nci maddeleri uyarınca mahkemelerce idare adına tescil kararı verilen kamulaştırmalarda tebligatlar ve diğer kamulaştırma işlemleri tamamlanmış sayılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 23. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 23. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece Ulaştırma Bakanlığı hakkındaki davanın husumet yokluğundan, TCDD Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de söz konusu kararlar kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, davalı lehine vekâlet ücreti...
İstinaf Sebepleri Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk Derece Mahkemesi kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 sayılı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararı gerekçe göstererek idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmemiş ise de söz konusu kararlar kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarına ilişkin olduğunu, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun’un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, müvekkili idare lehine vekâlet...
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Hukuk Dairesince uyuşmazlığın zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle 28.12.2009 tarihinde 8. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. 8.Hukuk Dairesince 24.05.2010 tarihinde uyuşmazlığın 2942 sayılı Yasanın 38. maddesine dayalı bulunduğu gerekçesiyle 18. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. 18. Hukuk Dairesi 20.06.2011 tarihinde davanın 1051 sayılı Yasa uyarınca kamulaştırılarak Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapusunun iptali istemine ilişkin bulunması bu nedenle inceleme görevinin 5. Hukuk Dairesi olduğu ancak daha önceden değişik Dairelerce incelendiği gözetilerek görevli dairenin belirlenmesi amacıyla Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmiştir. Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca 15.12.2011 tarihinde uyuşmazlığın zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunması nedeniyle görevli Dairenin 8. Hukuk Dairesi olduğu belirtilerek 8. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: dava konusu taşınmaza el atma tarihinden itibaren 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38. maddesindeki 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili, birleştirilen dava ise 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....