Bu durumda davalı idare tarafından Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca acele el koyma kararı alındığı ve kamulaştırmadan vazgeçilmediği anlaşıldığından davalı idarenin acele el koyma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmaza her an el atma hukuki hak ve yetkisine sahip olması karşısında kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği" gerekçesiyle HMK.’nun 353/1- a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, davalı kurumca davaya konu taşınmaza moloz dökülmek suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız el atılmasından kaynaklanan tazminat davasıdır. Tüm dosya kapsamından davalı idarece davaya konu taşınmazlara moloz dökmek suretiyle taşınmazlara kamulaştırmasız olarak el atıldığı, buna göre davacının tazminat isteminde haklı bulunduğu, anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atma davalarında 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun bedel belirlemeye yönelik esasları kıyasen uygulanır. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendine göre, arazi niteliğinde olan taşınmazın değerinin tespitinde, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde, getireceği net gelir esas alınır. Bulunan net gelirin kapitalizasyon faizine bölünmesi ile arazinin kamulaştırma bedeli ortaya çıkar....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kurum tarafından davaya konu taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın elektrik hattı çekilmek sureti ile el atıldığı, fiili el atmanın gerekli işlemler yapılmaması sebebiyle haksız olduğu, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun bedel tespitine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması sonucu bedel tespit yöntemleri itibariyle dosya kapsamına ve Yargıtay uygulamalarına uygun bilirkişi raporlarının sunulduğu, sunulan raporların taşınmaz niteliği ile uyum içinde olduğu, davaya konu taşınmaza 1983 tarihinden sonra el atılması nedeniyle uzlaşma dava şartının aranmayacağı, kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarında faiz başlangıç tarihinin fiili el atma tarihi değil, dava tarihinin olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, yönelik karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kurum tarafından davaya konu taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın elektrik hattı çekilmek sureti ile el atıldığı, fiili el atmanın gerekli işlemler yapılmaması sebebiyle haksız olduğu, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun bedel tespitine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması sonucu bedel tespit yöntemleri itibariyle dosya kapsamına ve Yargıtay uygulamalarına uygun bilirkişi raporlarının sunulduğu, sunulan raporların taşınmaz niteliği ile uyum içinde olduğu, davaya konu taşınmaza 1983 tarihinden sonra el atılması nedeniyle uzlaşma dava şartının aranmayacağı, kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarında faiz başlangıç tarihinin fiili el atma tarihi değil, dava tarihinin olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, yönelik karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kurum tarafından davaya konu taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın elektrik hattı çekilmek sureti ile el atıldığı, fiili el atmanın gerekli işlemler yapılmaması sebebiyle haksız olduğu, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun bedel tespitine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması sonucu bedel tespit yöntemleri itibariyle dosya kapsamına ve Yargıtay uygulamalarına uygun bilirkişi raporlarının sunulduğu, sunulan raporların taşınmaz niteliği ile uyum içinde olduğu, davaya konu taşınmaza 1983 tarihinden sonra el atılması nedeniyle uzlaşma dava şartının aranmayacağı, kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarında faiz başlangıç tarihinin fiili el atma tarihi değil, dava tarihinin olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, yönelik karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı kurum tarafından davaya konu taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın elektrik hattı çekilmek sureti ile el atıldığı, fiili el atmanın gerekli işlemler yapılmaması sebebiyle haksız olduğu, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun bedel tespitine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması sonucu bedel tespit yöntemleri itibariyle dosya kapsamına ve Yargıtay uygulamalarına uygun bilirkişi raporlarının sunulduğu, sunulan raporların taşınmaz niteliği ile uyum içinde olduğu, davaya konu taşınmaza 1983 tarihinden sonra el atılması nedeniyle uzlaşma dava şartının aranmayacağı, kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarında faiz başlangıç tarihinin fiili el atma tarihi değil, dava tarihinin olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, yönelik karar verilmiştir....
T4 Dava : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Tazminat Yukarıda yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Bursa ili, Nilüfer İlçesi, Yolçatı Mahallesi Parsel: 181 Pde kayıtlı taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını, el koymanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, Dava konusu taşınmazla ilgili davalı idare aleyhine Bursa 8....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nın 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
el koyma işlemlerine de uygulanır” denilmiştir....