WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki eldeki dosyada Kamulaştırma Kanunu'nun 16 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tescil dosyalarında dava ölü kişiye karşı açılarak sonuçlandırılmış ve kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir. Bu durumda idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 16 ve 17. maddeleri uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan, kaldı ki ölü malike karşı açılan dava sonunda verilen tescil kararının usul ve yasaya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

    Maddesine (mülga) dayalı tescil davasında, Mahkemenin kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ancak lehlerine vekalet ücretine hükmedilmedildiğini, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını , dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini ,davanın kabulüne karar verilmiş olması karşısında; İdare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine kararın HÜKÜM KISMININ 1.NO BENDİNDE dava konusu taşınmaz sehven 4099 olarak yazıldığını, bu hususta parsel numarasının 499 olarak düzeltilmesi için tavzih yoluna başvurulduğunu, ancak bu yönden de hükmün düzeltilmesi...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, aksi yönde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın takyidatlardan ari olarak tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Davacı idare tarafından sunulan kamulaştırma belgeleri, tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesine göre tescil istemine ilişkindir....

    Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....

      GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesine göre tescil istemine ilişkindir. Kamulaştırma Kanununa göre açılan tescil davalarında, davalıya yargılama giderinin yükletilmemesi, davalının cevap lahiyasında veya en geç ilk oturumda hazır bulunarak davayı kabul ettiğini beyan etmesi halinde mümkündür. (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin 14/07/2008 tarih 2008/6084- 9780 sayılı ilamı). Dosya içindeki belgelerden; tapu kaydı malikleri davalıların davadan önce tapuda ferağ için davet edilmedikleri, ancak davalılar mirasçıları dahili davalılar T7 Ali Aydın, T13 T29 T28 T31 T32 T11 ve T12 ilk duruşmadan önce dilekçe ibraz ederek davayı kabul ettiklerini bildirdikleri, bu dahili davalılar yönünden HMK.'...

      MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın kabulü ile; dava konusu taşınmazın davalıya ait tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, aksine davalı tarafa vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, takyidatlardan ari olarak karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. BELGE VE DELİLLER : Davacı idare tarafından sunulan kamulaştırma belgeleri, tapu kaydı, resmi kurumlara yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar. GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırma Kanununun mülga 17. maddesine göre tescil istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 38.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Yapılan incelemede; temyize konu mahkeme kararının davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, bu itibarla davalı mirasçılarının temyizinin süresinde olduğu anlaşıldığından .... karar sayılı ilamdaki kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Yapılan incelemede; temyize konu mahkeme kararının davalı tarafa usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, bu itibarla davalı mirasçılarının temyizinin süresinde olduğu anlaşıldığından 1994/27 esas, 1995/33 karar sayılı ilamdaki kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 38.maddesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....

            Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir....

              UYAP Entegrasyonu