Şöyle ki; Dava konusu 178 ada 48 parsel sayılı taşınmazın bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedeli acele el koyma bedelinden daha az olduğundan ve acele el koyma bedelinin tamamı dava tarihinden önce davacı idarece ......ya ...... edildiğinden tespit edilen bedele faiz işletilmemesi gerektiğinin gözetilmemesi ve fazla yatırılan bedelin idareye iadesine ilişkin hüküm kurulmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (3) ve (4) nolu bentlerinin hükümden çıkartılmasına, yerlerine sırasıyla (3-Tespit edilen bedel acele el koyma bedelinin düşük olduğundan yasal faiz işletilmesine yer olmadığına, 4-Tespit edilen bedel el koyma bedelinin düşük olduğundan fazla ödenen 481,05 TL'nin davalıdan tahsili ile davacı idareye iadesine) Cümlelerinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Yapılan incelemede; dava konusu taşınmaza acele el koyma kararı verildikten sonra makul süre içinde Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereği kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davası açılmadığından davacının kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davası açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır....
Sulh Ceza Hakimliği'nden arama ve el koyma kararı talep edildiği, Mahkemenin 27.10.2014 tarih ve 2014/1589 değişik iş sayılı kararıyla somut delil bulunmadığından talebin reddine karar verildikten sonra, Savcılık tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle arama ve el koyma kararı verilmesi üzerine sanığın iş yerinde gündüz vakti yapılan aramada 96 paket kaçak sigara ve 4 kutu makaron ele geçirildiği, Savcılığın, mahkemece arama ve el koyma izni verilmesi talebinin reddi kararına karşı itiraz yoluna başvurmak yerine mahkemenin kararını yok sayarak gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle arama ve el koyma kararı vermesiyle ele geçen eşyanın hukuka aykırı arama sonucu ele geçen yasak delil niteliğinde olduğu, ele geçirilen eşyaların kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği, sanığın suça konu eşyaları ticari amaçla bulundurduğuna dair herhangi bir ikrarı da bulunmadığı nazara alındığında Anayasa'nın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre hukuka...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/01/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız el koymaya dayalı maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 18/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma eylemine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı vekili, el koyma eyleminin ... ilinde yapıldığını ve teslim yükümlüsü Gümrük Müdürlüğü'nün bu ilde bulunduğunu, bu nedenle ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur....
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosyanın yeniden tetkikinde; kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak açılan davada taşınmaza fiilen el konulup konulmadığına ilişkin keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiği, benzer şekilde açılan komşu parsellere ilişkin davada fiili el koymanın belirlendiğinin anlaşılması karşısında fiilen el konulup konulmadığı hususunun tespiti yönünden bozma yapılması gerekirken hükmün onanmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19/03/2015 gün ve.......
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde; davalı tarafça açılan kamulaştırmasız el koyma tazminatı istemine ilişkin davada mahkemece verilen kabul kararının temyizi üzerine Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin kamulaştırmasız el koyma tazminatı tutarından düzenleme ortaklık payı oranında indirim yapılması gerektiği yönündeki bozması üzerine davacı ... tarafından ödenen düzenleme ortaklık payı bedelinin tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali, takibin devamı ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiş; mahkemece kamulaştırmasız el koyma tazminatı istemine yönelik yargılama devam ettiğinden muaccel olmayan alacak nedeniyle takip yapılması ve dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya arasında bulunan ... 2....
Sulh Ceza Mahkemesi'nin 20.09.2013 tarih, 2013/500 D.İş sayılı arama ve el koyma kararı ile sanığın işyerinde ve deposunda yapılan aramada 2.153 paket kaçak sigara ele geçen olayda; Mahkemece, arama yapıldığı sırada ihtiyar heyetinden iki üyenin veya komşulardan iki kişinin hazır bulunması gerekirken CMK.nun 119/4. maddesinde belirtilen bu düzenlemeye aykırı olarak arama sırasında sözkonusu iş yerinde tesadüfen bulunan iki kişinin imzalarının alındığı, bundan başka Sulh Ceza Mahkemesi'nce arama kararıyla birlikte verilen el koyma kararının arama yapılmadan peşinen verilen el koyma kararı olduğundan hukuken yok hükmünde ve hakim kararı olmadan yapılan el koyma işlemi onanmadığı için de el koymanın kendiliğinden kalkmış sayılacağından usulüne uygun verilmiş bir el koyma kararının da bulunmadığından bahisle hem arama işleminin icrasında, hem de el koyma işleminde hukuka aykırılık bulunduğu ve hukuka aykırı elde edilen delil ile mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gerekçesiyle sanık hakkında beraat...
-TL'ye dava 4 ay içinde sonuçlanmadığından ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmemesi, 3- Bozma öncesi belirlenen ve dava tarihinden sonra açılan acele el koyma dosyasında belirlenen 42.198.837.-TL'ye 27.06.2015 tarihinden acele el koyma dosyasında bankaya bloke tarihi olan 19.11.2015 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüte yol açacak şekilde faiz hükmü kurulması, Doğru değil ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6 nolu bendinin tümü ile hükümden çıkarılmasına, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent eklenerek (mahkemece acele el koyma dosyasında yatırılan bedelin mahsubundan sonra kalan 14.677.855,96....
Ancak; 1)Dava konusu taşınmazlardan 106 ada 29 parselin kamulaştırma kapsamında kalan kısmının yüzölçümü 210,30 m2 olduğu ve mahkemece bu kısmın bedeline hükmedildiği halde, tamamının tapu kaydının iptaline karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmazlardan 107 ada 6 parsel ve 106 ada 15 parselle ilgili olarak tespit edilen kamulaştırma bedelleri hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyip, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedelin hüküm fıkrasına yazılması ile yetinilmesi, 3)Dava konusu taşınmazlardan 106 ada 25 ve 106 ada 29 parseller için hükmedilen bedellerin acele el koyma dosyalarında bu parseller için belirlenen bedellerden daha az olduğu ve acele el koyma dosyalarında bu bedeller ödendiğinden, belirtilen bedellere faiz yürütülmemesi ve fazla yatırılan bedelin davacı idareye iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm...
50.000 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 16.983,17 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda davacının el konulan çaya ilişkin 25.474,76 TL zararı olduğunun tespit edilmesine rağmen, teknik bir veriye dayanmadan tespit edilen miktar üzerinden 1/3 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle davacı lehine eksik tazminata hükmedilmesi gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece 25.474,76 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....