04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. ncı maddesi hükmü, 04.11.1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanır” hükmü getirilmiş; ......
kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T8’ya, 44.338,60 TL kamulaştırmasız el koyma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı T10’e verilmesine, taşınmazda sınırlandırma olması halinde bedele yansıtılmasına, ecrimisil tazminatı isteminin reddine, 4- Konya 1....
Ancak 1-Dava kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından, ecrimisil ve kamulaştırmasız el atma istemleri ile ilgili ayrı harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru gönülmemiştir. 2-Bundan ayrı olarak; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ... Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerekmekte olup bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Gelen vekillerin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu taşınmazın konut alanında kalan kısımları yönünden, değer artışı olacağı kabul edilerek tespit edilen bedelden indirim yapılmış ise de; kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davalarında da uygulanması gereken, 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 12. maddesinin (c) bendinde "Kamulaştırma dışında kalan kısmın bedelinde kamulaştırma nedeniyle artış meydana geldiği takdirde ise artış miktarı tespit edilerek kamulaştırılan kısmın (a) bendinde belirtilen esaslar dairesinde tayin edilen bedelinden artan değeri çıkarılmasıyla bulunan miktardır. Şu kadar ki, (c) bendi gereğince yapılacak indirme, kamulaştırma bedelinin yüzde ellisinden fazla olamaz....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2020 NUMARASI : 2020/272 ESAS 2020/320 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi)| KARAR : Bursa 12....
Kamulaştırmasız el koyma davaları uygulamada sıklıkla karşılaşılan davalardan olmakla birlikte, yasa ile düzenlenmiş değildir. Bu konuya ilişkin tek yasal düzenleme olan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesi de 10.04.2003 tarih ve 2002/112 Esas 2003/33 Karar sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir. Uygulamada kamulaştırmasız el atma davaları; İBK., HGK. ve Hukuk Dairelerinin içtihatlarıyla yön bulmaktadır. Konunun Dairemizi ilgilendiren yönü ise, bu nevi davalarda hükmedilen tazminatların zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faizin ne tür ve oranda olması gerektiği noktasındadır. Zira Kamulaştırma Yasası gecikme faizini öngörmemektedir. Bu cümleden olmak üzere, HGK. kararları ve Dairemizin istikrar bulmuş içtihatlarında; "kamulaştırma bedelinin arttırılması ilamlarında uygulanan T.C....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2020 NUMARASI : 2019/486 ESAS, 2020/203 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Nilüfer ilçesi, Ertuğrul mahallesi, 6476 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkillerine ait olduğunu, dava konusu taşınmaza trafo yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını ve taşınmazın tasarruftan fiilen men edildiğini, müvekkillerinin hissedarı olduğu taşınmaza el koymanın kamusal hizmete tahsis amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, taşınmaza fiilen el atan davalı idarenin kamulaştırma ya da acele kamulaştırma kararı olmadan el atmasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın imar parseli...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; acele el koyma kararı sonrasında davacı idare tarafından kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil talepli dava açılması gerektiği halde açılmadığını, taşınmaz üzerine tesis edilen pilon nedeniyle kalan kısımda çok yüksek oranda değer kaybı oluştuğunu, acele el koyma kararı ile belirlenen bedelin gerçek zararı karşılamadığını ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekilinin istinaf itirazları ve HMK’nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, kamulaştırmasız el atılarak taşınmazdan geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle irtifak hakkı karşılığının ve pilon yeri bedelinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir....
Taşınmaz mal maliki idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak yerin kamulaştırılması istenildikten sonra, dava tarihinde bu yerin mülkiyetini idareye devir etmeye razı olduğundan, kamulaştırmasız el atma dava tarihinden sonraki dönem için hem ecrimisil hem de faiz istenemez....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....