Sayılı dosyalarıyla bağlantılı ve tahsilatta mükerrir olmamak kaydıyla tahsili istemi" ibaresi olduğu görüldüğü, davacı taraf, icra takibinin dayanığı olarak;30.12.2016 tanzim tarihli 30.06.2017 vadeli 40.000-TL 30.12.2016 tarihli 70.000-TL çek borcuna istinaden hacze gittiklerini ve müvekkilin borcun bir kısmını üstlendiğini gerçekdışı olarak iddia ve beyan ettiğini, Müvekkil böyle bir amaç, niyet, irade asla taşımadığını, borca, hacze her aşama da itiraz etmiş olduğunu, icra takibi başlatıldığını, icra takibinden netice alamadıklarını, iş bu haksız davayı açtığını, .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/... e.,2022/ ... k. Sayılı ilamı ile, davacı takibe konu kambiyo evrakı vasfına ait olmayan evrakı atılan imzanın müvekkile ait olmadığını bildiği halde, kambiyo evrakı vasfına ait olmayan evrakı takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusurlu olarak kabul edilmesine, imza itirazının kabulünü ve ......
Diğer taraftan, borçlular vekilinin dilekçesindeki açıklamaları itibariyle de; İİK.nun 170/a maddesi uyarınca, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını gerek talep üzerine gerek resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5 maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayetidir. Bu durumda, mahkemece, borçlular vekili tarafından ileri sürülen, iddialar incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile görevsizlik yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
nun 170/a maddesi uyarınca, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını gerek talep üzerine gerek resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.'nun 168/5. maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayetidir. Bu durumda, mahkemece, borçlu vekili tarafından ileri sürülen, iddialar incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile görevsizlik yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Diğer taraftan, borçlular vekilinin dilekçesindeki açıklamaları itibariyle de; İİK.nun 170/a maddesi uyarınca, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını gerek talep üzerine gerek resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168/5 maddesine dayalı, borcun bulunmadığı ve zamanaşımına uğradığına dair, borca itiraz ile İİK.nun 170/a maddesine dayalı şikayetidir. Bu durumda, mahkemece, borçlu vekili tarafından ileri sürülen, iddialar incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile görevsizlik yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; davalı alacaklı ile müvekkili arasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bir kredi ilişkisi bulunduğunu ve takip konusu senedin kredi ilişkisi nedeniyle verildiğini, takip konusu senedin kredi teminatına karşı verildiğinden, kambiyo vasfında olmadığını belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, borçlulara ödeme emrinin 14.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 18.10.2019 tarihinde İİK nun 168. Maddesi kapsamında yasal beş günlük sürede açıldığı görülmüştür. Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir....
Mahkemece davanın aleyhine icra takibi yapılan davacının borca itiraz davası olup, icra hukuk mahkemesinin davaya bakmaya görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davaya bakmaya görevli olunduğu gözetilmeden yanılgılı gerekçelerle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sayılacağı, bu durumda alacaklının İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve kendisine itirazın kaldırılması olanağını sağlayan bu belge ile mercie başvurup, borçlunun itirazının kaldırılmasını istemekle haklı olduğu, ayrıca borçlunun senedin teminat olarak verildiğini, borcu olmadığını, borcu ve faizi kabul etmediğini ileri sürdüğü dayanak senetteki imza inkar edilmemekle borçlunun bu yönde ileri sürdüğü diğer itirazları İİK.nun 68. maddesinde belirtilen nitelikte bir belgeye dayanmadığı, ayrıca davalının icra takibinde borca itiraz dilekçesinde sadece borca ve ferilerine itiraz ettiği, açıkça imzaya itiraz etmediği gibi senedin teminat senedi olarak verildiğini ileri sürmediği, borçlunun icra takibinde bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı olduğu, yani borçlunun itirazında bildirmiş olduğu sebepleri ile alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebileceği, itirazında bildirmediği itiraz sebeplerini ancak alacaklının muvafakati ile ileri sürebileceği,...
Davacı borçlu tarafından İİK md 68 de kapsamında borçlu olmadığını ispata yarar belge sunamadığı dikkate alındığında; tüm bu sebeplerle davacının imzaya itiraz ve borca itiraz davasının reddine karar vermek gerektiği..." gerekçesi ile "davanın reddine, davacının para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/09/2018 NUMARASI : 2018/75 ESAS - 2018/738 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı senedin taşeron olarak çalıştığı Geskon İnşaat Enerji San ve Tic. Ltd. Şti&Oğuz Burma İş Ortaklığı'na 24/08/2016 tarihli sözleşmenin 9.maddesi gereği teminat senedi olarak verildiğini, İş Ortaklığının sözleşmeden kaynaklı olan edimlerini tam olarak yerine getirmeyip müvekkiline olan borcundan kurtulmak için kötüniyetli olarak teminat bonosunu ciro edip ve muvazalı bir şekilde takibe konu ettirdiğini belirterek, takibin iptali ile tazminat ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borca itiraz ve çekin yasal unsurlara haiz olmamasından kaynaklı takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 169/a maddesi, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....