Borçlunun başvurusu borca itiraz olup 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçluya 07.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan bu tebligata karşı tebliğ usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, borçlunun 31.07.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, böylece İİK'nun 168. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece; itirazın süreden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2022 NUMARASI : 2021/1182 ESAS 2022/551 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine itiraz yoluyla süresi içinde yaptığı başvuruda, çekteki ciro imzasının kendilerine ait olmadığı, borcun bulunmadığı ileri sürülerek Denizli İcra Müdürlüğünün 2023/31814 (Kapatılan Denizli 8. İcra Müdürlüğünün 2021/5307) esas sayılı dosyasındaki takibin ve ödeme emrinin iptaline, alacaklının tazminat ödemesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde imzaya, yetkiye ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile şikayete konu takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden İİK'nin 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince Bakırköy İcra Müdürlüğü'nün yetkisizliğine, borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, karar kesinleştikten sonra, istem olması durumunda dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Büyükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine, diğer itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece değerlendirilmesine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 23/10/2019 tarihli raporunun Yargıtay'ın denetimine elverişli olduğu ve söz konusu rapor ile takibe konu edilen senetteki imzanın borçlu T1 ait olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, imzaya itiraz yönünden davanın reddi gerektiği, yine borca itiraz yönünden de borcun ödendiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilemediği, bu nedenle davanın imzaya ve borca itiraz yönünden tümden reddinin gerektiği, takibin İİK'nun 170/2. maddesine göre muvakkaten durdurulduğu anlaşıldığından davacının borca itirazlarının ve imzaya itirazlarının ayrı ayrı reddine, icra takibi tedbiren durdurulduğundan asıl alacağın %20'si oranında hesaplanacak kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takip konusu asıl alacağın %10'u oranında hesaplanacak para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, karar verilmiştir....
Dairemizin 23.05.2019 tarihli, 2018/1035 E. 2019/9010 K. sayılı kararıyla; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, imzaya itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olduğu, borçluya ödeme emrinin 29.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülerek 11.08.2016 tarihinde imzaya ve borca itirazda bulunulduğundan borçlunun öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek oluşacak sonuca göre itirazlarının incelenmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. B....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde imzaya itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin, davalı(alacaklıya) bir borcu olmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiş takibin öncelikle teminatsız olarak durdurulmasını, borca , faize faiz oranına ve ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10 u oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddini, davacı tarafın % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2020/232 ESAS 2021/313 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacılar ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin taraflarına henüz tebliğ edilmediğini, söz konusu icra takibine konu senetler üzerindeki imzaların müvekkili Halime Arslan'ın el ürünü olmadığı gibi diğer müvekkilleri T1 şirket yetkililerine de ait olmadığını, her iki müvekkilleri adına imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek imzaya itirazlarının ve davalarının kabulüne, müvekkillerinin mal varlığı üzerine konulmuş...
İcra Dairesinin 2018/2781 esas sayılı dosyasında borçlu hakkında girişilen icra takibi neticesinde borçlu tarafından 14/05/2018 tarihinde borca ve imzaya itiraz yapıldığını, borçlunun imzaya itirazının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira borçlu tarafından imzalanmış bir çok belge ve evrakın mevcut olduğunu, ayrıca imzanın borçluya ait olduğunun yargılama aşamasında mahkemece yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde de ortaya çıkacağını ve borçluya olduğunun da tespit edilmiş olacağını, İlK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapmasının zorunlu olduğunu, haciz yoluyla takip 168. ve devamı maddelerinde bu takip şekline ilişkin borca itiraz, 169- 169/a maddelerinde imzaya itiraz 170.maddesinde borçlunun kambiyo hukuku...
İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Takibe konu senedin düzenlenme tarihine göre uygulanması gereken 6762 sayılı T.T.K.’nun 688/6. maddesi gereğince, senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2019 NUMARASI : 2019/329 ESAS - 2019/784 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, senetteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ve alacaklıya borcunun bulunmadığını belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket yetkilileri ile birlikte şirket ortağı Hüseyin Bilge'nin de imzasının incelenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....