Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK'nın 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah kurumunun borca itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. Yasal sürede açılan davada imzaya itiraz edilmemiş, davacı Zühre tarafından diğer davacıya kambiyo senedi düzenleme yetkisi ve vekaleti verilmediği iddiasına dayalı olarak borca da itiraz edilmemiştir. Bu nedenle ıslah dilekçesi ile ileri sürülen bu iddiaların dinlenilmesi mümkün değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 21/02/2017 tarihinde bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu bononun bedelsiz olduğu belirtilmek suretiyle borca itiraz edilmiştir. Mahkeme usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 11/04/2017 tarihi olarak tespitine, borca itirazın reddine karar vermiş olup, davacı tarafından borca itiraz yönünden istinafa başvurulduğundan istinaf incelemesi borca itiraz yönünden değerlendirilmiştir. 6102 Sayılı TTK'nın 776 maddesinde bononun yasal unsurları düzenlenmiştir....
Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 168/1. maddesinin 3,4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....
Her ne kadar ilk derece mahkemesi kararında ödeme emrinin 05/06/2013 tarihinde davacılara tebliğ edildiği, kambiyo takibine ilişkin şikayetin 5 gün içerisinde yapılması gerektiği, şikayetçinin bu süreyi geçirdiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmişse de, hukuki nitelendirme hakime ait olup, dava dilekçesinin içeriğinden anlaşılacağı üzere davacı tarafın takip sonrası zamanaşımı itirazında bulunduğu, dava dilekçesinde "icra dosyası incelendiğinde alacaklı tarafından sair kanun gereği belirlenen süreler içerisinde herhangi bir işlem yapılmadığı" şeklinde beyanda bulunulduğu, takip kesinleştikten sonra zamanaşımına yönelik itiraz süreye tabi olmayıp, bu nedenle davacı tarafın zamanaşımına yönelik itirazının incelenerek bir hüküm kurulması gerekirken şikayet dilekçesindeki talebin takip öncesine yönelik şikayet olarak değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi yasaya uygun olmadığından, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma kararı...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
Bununla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti'' başlıklı 170/a-2 maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/03/2015 NUMARASI : 2014/1146-2015/286 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun, şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, örnek 10 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine istediği, Mahkemece, Dairemizin bozma kararı doğrultusunda ve yerinde bir gerekçe ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, ancak borca itiraz olmadığı halde borca itirazın da reddedildiği görülmektedir....
İİK 168/3'e göre, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse 5 gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi gerekir. İİK 170/a-2'ye göre, icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla kendisinde intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedini bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuki mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak takibi iptal edebilir. Süresi içinde yapılmış kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik bir şikayet bulunmadığından süresi geçen şikayette re'sen bu husus değerlendirilemeyeceğinden mahkemece süresinde yapılmayan itirazın reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Tüm bu nedenlerle davacının istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca Esastan Reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfına yönelik şikayetten dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile para cezası ve tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Muteriz borçlu, murisi ...'ın düzenlendiği iddia edilen senet nedeniyle hakkında takip başlatıldığını, takibe konu edilen senedin murisi tarafından imzalanmadığını, muris ...'...