GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi istemine ilişkindir. HMK' nın 342- e maddesine göre, istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin bildirilmesinde zorunluluk bulunduğu, yine HMK' nın 355.maddesinde incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun resen gözetileceği belirtilmiştir....
Mahkemece, davaya konu taşınmazın kamu yararı kararı alınarak kamulaştırıldığı, Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi gereğince davalı tarafından dava konusu taşınmazın 3709,60 m2'lik bölümünde mülkiyet kamulaştırma bedelinin tespiti ve acele el koyma istemine ilişkin talebi üzerine, 03.04.2013 tarihinde mahkemece kamulaştırma bedelinin 54.809,34 TL olduğunun tespiti ile bedelin bloke edilmesi halinde taşınmaza acele el konulmasına karar verildiği ve söz konusu bedelin 27.05.2013 tarihinde davalı idarece davacı adına bankaya bloke edildiği, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi istenemeyip, makul süre içerisinde idarece tespit ve tescil davası açılmaması halinde taşınmaz maliki tarafından yalnızca bedel davası açılabileceğinden konusu kalmayan el atmanın önlenmesi davasında karar verilmesine yer olmadığına; ecrimisil talebi yönünden ise dava ve müdahale tarihi itibariyle henüz alınmış bir elkoyma kararı bulunmadığından, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2022 NUMARASI : 2021/42 ESAS, 2022/121 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2017/66 ESAS, 2020/318 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle Elatmanın Önlenmesi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmadan davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atıldığını ileri sürerek taşınmazın gerçek kamulaştırma değerinin mahkemece tespit edilmesini, bedel belirlendikten sonra fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL kamulaştırma bedelinin fiilen el koyma tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Böyle bir durumda idarece taşınmaza el konulmuş ise, Kamulaştırma Kanununa uygun hareket edilmediğinden ve kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığı söz konusu olduğundan; mal sahibi, 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, idare aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, değer karşılığının verilmesini de isteyebilecektir. Şu açıklamalardan anlaşıldığı üzere; idarece fiilen el atılan taşınmaza ilişkin olarak kamulaştırma kararı alınmış ve bedel bankaya bloke edilmiş olmasına karşın, 6830 Sayılı İstimlak Yasası'nın 13.maddesi uyarınca mal sahibine yapılmış tebligat bulunmadığı bir durumda, mal sahibi dilerse idare aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabilecek ya da taşınmaz bedelini talep edebilecektir....
Kamulaştırmasız el koyma olgusunun kabul edilebilmesi için kamulaştırma ile el koyma yetkisi kendisine tanınmış olan gerçek veya özel bir kamu tüzelkişiliği olan kimse el koymuş olmalıdır. Kamulaştırmasız el koyan idareye karşı mal sahibinin açacağı davada seçimlik hak tanınmıştır. Bu konuda her türlü sorunu çözümleyen 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı Içtihadı Birleştirme Kararında, usulü dairesinde verilmiş bir kamulaştırma kararı olmadan ve bedeli ödenmeden taşınmazına el konulan kimsenin, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el atmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, değer karşılığının verilmesini de isteyebileceği, hükme bağlanmıştır. Bu noktada, mal sahibi el atmanın önlenmesi veya bedel davası açmaktaki seçimlik hakkını dava açarken kullanabileceği gibi, el atmanın önlenmesi davası açtıktan sonra da davasını bedel davasına dönüştürebilir (Ali Arcak, Kamulaştırmasız El koyma ve Yeni Hükümler, Ankara 1987, s:40)....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16/05/1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15/12/2010 gün ve 2010/5- 662/651 kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik olarak öncelikle kamulaştırılması, olmazsa el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kamulaştırma talebi için davanın açılmamış sayılmasına, ecrimisil, kamulaştırma ve kal talebi yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik olarak öncelikle kamulaştırılması, olmazsa el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak taşınmazlara el koymanın önlenmesi ve üzerindeki yapıların kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 01/11/2016 gün ve 2016/1341 Esas - 2016/11854 Karar sayılı ilama karşı davacı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R – El atmanın önlenmesi talebine ilişkin mahkemenin davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar davacı vekilinin temyizi üzerine kapatılan 18. Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı davacı vekillince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak, dava konusu taşınmaza 1953 tarihinde el atıldığı, bu nedenle 5999 sayılı yasa ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. maddenin bu davada uygulanamayacağı belirtildikten sonra, Kamulaştırma Kanununun 38. maddesinde öngörülen 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....