Bununla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti'' başlıklı 170/a-2 maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle ilk derece mahkemesinin meskeniyet şikayeti hakkında verilen kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın meskeniyet şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık, davacı/borçlular hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde takip dayanağı bononun kambiyo vasfında bulunmadığı şikayeti yanında sair itirazlara ilişkindir. Çatalca İcra Müdürlüğünün 2017/717 sayılı takip dosyası ile davalı/alacaklılar tarafından davacı/borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle açılan davanın süresinde olduğu görülmektedir. HMK.'...
Somut olayda, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; senette ciro silsilesinin kopuk olması sebebiyle kambiyo senedi vasfına haiz olmayan senede dayalı olarak hakkında kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı iddiasında bulunmuştur. Başvurunun 170/a kapsamında kalan kambiyo şikayeti niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince de, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Borçluya gönderilen ödeme emrinin 02/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine 01/03/2021 tarihinde başvurduğu görülmekte olup, şikayetin yasal 5 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır....
GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı şikayeti ile, imzanın keşideciye ait olmadığı ve borcun olmadığına ilişkin itirazlardan ibarettir. Bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekilince takibe dayanak bonoda tanzim yerinin bulunmadığı ayrıca imzaya, borca ve ferilerine ,faiz ve ferilerine itiraz ettikleri belirtilerek takibin iptaline, alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince, davacının (Şikayet edenin) kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerinin REDDİNE, Davacının (Muteriz borçlunun) imzaya itirazlarının REDDİNE, Davalının ( alacaklının) tazminat taleplerinin REDDİNE, karar verilmesi üzerine borçlu vekili tarafından dayanak belgenin tanzim yerinin bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Davacı tarafın şikayeti üzerine davalı tarafça Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına verilen 19/04/2017 tarihli ifadede davalının söz konusu çeki, çekin lehtarı olan abisi ... aldığını, aslında davacıdan alacaklı olmadığını, abisinin kendisine olan borcu ödememesi üzerine çeki takibe koyduğunu beyan ettiği, aynı ifadeyi Ağır Ceza Mahkemesinde de tekrarladığı görülmektedir. Davaya konu çekin incelenmesinde, çekin keşidecisinin davacı, lehtarının dava dışı ..., cirantanın ise davalı olduğu anlaşılmaktadır. Çeke ilişkin olarak davacı tarafın şikayeti üzerine resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan dolayı açılan kamu davasında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesinin ...... Karar sayılı dosyası ile davalının beraatine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği görülmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarında de belirtildiği gibi çek bir ödeme aracı olup, bir borcun tasfiyesi için verilir....
Hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılması halinde borçlu, borcun olmadığı, imzanın kendisine ait olmadığı itirazını, takip dayanağı senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ve alacaklının takip hakkının bulunmadığını (şikayet yoluyla) ödeme emrinin tebliğinden itibaren, (tebliğ usulsüz ise öğrenmeden itibaren 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebliğ şikayetini de bildirerek) yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine ileri sürmek zorundadır. Yine ödeme emrine yönelik şikayetlerin de ödeme emrinin tebliğinden itibaren, varsa usulsüz tebliğe yönelik şikayetini de takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine ileri sürmek zorundadır....
İcra Müdürlüğünün 2020/2128 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle icra dairesinin yetkisine, işlemiş ve işleyecek faiz miktarı ve oranına alacaklının kambiyo takibi başlatılabilmesi için noterden protesto çekilmesi gerektiğine ve henüz ödeme emri tebliğ edilmeden, dolayısıyla takip kesinleşmeden yapılan haciz işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle kaldırılması gerektiğine dair borca, ferilerine, yetkiye itiraz etmek suretiyle takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının yetki itirazı ve kambiyo hukuku bakımından şikayeti yerinde görülmemiş, ancak yasal itiraz süresi beklenmeden, dolayısıyla takip kesinleşmeden haciz konulduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/3902 E. sayılı dosyasında davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 20/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbatasının incelenmesinde muhatabın tevziat saatlerinde hanede olmadığını ve işinden dolayı akşam eve geleceğini beyan eden aynı çatı altında oturan evrakı almaya ehil olan eşi Mine Kesik'e tebliğ edildiğinin yazıldığı, bu şekilde tebligatın TK hükümlerine uygun olarak yapıldığı, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olmadığı, bu şekilde ödeme emrinin davacıya 20/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davanın ise 30/07/2018 tarihinde açıldığı, kambiyo senetlerine özgü takipte itiraz süresinin tebliğden itibaren 5 gün olduğu, itiraz için son günün 25/02/2018 olduğu, dolayısıyla davacı borçluların yasal 5 günlük süreden sonra kambiyo takibinde borca itiraz etmesi nedeniyle borca itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle kambiyo takibine itirazın süre yönünden reddine karar vermiştir...
Maddesi gereğince şikayete, İİK'nın 170/a maddesine dayalı kambiyo şikayeti ile İİK'nın 169. Maddesi gereğince borca itiraza ilişkindir. Milas İcra Dairesinin 2021/697 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine 100.000,00 TL alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davacıya ödeme emrinin 19/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, aynı tarihte açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 58/3. maddesi gereğince; alacak, bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun 2.2.2000 tarih ve 2000/12- 50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur....