İlk derece mahkemesince, davacı tarafın tüm borca itirazlarının ve şikayetlerinin reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borca itiraz ve senedin teminat senedi niteliğinde olup olmadığı hususunda da bilirkişi incelemesi yapılmadığını, müvekkilinin senet üzerindeki miktarı kendisi doldurmadığını, davalı banka tarafından usulüne uygun olarak hesap kat ihtarı gönderilmediğini, davalı bankaya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapılarak borca ve faize itirazlarının değerlendirilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayet ve itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfını yitirdiğine ilişkin şikayet ile borca yönelik itiraza ilişkindir....
Taraflar arasındaki şikayet ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince borca itirazın ve şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu vekilince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, senedin zorunlu unsurlarının sonradan doldurulduğu iddiasına dayalı kambiyo şikayeti ile ödeme iddiasına dayalı borca itiraz niteliğindedir. Zonguldak 1. İcra Dairesi'nin 2020/5618 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine 10/01/2018 vade tarihli, 10/01/2006 keşide tarihli, 75.000,00- TL bedelli bir adet senet dayanak gösterilerek örnek no:10 icra ödeme emri düzenlendiği, takibe dayanak borcun toplam 110.586,47- TL olduğu ve icra ödeme emrinin davacı borçluya 25/01/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince, icra mahkemesince, alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunup bulunmadığı re'sen araştırılmak zorundadır....
Uyuşmazlık; kambiyo takibinde borca itiraz ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması nedeniyle hacizlerin fekki talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.08.2020 Tarih 2020/126 Değ.İş. sayılı kararı ile birlikte 12.08.2013 düzenleme 02.04.2020 vade tarihli 100.000 TL bedelli bonoya dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacı borçluya ödeme emri 16.09.2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı borçlu tarafından 31.08.2020 tarihinde Ankara 1. İcra Mahkemesinin 2020/714 Esas sırasında kayıtlı dava dosyası ile borca itiraz edilmiş, 03.11.2020 tarih 2020/1063 nolu karar ile teminat senedi iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, borçlu tarafından takip başlangıcında ibraz edilen ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiş, mahkemesince itirazın reddi üzerine karar istinaf edilmiş, Ankara BAM 22....
GEREKÇE: Uyuşmazlık; yetkiye , icra takibine (borca) itiraz niteliğinderi. Adana 13. İcra Müdürlüğü 2019/15480 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Yağmur…A.Ş. tarafından borçlular T1 ve T2 aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, ödeme emrinin T1’e 04/12/2019 T2’e ise 20/12/2019 tarihinde tebliğ olunduğu; davanın ise 27/12/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
İCRA HUKUK TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/268 ESAS - 2020/504 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet- Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo takibi başlatıldığını, müvekkiline gönderilen ödeme emrinin muhtarlık kayıtlarına göre 20.03.2019'da, tebligat kayıtlarına göre ise 13.03.2019 tarihinde muhtara bırakıldığını, kapıya not bırakılmadığını, müvekkilinin küçük çocuğu olması nedeniyle eşinin devamlı evde bulunduğunu, bu nedenle kapıya bir haber kağıdının bırakılmadığının açık olduğunu, böyle bir haber kağıdı bırakılmış olsa müvekkilinin bu kadar büyük bir borç ihtiva...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2019 NUMARASI : 2019/79 ESAS, 2019/786 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 28 İcra Müd'nün 2019/1960 esas sayılı takip dosyası ile müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti davası da açarak dosya numarasını bildireceklerini, İzmir İcra Dairelerinin yetkisiz olduğunu, icra takibinin dayanağı olan çekler üzerindeki imzaların müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerin eli ürünü olmadığını, borca, faize, çek tazminatı miktarına, borcun ferilerine ve takibe itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 170/a maddesine göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nın 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 25.06.2008 gün ve 2008/12- 450 Esas 2008/452 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır....
Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki "kambiyo ilişkisi" ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu "kambiyo taahhüdü"nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır....
Somut olayda, borçlu aleyhinde bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte ödeme emrinin14.01.2008’de tebliği üzerine beş günlük sürede (beşinci günün hafta sonu tatili “cumartesine” rastlaması nedeniyle bu tarihi izleyen ilk iş günü olan 21.01.2008 pazartesi) icra mahkemesinde borca itiraz edilmiştir. O halde mahkemece süresinde yapılan borca itirazın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın süresinde olmadığından reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....