Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Müdürlüğünün 2022/4264 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçluya örnek 10 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından imzaya, borca ve ferilerine itiraz ederek işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2019 NUMARASI : 2019/19 ESAS - 2019/190 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz)| KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri 2.İcra Müdürlüğünün 2019/52 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin usul ve yasaya uygun olmadığını, takibe dayanak senette müvekkilinin imzasının bulunmadığını, senette adı geçen asıl borçlu İsmail Gündüz olup her iki imzanın da aynı olduğunu, imzanın müvekkiline ait olmadığını, sadece diğer borçlunun imzasına dayanılarak ve ilgili senedin kefil kısmına sadece müvekkilinin ismi ve TC kimlik numarası yazılmak suretiyle müvekkiline borçlu sıfatının yükletilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu hususlar çerçevesinde icra takibine, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini...
Davacı borçlular tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle, davacıların imza itirazı ve borca itirazları bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, bu konuda 19/11/2018 tarihli tensip zaptı ile yetki itirazının reddine karar verilmiş, davacıların borca itirazı konusunda ise hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacıların bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacıların yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Tensip zaptı ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm oluşturulması doğru görülmediği gibi, bu husus nihai kararla değerlendirileceğinden, yetki itirazı konusunda verilmiş bir kararın varlığından da bahsedilemeyecektir....
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; 1- Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2- Alınması gereken istinaf karar harcından (maktu) peşin olarak alınan harcın mahsubu ile 99,20 TL bakiye istinaf karar harcının istinaf yasa yoluna başvurana tamamlatılarak hazineye gelir kaydına, 3- Davacı tarafından istinaf yoluna başvuru için yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, 4- Taraflarca yatırılan istinaf gider avansının sarf edilmeyen kısmının yatıranlara iadesine, 6763 sayılı Kanunun 4. Maddesi ile değişik İcra ve İflas Kanununun 364/1 maddesi uyarınca 04/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin karar verildi. Mustafa BUYURGAN Başkan 30660 e-imza Halit ÇAVUŞ Üye 41413 e-imza Fatih KÖSEKAYA Üye 105281 e-imza Hatice DEMİRÖRS Katip 93534 e-imza...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte borca kısmi itiraza ve senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğuna yönelik şikayettir. Kandıra İcra Müdürlüğü'nün 2021/131 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 18/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından yasal süresi içerisinde 21/05/2021 tarihinde borca kısmi itiraz edilerek mahkemeye başvurulduğu anlaşılmıştır. TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini ve varlığını korur (Yargıtay HGK'nın 26/02/2003 tarih ve 2003/19- 135 esas 2003/105 karar sayılı kararı)....
ve ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, söz konusu dosyadaki senet üzerindeki imzanın müvekkile ait olmakla birlikte imza ve keşideci bölümleri dışında kalan diğer zorunlu unsurların davalı ve/veya babası tarafından taraflar arasında yapılan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, ayrıca yapılan değişiklikler sebebiyle takip dayanağı yapılan kambiyo senedinin tahrifata uğradığını, icra dosyası itiraz dilekçesi içeriğinde belirtilen sebeplerle öncelikle; takibin durdurulmasına, kambiyo senedine dayanmayan ödeme emrinin ve takibin iptaline, haksız takip nedeniyle alacaklı aleyhine %20 tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı alacaklı T3 tarafından borçlular T1 ve Adnan Küçük aleyhine, 01.10.2019 düzenleme 01.10.2020 vade tarihli, 5.000.000 TL bedelli bonoya dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacıya 17.10.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 19.10.2020 tarihinde açılan dava ile borca ve imzaya itiraz edilmiş, mahkemece imza örnekleri toplanarak ve istiktab tutanağı düzenlenerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi takibe konu senetteki imzanın davacı eli ürünü olduğunu bildirmiş, mahkemece bilirkişi raporuna dayanarak itirazın reddine, asıl alacağın %20'si oranında icra-inkar tazminatına ve % 20'si oranında para cezasına hükmedilmiştir. Takibe konu bonoda, keşideci T1, lehtar ve 1. ciranta Adnan Küçük, 2. ciranta ve takip alacaklısı T3'dır. TTK'nun 776/1- g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" içermesi zorunludur....
Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda, takibe konu senedin, keşideci borçlu şirket adına Baysal Hilmi Saygılı tarafından imzalandığı hususu her iki tarafın da kabulünde olup Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabına göre davacı şirketin 17.12.2018 tarihinden 07.10.2019 tarihine kadar T2, 25.09.2019 tarihinden itibaren Duran Belhan tarafından atılacak münferit imza ile temsil edildiği, Baysal Hilmi Saygılı'nın 21/12/2018 tarihi itibariyle yetkisinin sona erdiği, senedin keşide tarihi olan 18/08/2019 tarihinde yetkili olmayan temsilci tarafından imzalandığı anlaşılmakla borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. İtirazın borca itiraz olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken imzaya itiraz olarak kabul edilmesi gerekçede hatadır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 07/06/2016 tarih 2016/2105 esas 2016/16101 karar) Söz konusu bono şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığından borçlu şirketi bağlamaz....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/330 esas sayılı dosyasına 23/11/2017 tarihinde, İstanbul Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2017/9557 soruşturma sayılı dosyasına da 03/11/2017 tarihinde delil ve belge olarak şikayet dilekçesi ekinde sunmuş olduğunu, bu haliyle en azından senedin tanzim ve vade tarihlerinin sonradan atıldığının mahkeme ve savcılık nezdinde belgeyle sabit olduğunu, bu haliyle senedin kambiyo vasfı taşımadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağını, müvekkilinin böyle bir senede imza attığını hatırlamadığını, senetteki imzaya da itiraz ettiklerini, ödeme emri tebligat usulüne de itiraz ettiklerini, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını, faize ve faiz oranına da itiraz ettiklerini, faizin yasal faiz olması gerekirken fahiş oran ve miktarda faiz talep edildiğini belirterek itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dolayısıyla yetkiye, imzaya, borca ve faize itiraz ile senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığına ilişkin şikayettir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....