İLK DERECE MAHKEMESİNİN 2019/257 ESAS- 2020/43 KARAR SAYILI KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "Davanın ıslah dilekçesi dikkate alınarak kabulüne, davaya konu taşınmazın el atılan kısmı olan 1503,25 m2'lik alanı yönünden 8.372,76 TL ecrimisil, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle 24.635,26 TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davaya konu Elazığ İli Merkez İlçesi Hinsor Köyü 132 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi M. Can Çağlar'ın 20/12/2017 havale tarihli raporunda A, B ve C harfleriyle gösterdiği 1503,25 m2 alanın davacı adına olan kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine, dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin ve takyidatların kamulaştırmasız el atma bedeline yansıtılmasına..." karar verilmiştir....
Anayasa'nın 46. maddesinde öngörülen kamulaştırma, Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkına getirilmiş anayasal bir sınırlama olmakla, özü ve vardığı hukuki sonuç itibariyle aynı nitelikler taşıyan kamulaştırmasız elatmaya ilişkin ilamlarda hüküm altına alınan tazminatlara da Anayasa'nın 46/son maddesinde düzenlenmiş olan kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekir. İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam, takip tarihinden önce kesinleşmiş ise; alacaklının, başlattığı takipte eksik istediği ve istemi sınırlandırdığından, o dosyada talep edemeyeceği bakiye faiz alacağını yeni bir icra takibi ile istemesi gerekir. İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmiş ise ancak bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 46/son maddesi hükmüne göre faiz istenebileceğinden bakiye faiz alacağı aynı dosya üzerinden istenebilir....
Ancak; 1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye yan ürün olarak buğday ve mercimek samanının eklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, münavebeye alınan her bir ürünün gelir ve giderinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, tüm ürünlerin ortalamalarının gösterilmesi ve ürün verilerinin İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip denetlenmeden; eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti, 3-Taşınmaz bedeline dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, el atma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, 4-Taşınmaz kaydındaki ipoteğin bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir....
Ancak; 1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebeye yan ürün olarak buğday ve mercimek samanının eklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, münavebeye alınan her bir ürünün gelir ve giderinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, tüm ürünlerin ortalamalarının gösterilmesi ve ürün verilerinin İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilip denetlenmeden; eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2-Taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının % 5 uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 kabulü ile az bedel tespiti, 3-Taşınmaz bedeline dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, el atma tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacının davası, Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İstinaf eden tarafın sıfatı ve istinaf sebepleri dikkate alınarak yapılan incelemede; Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Dosya kapsamında davaya konu taşınmazdan 2014 yılında su iletim hattı geçirmek suretiyle taşınmaza el atıldığı anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendine göre, arazi niteliğinde olan taşınmazların değerinin tespitinde, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde, getireceği net gelir esas alınır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak muhtesat bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın yargı yolu yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın el atılması suretiyle belediye tarafından yıkıldığı anlaşılmaktadır.Yargı denetiminden de geçeni 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1133E-2011/131K sayılı dosyasında salt zemin bedeline hükmedildiği, 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/20 D.İş sayılı tespit dosyasında da dava konusu taşınmazlar üzerinde davalılara ait muhtesatın bulunduğu anlaşılmaktadır....
Şöyle ki; Davacının talebi .. köyü 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçen irtifak hattı ve pilon yeri bedeline ilişkin olup, mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi kurulu raporuna göre sözü edilen taşınmaza el atma olmadığının, el atmanın 106 ada 17 parselde olduğunun belirlenmesi karşısında, davacının sehven parsel numarasının yanlış bildirdiği anlaşıldığından, 106 ada 17 parsel yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde 110 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....
Bu nedenle davalı vekilinin hükmolunan kamulaştırmasız el atma tazminatı bedeline yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. d-Kamulaştırmasız elkoyma eylemi, yasal nitelikte bir kamulaştırma işlemi olmayıp hukuken haksız fiil niteliğinde olduğundan, el koyma davalarında belirlenen bedelde kamulaştırma bedeli olmayıp hukuken bir tazminattır. Haksız fiillerde belirlenecek tazminata haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanır. Ancak bu davalarda, tazminat olarak hükmedilecek olan taşınmazın değeri, dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden bedelin tamamına da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir....