edildiğini, takip dayanağı çeke dair herhangi bir bilgisinin olmadığını, kendisinin şirketi 02/05/2019 tarihinde devraldığını, dayanak çekin ticari defterlerde kaydı olmadığından çeki ve çekten kaynaklanan sorumluluğu kabul etmediğini, ödeme emri ile birlikte çekin sureti gönderilmediğinden çekteki imzayı inceleyemediği, bu nedenle imza itirazında bulunduğunu, ayrıca borca itiraz ettiğini, ödeme emriyle birlikte dayanak belge gönderilmediğinden ödeme emrinin iptalinin gerektiğini belirterek icra dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itirazlarının kabulüne, ödeme emrinin iptaline, %20 den az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Borca İtiraz Yönünden Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca itiraz edilmesi halinde borcun ödendiğinin İİK'nın 169/a/1 hükmünde belirtilen belgelerle ispatlanması zorunludur. İİK’nın 169/a maddesi uyarınca ödeme belgesinde senedin vade, tanzim tarihi ve miktarına açık bir şekilde atıf bulunmalıdır (Yargıtay HGK 2018/12- 177 E, 2022/256 K). Dosya kapsamında takibe konu senedin konut satışı sebebiyle verildiği tarafların kabulündedir. Ayrıca davacı senede konu borcun 240.000 TL'sini tahsil ettiğini kabul etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklının tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 12 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti ile birlikte zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde müvekkiline ödeme emrinin 09.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, süresi içerisinde işbu takipteki borca, imzaya ve tüm faiz ve ferilerine itiraz ettiklerini, icra takibine konu bonoda müvekkilinin bilgisi dışında aval olarak gösterildiğini, müvekkilinin, davalı alacaklı ile herhangi ticari faaliyeti ve ilişkisi bulunmadığını, takibe konu bono görüntüsünde de görüleceği üzere el ile yazılmış isim, soyisim, adres ve TC kimlik numarası ve imza bulunduğunu, müvekkili tarafından takip konusu çekin hiçbir şekilde aval olarak verilmediğini ve imzalanmadığını, bono üzerinde T1 ile ilgili yerlerdeki yazılar ve atılan imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, takibin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; imza incelemesinin usule uygun olarak yapılmadığını, sadece nüfus müdürlüğünden celp edilen evrak üzerindeki imza ile mukayese yapıldığını, davacının imza örneklerinini dahi alınmadığını, dava dilekçesindeki, vekaletnamedeki ve nüfus müdürlüğü evrakındaki imzaların dahi birbirinden farklı olduğunu, rapora karşı itirazların mahkemece reddedildiğini ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte tebliğ usulsüzlüğü şikayeti ile yetki ve imza itirazına ilişkindir. İİK'nın 363. maddesi "İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi" başlığını taşır....
Somut olayda; istinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve imzaya itiraza ilişkin olup tahrifat iddiasının da içerdiği yapılan yargılamada borca itirazın davacı tarafça İİK'nun 169/a maddesi gereğince ispatlanamadığı farklı zamanlarda doldurulduğu iddasının da yazılı bir belge ile aksinin ispatlanamadığı senette tahrifat iddiasının jandarma kriminal raporu ile karşılanıp senette silinti kazıntı olmadığını bildirildiği. İmzaya itirazın da itiraz hususunda aldırılan raporda da bilirkişinin imzanın davacıya ait olduğu konusunda kesin kanaat içeren rapor sunduğu bu hale göre kararın doğru olup, senette tahrifat yapıldığı ve zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaların yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddi hakkında aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, GAZİANTEP 5....
İİK'nun 170/a-2 maddesine göre de; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Aynı Kanunun 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı ile takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekte keşidecinin T1 olduğu, keşideci kendisi olduğundan isim ve TC kimlik numarasını yazdığı, imzayı inkar etmediğini, T1'ün şirket adına değil kendini keşideci göstererek altına imza atmak suretiyle şahsen sorumlu olduğu, şirket unvanı altında değil kendi adına imza attığı, çeke itiraz eden T1'ün şahsen sorumlu ve borçlu olduğu, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Borca konu çek incelendiğinde; çek ön yüzünde keşideci olarak Çelen Grup İnşaat Madencilik Nakliye Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....
İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir..." düzenlemesi bulunmaktadır....