WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre takip dayanağı bono kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip konusu yapılamaz. İİK 170/a maddesine göre alacaklının kambiyo senedine mahsus takip yapma hakkı olmadığı, şikayet yoluyla ileri sürülebileceği gibi süresinde yapılan şikayet ve itiraz üzerine bu husus doğrudan doğruya gözetilerek takip iptal edilebilir. Meğer ki imza inkarı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş olsun. Bonodaki imzaya itiraz getirilmemiş olması borcun ikrar edildiği anlamına da gelmez. Bononun bağlandığı şart gerçekleştiği düşüncesiyle takip yapan davalının başlı başına bu sebeple ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğu söylenemez. Buna dair başkaca delil getirilmemiştir....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus takipte kambiyo şikayeti ve borca itiraz davasıdır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; İİK'nun 168. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun kambiyo şikayetini ve borca itirazını, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapıldığı ve borçluya örnek 10 no'lu ödeme emrinin 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 28/01/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz ... ve ... ile ... aralarındaki borca itiraz davasının reddine dair ... İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 22.02.2012 gün ve 2/4 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Alacaklı Türkiye Halk Bankası A.Ş. vekili tarafından borçlu firma ...'ın kullandığı kredilerden kaynaklı borcu nedeniyle kendisinin ve üçüncü şahıs ...'ın taşınmazları üzerine konulmuş ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmiş adı geçenlere icra emri tebliğ edilmiştir. Takip borçluları icra mahkemesine başvurularında faize itirazları yanında yapılan takipte verilen ipotek limitlerinin aşıldığı yönünde de şikayet bildirmişlerdir....

    na kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediğinden adı geçen eski yöneticinin imzaladığı bu bonolardan dolayı site yönetiminin sorumlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği; mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek takibin davacı yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” hükmüne yer verilmiştir. O halde, mahkemece; borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

      Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, borçluların imzaya itirazları üzerine grafoloji, sahtecilik ve balistik uzmanı bilirkişi...'...

        İcra Müdürlüğünün 2016/22859 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin TK 21/2 maddesi uyarınca 30/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776/1- g maddesinde yer alan yasal düzenlemeye göre, bononun zorunlu unsurları içermesinin gerektiği, aksi halde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılamayacağının belirtildiği, Öte yandan, İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen inceleyerek takibin iptaline karar verebilir....

        Bir diğer anlatımla, borçlunun, İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin düzenlenme tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK'nun 776/f maddesinde; bonoda düzenlenme yerinin yazılı olması gerektiği, aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adı ve soyadı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takip dayanağı bonoda düzenlenme yeri gösterilmediği gibi, düzenleyenin adı ve soyadı yanındaki adreste de idari birim yazılı değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....

            ın temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu tarafından kambiyo şikayeti ile birlikte borcun ödendiğine yönelik itirazda bulunduğu, mahkemece; kambiyo şikayetinin reddine, borca itirazı hakkında ise; alacaklı tarafından, borçlunun haklı olduğu miktar kadar icra takibinde alacaktan feragat edildiği gerekçesiyle itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 6102 satılı Türk Ticaret Kanunu’nun 778. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 724. maddesine göre kambiyo senetlerinde “müteselsil borçluluk” esası vardır. Senette imzası bulunan herkes, hamile karşı müteselsilen sorumludur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 163. maddesinde; "Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir....

              Açılan dava kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borca itiraz davası mahiyetindedir. Davacılar T3 T1 ve T2 vekili dava dilekçesinde özetle; takip dayanağı senette 2 adet vade bulunduğunu ve bu sebeple batıl olduğunu, senet üzerindeki yazıların sonradan yazıldığını, takip talebinde genel haciz yolu denmesine rağmen kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığını, takibe konu senedin teminat olarak verildiğini, istenilen faizin reeskont avans faizi olup hatalı olduğunu belirterek, kambiyo senedi niteliğine ilişkin şikayet yoluna başvurmuş ve borca itiraz etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinden davacılardan T2 ve T3 yönüyle açılan davanın esastan reddine, davacı T1 yönünden davanın süreden reddine karar verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu