İli .... 5 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun ....05.1956 gün ve .../... sayılı kararı ile HGK.nun ........2010 gün ve 2010/...-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici .... madde ile girmiştir. Maddenin başlığı “ Kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin” olup, 09.....1956 tarihi ile 04.....1983 tarihi arasında “ fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara; kısmen veya tamamen irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması” halinde izlenecek yasal prosedür] düzenlemiştir....
Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici .... madde ile girmiştir. Maddenin başlığı “ Kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin” olup, 09.....1956 tarihi ile 04.....1983 tarihi arasında “ fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara; kısmen veya tamamen irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması” halinde izlenecek yasal prosedür] düzenlemiştir....
Bu da Anayasanın 46. maddesinde düzenlenen kamulaştırma yoluyla mümkündür. Görüldüğü gibi Anayasamız kamulaştırmasız el atmayı düzenlememiştir. Yasalarımıza “kamulaştırmasız el atma” kavramı 5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun ile 30.06.2010 tarihinde 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici .... madde ile girmiştir. Maddenin başlığı “ Kamulaştırmasız el koyma sebebiyle tazmin” olup, 09.....1956 tarihi ile 04.....1983 tarihi arasında “ fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara; kısmen veya tamamen irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması” halinde izlenecek yasal prosedür] düzenlemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalı kurumca taşınmazlara kamulaştırmasız el atılmasından kaynaklanan tazminat davasıdır. İstinaf eden tarafın sıfatı dikkate alınarak yapılan incelemede; Dosya kapsamından davalının davaya konu taşınmazların bir kısmında yol yapmak suretiyle kamulaştırmasız olarak el attıği anlaşılmıştır. 2942 sayılı kamulaştırma kanununun bedel belirlemeye yönelik esasları kamulaştırmasız el atma davalarında da tazminat miktarının belirlenmesinde de kıyasen uygulanır. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendine göre, arazi niteliğinde olan taşınmazların değerinin tespitinde, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde, getireceği net gelir esas alınır. Bulunan net gelirin kapitalizasyon faizine bölünmesi ile arazinin kamulaştırma bedeli ortaya çıkar....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 01.11.2017 tarihinde kamulaştırmasız el koyma nedeniyle davalı T1 tazminat davası açıldığını, 19.07.2019 tarihinde Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/622 Esas, 2019/669 Karar numaraları dosyasında Mahkemenin “Davacının davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın ENH geçirilmek suretiyle davalı kurum tarafından vaki olan kamulaştırmasız el atma nedeniyle 18.09.2018 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan 300.756,95- TL kamulaştırmasız el atma (irtifak hakkı)bedelinin 50.000,00- TL’sinin dava tarihinden, 250.756,95- TL’sinin ıslah tarihi olan 19.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” karar verdiğini, kamulaştırmasız el koyma kaynaklı tazminat davasına ilişkin ilamın icra takibine konu olabilmesi için kesinleşmesinin şart olmadığını,Yargıtay 12....
düzenlemesi karşısında 04.11.1983 tarihinden önce el koyulan taşınmazlara yönelik kamulaştırmasız el koyma tazminatı davalarında karar ve ilam harcının maktu olarak alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ... sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerekmektedir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza el koyma tarihi tespit edilmeden denetime elverişsiz şekilde nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Dava konusu taşınmazlarla ilgili kamulaştırma bedelinin tesipiti ve tescil davaları açıldığına göre, öncelikle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası sonuçlandırılıp, bedelin blokesi ve davanın kabulü halinde, kamulaştırmasız el atma davası konusuz kalacağından bu yönde karar verilmesi, tespit ve tescil davasının sonuçsuz kalması halinde ise; el atma davasının kabulü ile acele el koyma kararı ile ödenen bedellerin el atma bedelinden mahsubu ile karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....